Atatürk’ün Çek Cumhuriyeti’nin kaplıca şehri Karlovy Vary’de şifa ararken, Yalova’da da kurulmasını istediği ancak yıllar içinde harabeye dönen eski ‘Büyük Otel’e yeniden hayat verildi. Şimdi Rusya, Almanya, Ortadoğu ve Benelüks’ün zenginleri bu otelin başlıca müşterilerinden…
Mustafa Kemal Atatürk, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’ın alamet-i farikalarından olan ve ‘kralın banyosu’ anlamına gelen kaplıcalarıyla ünlü kenti Karlovy Vary’ye tedavi için gidip bir benzerinin Yalova’nın Termal ilçesinde kurulması emrini verir. Atatürk’ün, ‘sağlık turizmi’ konusundaki öngörüsünün ne kadar isabetli olduğu söz konusu pazarın çarpan etkisiyle büyümesinden belli… Yapım tarihi 1905 olan ve 1930’lu yıllarda Atatürk’ün isteğiyle otele dönüştürülen eski Büyük Otel, sadece Atatürk değil, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak gibi kurmaylarının yanı sıra New York’tan uçarak Atlantik’i aşıp İstanbul’a inen Amerikalı pilotlara da 1931’de ev sahipliği yapmış. Atatürk’ün ölümünün ardından bir süre daha faaliyetine devam eden otel, 1984’te dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ‘tez yıkılsın’ talimatıyla kaderine terk edilmiş… Tam bir viraneye dönen otelin makus talihi resort ve şehir otelciliği yapan Limak Grubu’nun turizmde çeşitlendirmeye gitme vizyonuyla tamamen değişmiş durumda… Terasında valslerin yapıldığı, bahçesinde Atatürk’ün tavla oynadığı bu otel, aslında cumhuriyet tarihinin de küçük bir özeti gibi. Limak Hotels Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, ‘Bu bizim sosyal sorumluluk projemizdi’ dediği viraneye dönen eski Büyük Otel’e 20 milyon dolarla yeniden hayat verdiklerini söylüyor. Sadece tarihe hayat vermesiyle değil, bir başka yönüyle de gerçekten bir sosyal sorumluluk projesi… Hafta sonları bu ‘müze otel’e çevreden günübirlik ziyaretler yapılması da bunun bir başka göstergesi. Tıpkı Dubai’deki Burj el Arab’ta olduğu gibi oteli merak edip ziyaret etmek isteyen çok sayıda kişi ‘Bir arkadaşa bakıp çıkacaktık’ demeden içeri girip dolaşabiliyor, tarihi dokusuna uygun olarak renove edilen bu otelde geçmişi yad ediyor. Sonuçta bu bir çeşit sosyal sorumluluk projesi, dolayısıyla o tarihi havayı koklamak isteyenler para ödemiyor. İşin ‘sosyal sorumluluk’ boyutu sadece bununla sınırlı değil. Bölgenin sağlık turizminde uluslararası bir cazibe merkezi olmasının da kapısını aralıyor.
ŞİFA İÇİN GELİYORLAR
Sadece bölgede yarattığı ilave istihdam ve katma değerin yanı sıra bu otelle, Türkiye’deki ‘düşük gelir grubu’na hitap eden kötü kalite termal otellerin vizyonu da değişiyor. Nedeni çok basit. Daha geçen yıl açılmasına rağmen, otelin müşteri profilinin yüzde 30’unu yabancılar oluşturuyor. Portföyde kimler yok ki… Rusya, Benelüks ülkeleri, Ortadoğu ve Baden Baden gibi kaplıcalarıyla dünya markası olan Almanya… Henüz yola çıkalı bir yıl olmasına rağmen, termal ligine adını yazdırmaya kararlı olan otelin yatırımı bununla sınırlı kalmayacak. Tüm dünyada termal turizminin yıldızının parladığına dikkat çeken Kavaloğlu, Türkiye’nin bu turizmi yeterince bilinçli yapmadığını vurguluyor. Tesis adetleri ve kalitesi düşünüldüğünde Kavaloğlu’nun bu tespitinde ne kadar haklı olduğu ortada. Hem otele gösterilen ilgi hem bu konudaki potansiyel Limak Grubu’nu ‘termal otel zinciri’ kurma konusunda yüreklendirmiş…
GECESİ 300 EURO
25 yıl aradan sonra geçen yıl hizmete açılan otelde hepsi VIP standartlarda dizayn edilmiş teknolojinin en son imkanlarının tarihi dokuyla uyumlu olduğu 48 oda bulunuyor. Otelde ayrıca 2 restoran, 5 toplantı salonu ve 850 metrekare alan üzerine kurulu SPA merkezi bünyesinde termal suyla doldurulmuş açık ve kapalı havuzlar var. Otelde konaklayanlar kaynak çıkışı 66 derece olan termomineralli suyun banyo uygulamaları şeklinde romatizmal rahatsızlıkların kronik dönemlerinde, yumuşak doku rahatsızlıkların tedavisinde, stres bozukluğu ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsurlarından yararlanabiliyor. Bu arada termal eşittir yaşlı denklemi de burada bozulmuş durumda. Uzakdoğu masajları ve terapileri otelin müşteri kitlesi sadece yaşı kemale ermişlerden değil gençlerden de oluşuyor. Meraklısı için bir not. Gecelik fiyatlar 300 eurodan başlıyor.
Toplantı odalarında kurmayların ismi var
Otelde bulunan oda numaralarının 1881’den başlayarak yana yatırılmış 8 rakamı ile sonsuzluğu simgeleyen 1938 ile bittiğini söylüyor Kaan Kavaloğlu. Otelde bir başka dikkat çekici faktörse toplantı salonlarına burada konaklamış olan İsmet İnönü, Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir’in isimlerinin verilmesi. Kaan Kavaloğlu, çok sayıda şirketin kurumsal toplantılarını burada düzenlediğini belirtiyor.
Isıtması yoktu, yazlık otel olarak kullanıldı
Termal, Yalova şehir merkezinin 12 kilometre güneybatısında ormanlık bir vadinin iki yamacındaki sıcak su kaynaklarının çevresinde yer alıyor. Termal tedavi ve dinlenme amacıyla kullanılan bu bölgenin geçmişi Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine uzanıyor. Bu yerleşimi oluşturan tesislerin pek çoğu IX – XIII. yüzyıllar arasındaki dönemlerde harap olmuş. Cumhuriyet döneminde, Atatürk’ün direktifiyle bu bölge ve kaynaklar yeniden değerlendiriliyor ve 1929 yılından sonra yapılan yatırımlarla bölge günümüze kadar bir termal tedavi ve dinlence merkezi olarak ünleniyor. ‘Büyük Otel’ ve ‘Büyük Gazino’ olarak bilinen yapıların yapım tarihi 1907. I. Dünya ve Kurtuluş savaşları sırasında terk edilen bina, ilk yapım tarihinden sonra 1940’lı yıllarda müdahale görerek yenilemeler yapılıyor. Isıtma sistemi olmadığından yazlık otel olarak 1980’lere kadar kullanılıyor. Tarihin önemli olaylarına tanıklık eden ve birçok devlet adamını ağırlayan, ‘Büyük Otel’ ve ‘Büyük Gazino’ 1980 yıllarında Termal’i Turizm Bankası devralınca kapatılıyor. Limak Holding tarafından yap-işlet-devret modeliyle alınarak Anıtlar Yüksek Kurulu denetiminde ve Gazi Üniversitesi desteğinde 2008 yılında rekonstrüksiyon projesiyle Atatürk’ün Yalova’ya geliş yıldönümü olan 19 Ağustos 2010 tarihinde yeniden kapılarını açıyor.
Akşam/AYLİN LÖLE
