Memurdu emekli oldu, beş parasız Huzurevi kurdu… Oğulları babalarının izinden gitti… Dünyanın en önemli okulu Harvard’da okuyan ikizler huzurevi üzerine master yaptı ve Türkiye’nin ilk ‘Yaşlı tatil köyü’nü kurmak için kolları sıvadı…
Yapılan araştırmalar ve istatistikler gösteriyor ki Türkiye dünya’da en hızlı yaşlanan 2. ülke. Hesaplamalara göre böyle devam etmesi durumunda 2050 yılında dünyada nüfusa göre yaşlısı en fazla ikinci ülke Türkiye olacak. Bu durumda yaşlı bakım merkezlerinin önemi daha da artacak.
İşte bu hesaplamalar doğrultusunda hareket eden ve 2050 yılına Türkiye’yi şimdiden hazırlama misyonunu kendilerine görev olarak belirleyen Fikret Bayrak ve Harvard’da huzurevleri üzerine master yapan iki oğlu Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor…
Türkiye’de huzurevleri üzerine oluşan kötü algıyı yıkmak ve yaşlıların tüm ihtiyaçlarını bir merkezde toplamak üzere gerçekleştirdikleri 5 yıldızlı ”Yaşlı Tatil Köyü” konsepti ile yaşlıların ömürlerinin geri kalan yıllarını tatil havasında geçirmelerine imkan sağlayacak.
5 yıldızlı oteli aratmayacak projede; Açık ve kapalı yüzme havuzlarından, hamam ve saunalara, yaşlılara özel açık büfe yemeklerden, özel eğlencelere, hayvanat bahçesinden, yaşlıların sebze ve meyvesini yetiştirebileceği kişiye özel bahçelere, yoğun bakım ünitelerinden, fizyoterapi SPA’larına kadar her şey olacak. Ayrıca yaşlıların sosyalleşmesi için çeşitli aktivitelerde yer alacak…
12 DÖNÜM ARAZİ ÜZERİNE KURULUYOR!
Yaşlı bir insanın rahatı ve huzuru için nerdeyse her şeyin A’dan Z’ye planlanıp projeye aktarıldığı tesis İstanbul’un Silivri ilçesinde hayata geçirilecek. 12 dönüm arazi üzerine kurgulanan projede 8 dönüm gibi çok ciddi bir alanda yeşil alan olarak yaşlıların kullanımına sunulacak. Proje 8 farklı parselden oluşacak ve 250 yatak kapasiteli olacak. Her farklı parsel üzerine niteliğine ve hizmet tanımına göre bina yapısı oluşturulacak.
5 YILDIZLI OTELİ ARATMIYOR
Hizmet seçenekleri ve aktiviteleri ile 5 yıldızlı otelleri aratmayan projede, açık ve kapalı yüzme havuzlarından, hamam, sauna ve SPA’lara, yaşlılara özel açık büfe yemeklerden, özel eğlencelere kadar her şey olacak. Ayrıca yaşlıların sosyalleşmesi için çeşitli aktivitelerde olacak. Odalarda ise plazma televizyonlardan buzdolabına kadar bir çok donanım yer alırken, her türlü detayın atlanmadan düşünüldüğü özel duşlarda yer alacak.
HAYVAN BESLEYEBİLECEK, SEBZE MEYVE YETİŞTİREBİLECEKLER
Bakıma muhtaç yaşlılara hem otelcilik hem de tam donanımlı sağlık hizmetinin verileceği tesiste birçok hayvanın yer alacağı hayvanat bahçesi bulunacakken, yaşlıların kendi sebze ve meyvelerini yetiştirmesine olanak sağlayacak hobi bahçeleri de bulunacak. Bu sayede gün içerisinde yaşlılar bir taraftan sevdiği hayvanları besleyebilecekken öte taraftan da istediği meyve ve sebzeyi rahatlıkla yetiştirip organik bir şekilde tüketebilecek.
HASTANEDEN FARKI YOK!
‘Yaşlı Tatil Köyü’nün bir başka özelliği ise sağlık odaklı olması. Özellikle nörolojik problemler yaşayan Alzheimer gibi yaşlı hastalara özel bakım servisleri verilecek.
Ortopedik sorunlar yaşayan yaşlılar özel fizyoterapistlerle, fizyoterapi havuz ve ünitelerinde tedavi edilecek. Sosyalleşme sıkıntısı yaşayan hastalara psikolojik destek sağlanacak. Dev tesiste diyaliz hastaları içinde diyaliz makinelerinin bulunduğu bölümler yapılacak. Bunların yanı sıra ani rahatsızlanmalara karşı ise tam teşekküllü yoğun bakım ünitesi oluşturulacak. Tüm bu hizmetler 70’den fazla doktor, psikolog, fizyoterapist ve nitelikli personel tarafından gerçekleştirilecek.
TİYATRO VE SİNEMA SALONU
Kültürel faaliyetlerinde unutulmadığı projede geçmişte icra edilen kişisel beceri ve yetenekler de tekrardan canlandırılacak. Projede yer alacak resim ve müzik gibi her türlü kişisel becerinin gerçekleştirilebileceği bölümler sayesinde yaşlılar burada geçmişlerine dönebilecekken, tiyatro ve sinema salonları ile de kültürel faaliyetlerini gerçekleştirebilecekler.
HUZUREVİ İSMİ KİRLETİLMİŞ
“Huzurevi” kelimesi yerine “Bakım ya da Yaşam Merkezi” kelimesini kullanmaya özen gösteren Asude Huzurevleri Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Bayrak, bu yaklaşımını ise şöyle açıklıyor;
“Ne yazık ki ülkemizde Huzurevi ismi daha önce yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle çok kirletilmiştir. İnsanlarımız o algıdan hala kurtulmuş değil. Huzurevlerinin yaşlıların yakınları tarafından terkedildiği, yaşlıların itilip kakıldığı yer olarak görülüyorlar. Oysa özel sektörün bu alana girmesiyle artık çok şey değişti. Yoğun rekabet beraberinde hizmet anlayışının müşteri odaklı olmasını beraberinde getirdi. Dolayısıyla merdivenaltı bir kaç kötü örnek dışında sektör yaşlılarına daha iyi hizmeti nasıl verebilirim yarışında.
Örneğin biz huzurevlerimizde yaşlılarımıza tam bir otelcilik hizmeti sunuyoruz. Onların sağlık sorunlarına çözüm üretecek her türlü yapılanmayı bünyemizde bulunduruyoruz. Bakım merkezimizde sürekli hemşirelerimiz, hasta bakıcı ve doktorlarımız bulunuyor. Diğer yandan her hangi bir sıkıntıya karşın kronik yoğun bakım ünitemiz 24 saat hazır vaziyette. Yaşlılarımızın odalarında televizyondan buzdolabına, kendilerine özel banyolarından dinlenme alanlarına kadar her şey bulunuyor. Dolayısıyla biz köhneleşmiş “Huzurevi” ismi yerine “Yaşlı Bakım Merkezi” ya da “Yaşlı Yaşam Merkezi” isimlerini söylemek istiyoruz. Ama ne yazık ki yasalar gereği bunu yapamıyoruz.”
kenan.biter@haber7.com
Kaynak: Haber7