Japonya’da meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin ardından gözler yine Marmara’da beklenen depreme çevrildi. 17 Ağustos 1999’dan bu yana özellikle İstanbul’daki eski binaların depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığını tartışıyoruz
Ancak İnşaat Mühendisleri Odası yeni yapıların da deprem yönetmeliğine uymadığını ortaya çıkardı.
Oda, 2008’de İstanbul’un dört bir yanında 1030 projeyi inceledi. Sonuç: ‘Yüzde 90’ı deprem yönetmeliğine uymuyor.’ Oda Başkanı Cemal Gökçe, 2009 ve 2010 sonuçlarının da benzer olduğunu söyledi.
Ayakta kalamazlar
İstanbul’da depremle ilgili yapılan tüm çalışmalar ve tartışmalar mevcut yapı stokları üzerinden devam ediyor. Mevzuatlara göre, yeni yapılan inşaat projelerinin deprem yönetmeliğine uygun olması gerekiyor. Ancak İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’daki yeni binalarla ilgili tehlikeyi gözler önüne seriyor: “Deprem yönetmeliği güvenli yapıların anayasasıdır. 2008’de incelediğimiz 1030 projenin bu Anayasaya aykırı olduğunu gördük. Demek ki bu yapılar depremde ayakta kalabilecek yapılar değil. İstanbul’un dört bir tarafından proje geldi. Toplamdaki projelerin de yüzde 8’ini oluşturuyordu. Geri gönderdiklerimizden bazıları projeyi düzeltti. Ancak bazıları hiç geri dönmedi. Belediyelerden ruhsatı aldı, inşaatlar yapıldı.”
Gökçe, sorunun kaynağı ile ilgili de şunları söyledi: “Mevzuatlarımızda sorun yok ancak yeterli kalifiye eleman ve denetim yok. Yapı denetim kuruluşlarında proje mühendisleri var.
Risk devam ediyor
Ancak bir kısmı yeterli denetime sahip değil. Uygun bir denetim yapılabilmesi için mutlaka sertifika almaları, eğitim ve sınavdan geçmeleri gerekiyor. İstanbul’da sürekli yeni yapılar inşa ediliyor. Ancak mevcut yapı stoku olduğu gibi duruyor. Risk de aynen devam ediyor. 2009 ve 2010 çalışmalarının sonuçlarını da yakın zamanda açıklayacağız. Ancak benzer bir manzara var.”
Tsunami dalga boyu 5.5 metre
İstanbul depremi sonrasında oluşacak tsunami için ODTÜ ile Japon bilim adamları ‘tsunami analizi’ hazırladı. Yapılan bu analize göre, tsunami halinde İstanbul kıyılarındaki maksimum dalga boyu 5.56 metre olacak. (Marmara Denizi’nde lodosta dalga boyları kimi zaman 7-8 metreye kadar ulaşıyor.) 10 kilometre boyunca İstanbul’un Marmara denizi kıyılarına bu dalgalar vuracak. Dalgalar karaların içlerine doğru 150 metre ilerleyecek. Dalga boyunun yüksek olmamasına karşın kıyılarda tedbir olmadığı ve yapılaşma olduğu için tehlike büyük. Tsunaminin en güçlü vuracağı yer ise Adalar olacak. Dalga boyunun 10 metreye kadar yükselebileceği tahmin ediliyor.
‘Yapılanlar sadece makyaj’
17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiği Marmara depreminden ders alınmadığının tek delili elbette ki yeni inşaa edilen binaların yönetmeliklere uygun olmaması değil. Deprem önlemlerinin yetersizliğini uzmanlar şöyle anlatıyor:
Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Eyüp Muhçu: Deprem Master planı yapıldığı ile kaldı. Kısa, orta ve uzun vade hazırlıkları yapılmadı. Kamu binalarının güçlendirilmesi, güvenli olmayan kimi mahallelerin yıkılması, kentlerin depreme karşı hazırlanması konusunda ciddi bir çalışma yok. Yapılanlar göstermelik, sadece makyaj niteliğinde. TOKİ’nin yaptığı binaların yapı denetimi sistemi dışında tutulması, bu binaların depreme ne kadar dayanıklı olduğu konusunda kuşkular doğuruyor. Bu binaların denetimi yapımcı firmaların insafında. Deprem konusunda umarsamazlık devam ediliyor.”
İTÜ Maden Mühendisliği Fakültesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: Yönetmelikleri ve yasaları uymak için yapıyoruz. Deprem, sel, heyelan gibi tehlikelerden dolayı kent artık bir risk havuzuna döndü.
Giderek intihar havuzlarına dönüşecek. Deprem Master Planı bir yol haritasıdır. Buna uyulmadı. Yeniden düzenleme adına bir şey yapılmadı. Bazı otoyollar, köprüler, viyadükler ve okullar güçlendirildi. Onlarca hastaneden sadece ikisi sağlamlaştırıldı. Hepsi bu kadar.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik: Yeni yapılan büyük yatırımcılar tarafından yapılan projelerin depreme uygun olup olmadığı konusunda bir kaygım yok.
Deprem hazırlık çalışmaları kapsamında daha çok çalışmaların yapılması gerekiyor. Depremden sonra yerine koyamayacağımız iki şey var. İnsan hayatı ve tarihi kültürel varlıklarımız. Bunlara öncelik verilmesi gerekiyor.
12 soruda deprem gerçeği
Uzmanlar, Marmara’da büyük bir depremin olacağı konusunda hemfikir. Felaket göz göre göre geliyorken İstanbul depreme ne kadar hazırlıklı? Neler yapıldı? Deprem olunca neler yapmalı? Deprem için kritik 12 soru ve yanıtları şöyle:
1- Beklenen deprem ne zaman olabilir?
Uzmanların bu konudaki tahminleri çeşitli; 30 ila 50 yıl içinde olur diyenler de var, 2016’ya, 2029’a veya 2034’e kadar olacak diyenler de.
2- Hangi büyüklükte olacak?
Tahminler net: ‘7’den az olmayacak.’ Bu da 9-10 şiddetinde bir depreme eşdeğer.
3- Olası bir depremde kaç kişi ölecek, zararın boyutu ne olacak?
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nce hazırlanan deprem senaryosuna göre, 52 ila 87 bin arasında kişi ölecek. İstanbul’daki 1.5 milyon binanın yüzde 60’ı hasar görecek.
4- Tokyo depremi İstanbul’da olsa ne olurdu?
İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü öğretim görevlisi ve deprem uzmanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu yanıt veriyor: “Milyonlarca can kaybı olur. Köprü, viyadük ve otoyollardan hiçbiri ayakta kalmaz. Tarihi yapılar yerle bir olur. Ne Marmaray, ne de tüp geçit kalır.”
5- 17 Ağustos 1999 depreminin sonuçları ne olmuştu?
Resmi kayıtlara göre, 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi de yaralandı. 285 bin konut, 42 bin bina hasar gördü. 16 milyon insan depremden dolaylı etkilendi.
6- Evinizin depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl tespit edersiniz?
İnşaat Mühendisleri Odası veya bu konuda uzman firmalara başvurulabilir. Başvurunun ardından uzmanlar binanın deprem yönetmeliğine göre yapılıp yapılmadığını, doğru malzemelerle yapılıp yapılmadığını inceliyor. Yapıda kolon kesme, taşıyıcı duvarların yıkılması gibi bir tahribat yapılıp yapılmadığına bakılıyor.
7- Yeni binaları kim denetliyor?
Yeni yapılan binaların yapı denetim şirketlerince denetlenmesi yasal bir zorunluluk. Bu denetim yapılmadığı takdirde binalar kaçak duruma düşüyor ve ilgililer tarafından yıkılabiliyor. Ancak TOKİ gibi kamu tarafından yapılan konutlarda bu zorunluluk aranmıyor. Kendi denetimini kendi yapıyor.
8- İstanbul’daki binalarla ilgili hangi önlemler alındı?
Beklenen Marmara depremi ile ilgili 2009’da yapılan son çalışmaya göre 10 riskli ilçe belirlendi. Bu ilçeler arasında da 6’sında binalar tarandı. Toplam 146 bin 987 binanın yaklaşık yüzde 30’unun riskli olduğu tespit edildi. Yani olası bir depremde bu ilçelerdeki her 3 evden birinin yıkılma ihtimali var.
9- İstanbul’da depreme hazırlık için neler yapıldı?
İstanbul Halk Ekmek stoklarında 10 günlük hammadde, su ve LPG’yi hazır bulunduruyor. İtfaiye araç ve personel sayısı artırıldı, 2 milyon 50 bin kişiye ilk yardım eğitimleri verildi. İstanbul’un 2 yakasında oluşturulan afet depolarında 2 bin 500 adet sağlık seti bulunuyor. Sokaklara 4 bin 450 yangın musluğu konuldu. Günde 20 bin kişiye iki çeşit yemek verebilecek seyyar mutfak ve 25 bin gıda paketi hazır. 71 helikopter pisti yapıldı. Feribotlar ise hastane olarak kullanılmak için hazır hale getirildi.
10 – Deprem hazırlık bütçesi ne kadar?
Dünya Bankası’ndan alınan 322 milyon 150 bin doların 138 milyonu deprem için kullanıldı. Maliye Bakanlığı’nın 2009 verilerine göre, deprem için 30 milyon 119 bin TL vergi toplandı. Ancak bu vergiler deprem için özel bir fona değil, genel bütçeye aktarıldı.
11- Deprem öncesinde neler yapılmalı?
Her ailenin bir deprem planının olması şart. Aileden en az bir kişinin deprem ve ilk yardım konusunda eğitim alması hayat kurtarabilir. Evin depreme karşı güçlendirilmesi, eşyaların sabitlenmesi zararı azaltacaktır. Yangın söndürücü, ilk yardım çantası, el feneri, battaniye, düdük, kürek gibi malzemelerin evde ve işyerinde bulundurulmalı.
12 – Deprem olduğunda neler yapılmalı?
Deprem anında önce başın korunması gerekiyor. Uzmanlar deprem geçene kadar en yakın masa veya sıranın altına girilmesini öneriyor. Deprem anında kapılar sıkıştığından deprem hissedildiğinde hemen kapılar açılmalı. Uyurken deprem olursa yuvarlanarak yatağın kenarına geçilmesi gerekiyor. Kolonların altında durmak ve merdivenlere gidilmesi ise çok tehlikeli. Deprem sonrasında tsunami tehlikesine karşı denizlerden uzak durulması hayati önem taşıyor. Araba kullanırken deprem olursa aracın durdurulması ve içinden çıkılması gerekiyor.
Radikal/Serkan OCAK