1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Yurtdışına Anahtar Teslim Fabrika Satıyor!

İttifak Holding’in İmaş Makine firması, yurtdışına anahtar teslim 60 un ve irmik fabrikası satarak cari açık yükünü 40 milyon dolar azalttı.

anahtar teslim fabrika, Brezilya, imaş makine, İmaş Makine firması, inşaat şirketi, irmik fabrikası, ittifak holding, Kuzey Amerika, Meksika, Paraguay, Seha Yapı, Sermaye Piyasası Kurulu, un fabrika, Uruguay

Firmanın CEO’su Atilla, “Bu fabrikaları yüzde 90’a yakın yerli malzeme ile yaparak ihracatımızın az olduğu ülkelere gönderiyoruz” diyor.

Köprü kavramı, İttifak Holding’in kuruluşu için güç birliği anlamında ilham kaynağı olmuş. 20 kurucu, köprünün ana taşıyıcıları olan ayaklarını, bugün sayıları binlerle ifade edilen ortaklar da köprünün gövdesini oluşturuyor.

“Çok ortaklı şirket” modelinin zorluklarını, “Yerel düşün, küresel ol” ilkesiyle aşmayı başaran kurucu ortaklar, bunun için 1994’te bizzat Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurarak, şeffaflık ve açık iletişimi seçerek holdingleştiler.

Sermayeyi ekonomiye kazandıralım

Bugün Konya’nın ilk 3 büyük firması arasında olan, bünyesindeki Adese marketler zinciri, Seha Yapı, Selva Gıda, İmaş Makine ve tarım şirketi Selet markalarıyla çalışan firma, 1978’de önce bağımsız bir şirket olarak kuruldu ve 1992’de de İttifak bünyesine katıldı.

İttifak Holding’in şu anda Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ilk kuruculardan Mehmet Ali Korkmaz yürütürken, İcra Kurulu Başkanlığı’nı (CEO) da Tahir Atilla yapıyor.

* Tahir Bey, kamuoyu pek tanımıyor. İttifak’ın kurucu önderleri kimlerdir?

Şu anda Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Ali Korkmaz, Fehmi Akay, Seyit Mehmet Boa, Mehmet Özeskici gibi 11 arkadaş bir araya gelerek ilk temeli atıyorlar. Bu grubun içinde 2 inşaat mühendisi, bir sanayici, hukukçu ve ilahiyatçı da var. O zamanlar, ‘yastıkaltı sermayeyi ekonomiye nasıl kazandırırız’ diye düşünüyorlar. 1987’de konuşmaya başlıyorlar, 1988’de de şirket kuruluyor. Seha İnşaat’ı ortaya çıkarıyorlar. Kurmadan önce dünyadaki “çok ortaklı” şirketleri inceliyorlar. Ve İttifak’ı da bize özgü bir karışım, bir modelle kuruyorlar.

* Çok ortaklı şirketlerde hiç kavga eksik olmaz. Bu arkadaşlar kavga etmiyorlar mı?

Türkiye’de ortaklıklar her zaman sıkıntılı olmuştur. O nedenle İMKB’ye girerek o sıkıntılar hafifletiliyor. Borsaya girince kurumsal yönetim ilkeleri daha iyi benimseniyor. Çok ortaklı şirketlerde üst denetim mekanizmaları iyi çalıştırılırsa ortakların her birinin de şirketi olduğundan o süreçleri Borsa’ya girerken de mecburen doğru işletmek zorunda. Aile şirketlerinde de öyledir. En büyük sıkıntıları kurumsallaşamamak. Borsaya kote olmak bir kurtarıcı rol oynuyor.

* En küçük ve en büyük şirketiniz hangisi?

En büyük şirketimiz Adese. Grubumuzun cirosunun yaklaşık yüzde 65’ini bu şirket oluşturuyor. Bizim ‘Amiral Gemsi’ de doğal olarak Adese. En küçük şirketimiz de Selet. O da ciromuzun yaklaşık yüzde 3.5’unu sağlıyor. Cirosu 30 milyon lira civarında. Selva Gıda’nın da 100’e yakın ülkeye ihracatı var. Makarnada ihracat şampiyonu.

Paraguay’a bile gittik

* Perakende, gıda ve inşaat yanında makine sektöründe de çalışıyorsunuz. Bu alanda neler yapıyorsunuz?

1989’da İttifak Makine Sanayi adıyla kurulan İmaş’ın iki farklı alanda imalatı var. İki markamız mevcut. Birisi değirmen makineleri alanında çalışan “Milleral, komple anahtar teslim un ve irmik fabrikaları yapıyor. Meksika, Paraguay, Uruguay, Brezilya, Kuzey Amerika’da fabrikalar kuruyor. İnşaat dahil komple tesisler kuruyoruz. İkinci markamız olan “Cuteral” ile de sanayi tipi şeritli testere tezgahları için üretim yapıyoruz.

* Bugüne kadar kaç fabrika kurdunuz?

İmaş’ın 60’a yakın fabrika ihracatı oldu. Senede yaklaşık 15 fabrika yapıyoruz. Ayrıca makine satışları da var. Eski fabrikalarda revizyon oluyor. Biliyorsunuz, un ekmek ve türevlerinin hammaddesidir. İrmik ise makarna ve tatlılarda da kullanılıyor. Dolayısıyla makarna fabrikası kuracak olanlar, pasta ve börek imalathaneleri makinede faaliyet alanımıza giriyor.

İtalyanlar şapka çıkarıyor

* Bu tür fabrikaların dünyadaki konumu nedir ve neden sizi tercih ediyorlar?

Bu sektörün birincisi Bühler diye bir Alman-İsviçre firması. Dünyada yüzde 40-50’lik bir pazar payı var. Onun dışında İtalyanlar da sektörde. Onlarla sürekli yarışma halindeyiz. İtalyan ile Türklerin pazar payı yüzde 12-13’lerde. 2009’da İtalyanlar krize girdi. Onlar, üçüncülüğe düştü, biz ikinciliğe çıktık. 2011’de ise onlar ikinciliğe çıkmıştı. Bu yıl biz yine onlardan ikinciliği aldık, öyle görünüyor. İtalyanlar, bize artık şapka çıkarmaya başladılar, çünkü kendi geleceklerinden emin görünmüyorlar. Bizim tercih edilme nedenimiz Bühler’in fiyatlarının çok pahalı olması.

* Aranızda ne kadarlık fiyat farkı var?

2000’li yılların başında 10 katı fiyat farkı vardı, ama şimdi 2 kata kadar düştü. Biz fiyatımızı biraz yükselttik, onlar biraz indirdi.

* Cari açığı kapatmak için makinecilere çok büyük iş düşüyor. Türkiye’de imaj değişti mi? Mesela, size değil de İtalyanlara makine kurduruyorlar mı?

Hayır. 2000’li yıllara kadar Türkiye’deki bazı üst düzey firmalar, dışarıdan özellikle de Bühler’den makine alıyordu. Hala da bu firmanın etkisi vardır. İki katı, üç katı fiyat ödeyip alıyorlardı. Ama 2000’den sonra hemen hemen hiç kalmadı. Makineler, neredeyse tamamen yerli firmalardan sağlanıyor.

Makineden 45 milyon liralık ciro bekliyoruz

* Fabrikalarda yerli malzeme oranı nedir ve bir fabrikanın fiyatı kaça çıkıyor?

Hammaddenin yüzde 85-90’a varan kısmı yerli ama pazarın yüzde 90’ı yurtdışı. Müthiş döviz kazandırıcı bir iş. İmaş’ın ikinci önemli farklılığı ise Türkiye’nin ihracat artışında yoğun olmadığı ülkelerde daha etkili olması. Fiyat konusu ise göreceli. Mesela, 100 tonluk bir fabrika veya kendi tesisimizi 1 milyon euroya kurduk. Basit bir hesapla tonu 10 bin euroya gelir. Geçen yıl makineden yaklaşık 37 milyon liralık ciro yakaladık, bu yıl ise 40-45 milyon liralık bir ciro bekliyoruz.

İthal ceviz yememek için 11 bin ağaç diktik

* Konya, tarımın merkezi. Bu alanda neler yapıyorsunuz?

Tarımdaki şirketimizin adı Selet. Bu grubun içinde 2 bin büyükbaş, 15 bine yakın küçükbaş 2 bine yakın da tavuğumuz var. Senede yaklaşık 120 milyon yumurta üretiyoruz. Bu yumurtanın yarısını Adese’lerde satıyoruz. Ayrıca 2 milyon 300 bin metrekareye yakın tarım arazilerimiz var. Organik tarıma girmedik ama ceviz yetiştiriciliğinde 11 bin ağaç diktik.

* Neden cevize bu kadar önem veriyorsunuz?

Ülkemizde tüketilen cevizin yüzde 60-70’inin ithal edildiği tahmin ediliyor. Şu anda da ithal ceviz yiyoruz. İthalatı yüksek olan ürünler yerine “Çentler” diye çok özel, aslı Türkiye olan bir ceviz türünü yetiştiriyoruz.

Konya’ya barkod sistemi Adese’yle geldi

* Perakende de nasıl bir konumda bulunuyorsunuz?

Perakende şirketimiz Adese, 1991 ‘de Konya’nın Seydişehir ilçesinde ilk marketini kurdu. 1993’de girişim başladı. Market ertesi yıl Konya Kule’de faaliyete geçti. O tarihlerde Konya’da ne yürüyen merdivenler vardı, ne de kasalar vardı. Konya’ya barkod sistemi ilk kez Adese ile geldi. Şu anda 9 ilde varız. 145’e yakın marketimiz oldu.

* Yeni bir zincir almayı düşünüyor musunuz?

Sektördeki konsolidasyondan yararlanarak biz de marketler almaya çalışıyoruz, aldıklarımız da var. Adese, Borsa’da da işlem görüyor. Perakendede şu anda 7- 8’inci sıradayız. 5’inci olmayı hedefliyoruz. Geçen sene yaklaşık 600 milyon liralık ciro yaptık. Bunu daha fazla yükseltmek istiyoruz.

Seha Yapı ile İstanbul’a geliyoruz

* Gelecek yıl en flaş çalışmalarınız hangi alanlarda olacak?

Adese’lerde büyümeye devam edeceğiz. Organik veya inorganik olabilir büyüme. Selet’te entegrasyonu çok önemsiyoruz. Makinede imalat yerini farklı bir yere taşıyacağız. Orada da Milleral ve Cuteral için 55-60 bin metrekarelik bir alanda entegre üretim tesisi kuracağız. Selva’da mevcut çalışmalara devam edeceğiz. Belki enerji noktasında kapasiteye yönelik enerji çalışmalarımız olabilir. Seha Yapı ile de İstanbul’a geliyoruz.

* İnşaat şirketi neden İstanbul’a geliyor?

Anadolu’da biz iyiyiz, biraz da İstanbul’da kendimizi tanıtmak istiyoruz. Borsa bacağı da İstanbul’da. Bu yıl anlaşmayı tamamlar, gelecek yıl da kazmayı vururuz. Konut projemiz Anadolu yakasında olacak.

Enerjimizi kendimiz üretiyoruz

* Enerjide hangi yatırımlar var?

Şu anda 3 firma kurduk. Konya biliyorsunuz “Güneş Enerjisi” bölgesi ilan edildi. Güneş enerjisiyle ilgili 3 farklı firmaya lisans alma çalışmamız var. Bunlarla alakalı ölçüm istasyonları kurduk. Gelecek yılın yaz aylarında ölçümleri tamamlanıp lisans alacağız. Karapınar’da ölçüm istasyonları kurduk, orada da çalışıyoruz. Hidroelektrik ve rüzgar santralleriyle ilgili görüşmelerimiz var. Aslında biz ilk enerji çalışmamızı Selva’da başlattık. 1.7 megavat kapasiteli kojenerasyon tesisi kurduk. Kojenerasyon, normal jenaratöre ek olarak ısı üretiyor.

28 Şubat’ın sıkıntısını SPK’ya kayıtla atlattık

* 28 Şubat sürecinde siz de “Yeşil Sermaye” olarak nitelenen grupta yer aldınız mı? Aldınızsa sorunları nasıl aşıp bugünlere geldiniz?

Bizi de saymış olabilirler. Ama kurucularımız öncelikle güveni esas almışlar. Güvenin olmadığı yerde hiçbir iş olmaz. Mesela, o yıllarda SPK, gidip ortalığı araştırırken biz kendimiz 1994’te SPK’ya kaydımızı yaptırmışız. O yıl holdingleştik. Kendimiz kayıt yaptırdık. Açık iletişimi, şeffaflığı ve hesap verebilirliği seçtik. Daha sonraki yıllarda da İMKB’ye kote olarak bu yolculuğumuzu sürdürdük.

PERİHAN ÇAKIROĞLU – BUGÜN GAZETESİ

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

İnşaatı Kurtarma Paketi Açıklandı!

Finansman sıkıntısı yaşayan inşaat için yeni paketler açıklandı. İTO, ihtisas bankası kurulmasını talep ederken AKP …