Van’da 7,2’lik depremde birçok yeni binanın yıkılması, buna rağmen eski camilerin ayakta kalması Avrupalı inşaat mühendislerinin dikkatini çekti. Antalya’da düzenlenen bir toplantıda, bölgeyle ilgili izlenimlerini açıklayan yabancı mühendisler, şiddetli depremlerde ayakta kalan tarihi binalarda, eski mimar ve mühendislerden çok büyük dersler alınması gerektiğine dikkat çekti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi (WCCE) ve Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) tarafından düzenlenen ‘Kültürel Mirasın Depremden Korunması Konferansı’nda, Antalya’da bulunan yabancı inşaat mühendisleri Van depremini değerlendirdi.
Van depreminde, 600’ün üzerinde insanın, çürük ve mühendislik olarak iyi hesap edilmeyen binalarda can verdiğini dile getiren Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) Başkanı Gorazd Humar, buna karşılık bölgede yüzyılı aşkın tarihi yapıların ise sapa sağlam ayakta kalmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Dünya inşaat mühendisleriyle eski mimari ustaların yaptıkları işleri incelediklerini belirten Humar, “Konferansın konusu eski ustalarımızdan bina işini öğrenelim. Biz de onları örnek alıp daha yüksek ve daha sağlam onlar gibi binalar yapabiliriz. Yaşanan sıkıntılar modern teknolojinin problemi değil, bir uygulama problemidir.” dedi.
Depremlerin binalara zarar verebileceğini, ancak Van’daki gibi bir yıkımın da olmaması gerektiğini söyleyen Humar, “Bu durum, sadece Van’a özgü değil. Dünyanın birçok yerinde aynı kaygıları taşıyoruz. Geçmişte yapılan binalar o dönemin deprem şartlarına göre yapılmıştır. O bölgede gördüğümüz kadarıyla binaların yıkıldığını görüyoruz. Kolonlarda dayanma eksikliği burada ortaya çıkıyor. Binalar depremde hasar alabilecek fakat yıkılmayacak şekilde tasarlanmalıdır.” diye konuştu.
“DEPREM GÖZ GÖRE GÖRE YÜZLERCE YURTTAŞIMIZI ALDI”
TMMOB’e bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Serdar Harp da yer bilimcilerin, 1976 yılında Van Çaldıran’da meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki depremin ardından, bölgedeki fayların 30-35 sene sonra hareketlenebileceğini belirttiklerini hatırlattı. Geçen süre içerisinde Van’da gerekli hiç bir önlemin alınmadığını kaydeden Harp, “O zaman binaların dayanıklı ya da dayanıksız olduğuna dair envanter çıkarılmadı. Dolayısıyla Van depremi göz göre göre geldi ve yüzlerce yurttaşımızı maalesef aldı götürdü.” şeklinde konuştu.
Toplantıya, Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi (WCCE) Başkanı Emilio Colon, Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) Başkanı Gorazd Humar ve TMMOBİnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Serdar Harp katıldı.
Van’da 7,2’lik depremde birçok yeni binanın yıkılması, buna rağmen eski camilerin ayakta kalması Avrupalı inşaat mühendislerinin dikkatini çekti.
Antalya’da düzenlenen bir toplantıda, bölgeyle ilgili izlenimlerini açıklayan yabancı mühendisler, şiddetli depremlerde ayakta kalan tarihi binalarda, eski mimar ve mühendislerden çok büyük dersler alınması gerektiğine dikkat çekti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi (WCCE) ve Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) tarafından düzenlenen ‘Kültürel Mirasın Depremden Korunması Konferansı’nda, Antalya’da bulunan yabancı inşaat mühendisleri Van depremini değerlendirdi.
Van depreminde, 600’ün üzerinde insanın, çürük ve mühendislik olarak iyi hesap edilmeyen binalarda can verdiğini dile getiren Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) Başkanı Gorazd Humar, buna karşılık bölgede yüzyılı aşkın tarihi yapıların ise sapa sağlam ayakta kalmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Dünya inşaat mühendisleriyle eski mimari ustaların yaptıkları işleri incelediklerini belirten Humar, “Konferansın konusu eski ustalarımızdan bina işini öğrenelim. Biz de onları örnek alıp daha yüksek ve daha sağlam onlar gibi binalar yapabiliriz. Yaşanan sıkıntılar modern teknolojinin problemi değil, bir uygulama problemidir.” dedi.
Depremlerin binalara zarar verebileceğini, ancak Van’daki gibi bir yıkımın da olmaması gerektiğini söyleyen Humar, “Bu durum, sadece Van’a özgü değil. Dünyanın birçok yerinde aynı kaygıları taşıyoruz. Geçmişte yapılan binalar o dönemin deprem şartlarına göre yapılmıştır. O bölgede gördüğümüz kadarıyla binaların yıkıldığını görüyoruz. Kolonlarda dayanma eksikliği burada ortaya çıkıyor. Binalar depremde hasar alabilecek fakat yıkılmayacak şekilde tasarlanmalıdır.” diye konuştu.