Zeyport ihalesinde, yapılan itirazı değerlendiren Danıştay Dava Kurulu imar planını iptal etti
Hukuk son sözü söyledi: Karaköy’den çıkış yok!.. 2006 yılında ihalesi yapılan Rönesans-Koçhan İnşaat Konsorsiyumu’nun kazandığı Zeyport ihalesinde, yapılan itirazı değerlendiren Danıştay Dava Kurulu imar planını iptal etti.
2006 yılında Zeytinburnu’na yapılması planlanan yat limanı için denizle beraber toplam 1 milyon 470 bin metrekareyi kapsayan alanın 49 yıllığına kiralanması için düzenlenen ihalede imar planı iptal edildi.
İhaleyi Rönesans ve Koçhan ortak girişimi yıllık 16.5 milyon TL kiralama bedeli ile kazanmıştı. Ancak yapılan imar planlarına TMMOB Şehir Plancıları Odası itiraz etti. Tarihi sülietin bozulduğu, bölgede yapılaşma oranının artırıldığı, yeterli yeşil alan olmadığı iddia edildi.
Davanın açılmasından sonra ihaleyi alan firma planlarda değişikliğe gitti. İlk hazırlanan imar planlarını uygulamayacağını ve tarihi sülietin bozulmaması için yükseklikleri azaltacağını açıkladı. Bu noktada Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan rapor hazırlatıldı ve bu rapor doğrultusunda mimari uygulama aşamasında revizyona gidildi. Liman alanına yapılacak bina yükseklikleri ilk projede 30 ve 50 metre arasında değişirken bu yükseklikler 15.5 ve 24.5 metreye çekildi. Bu işlemin ardından Danıştay 6. Dairesi’nin vereceği karar beklenmeye başlandı. 2010 yılının Mayıs ayında Danıştay davayı karara bağladı. TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın yaptığı başvuruyu reddetti ve imar planlarının yürürlükte olduğuna karar verdi. Bu karar ile projenin önü açılmış oldu.
31’e 3 iptal oyu
Ancak Danıştay 6. Dairesi’nin aldığı bu karara TMMOB Şehir Plancıları Odası yeniden itiraz etti. İtiraz ise hukuk yolunun son noktası olarak kabul edilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na yapıldı. Kurul tarafından yapılan incelemelerde tetkik hakimin raporu, Danıştay Savcısı Ahmet Arslan’ın görüşü ve bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
Raporlarda özellikle, konunun kamu yararına aykırılık taşımadığı, bölgenin kruvaziyer yat limanı için ideal yer olduğu vurgulansa da öngörülen yapılaşma değerinin çok yüksek olduğuna dikkat çekildi. Bu inceleme sonucunda ise Danıştay 6. Dairesi’nin aldığı kararın bozulmasına oy çokluğu ile karar verildi. 34 hakimden oluşan kurulda, 31 hakim planların iptali yönünde oy kullanırken 3 hakim karşı oy kullandı.
Silüet bozulması burada da etkili
16-9 projesinden sonra tarihi Yarımada’ya yakın pek çok ilçede silüeti etkileyecek projelerin yüksekliklerinde rötuşlar yapılırken silüet kaygısı bu projenin imar planının iptalinde de etkili oldu.
Kurul tarafından imar planlarının iptaline yönelik kararın gerekçesi şöyle açıklandı: “Planlarda öngörülen yapılaşma alanlarının kruvaziyer liman gereksiminin çok üzerinde olduğu, yapılaşma alanında öngörülen bazı kullanım kararlarının 3621 ve 2634 sayılı yasalarda öngörülen kullanımlar ile örtüşmediği, bu haliyle yapılacak bir planlamanın deniz turizmi ve kruvaziyer liman amacından uzaklaşılmasına, alanın turizm alanına dönüşmesine yol açacağı açık olup, söz konusu limanın konumu dikkate alındığında tüm bu hususların tarihi dokuya zarar vereceği ve alanda getirilen ‘maksimum yükseklik’ uygulamasının Tarihi Yarımada ve Surlarla ilgili siluet değerlerinin kaybedilmesine yol açacağı anlaşıldığından Daire kararında belirtilen yönlerden hukuka uyarlılık görülmemiştir.”
Öge Demirkan / VATAN