Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) uzmanlarının uzun dönem tahminlerine yer verdiği ‘2030’a Doğru Turizm Raporu’, Asya Pasifik bölgesinin önümüzdeki yıllarda turizmin lokomotifi haline geleceğine işaret ediyor
Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu, AA muhabirine, Dünya Turizm Örgütü tarafından hazırlanan raporu değerlendirdi.
Rapora göre uluslararası turist gelişindeki küresel büyümenin devam edeceğini belirten Köfteoğlu, ”Büyüme sürecek ama daha ortalama bir hızla” dedi.
Yerleşik destinasyonların yanı sıra insan gücü, pazarlama, iş ortamı, altyapı gibi şartları yerine getirdiği takdirde yeni destinasyonların da bu büyümeden ve olanaklarından faydalanabileceğini vurgulayan Köfteoğlu, ”Bütün bu olanakların yanı sıra sosyal ve ekonomik çıkarları en yükseğe çıkarmak ve negatif etkileri en aza indirmek gibi zorluklar da olacak. Uzun vadede turizmdeki büyüme, daha dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı, grup seyahatleri şeklinde olacak” diye konuştu.
-”Asya-Pasifik turizmin barometresi haline gelecek”-
Raporda çarpıcı bir noktanın yer aldığına işaret eden Köfteoğlu, ”Tahminlere göre Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeler önümüzdeki yıllarda hem diğer bölgelerden çekecekleri turist sayısı hem de dünyanın dört bir yanına gönderecekleri turistleriyle adeta turizmin barometresi haline gelecekler. Dünya Turizm Örgütü uzmanları önümüzdeki yıllarda Asya-Pasifik bölgesinin yılda ortalama yüzde 5’lik büyümelerle mevcut potansiyeline her yıl 17 milyon dünya turistini katacağını kaydediyor” dedi.
Rapora göre gelişmekte olan ekonomilere sahip ülkelerin de turizmde büyüme kaydedeceklerin başında geldiğini ifade eden Köfteoğlu, şöyle devam etti:
”Nitekim UNWTO uzmanlarına göre, günümüzde turizmdeki yıllık büyümeleri 2,2’den iki katlık artışla yüzde 4,4 seviyesine ulaşacak. 2015 yılına gelindiğinde ise gelişmekte olan ülkeler çektikleri turist sayısıyla gelişmiş ülkeleri sollayacak. 2030 sonunda da dünya turizmi pastasındaki payları yüzde 58’e ulaşmış olacak.”
-”Bu saptamalar iyi algılanıp, doğru okunmalı”-
Türkiye’de turizmden ekmek yiyen ve turizmle ilgili tüm kurum ve kuruluşların raporda yer alan saptamaları iyi algılayıp, doğru okumaları gerektiğini vurgulayan Köfteoğlu, şunları kaydetti:
”Öncelikle dünya turizm pastasına el uzatan ülke sayısının sürekli arttığını dikkate almaları gerekiyor. Bu durum karşımıza, Türkiye’nin ‘dünyada tek ve vazgeçilmez’ bir destinasyon olmadığı gerçeğini çıkarıyor.
Önümüzdeki yıllarda her gün tatil, dinlenme, akraba ziyareti veya iş amaçlı dünyada dolaşacak kişi sayısı 5 milyonu aşacak. Bunların bir kısmını Türkiye’ye çekmek için turizm ürünlerimizi çoğaltıp, farklılaştırarak öne çıkmamızı sağlayan adımlar atmalıyız. Turistler, sıradan hiçbir özelliği olmayan destinasyonları daha az tercih edecekler.”
Türkiye’nin tanıtım stratejisinin de değişmesi gerektiğini belirten Köfteoğlu, şu önerilerde bulundu:
”Tanıtım stratejimizi de önümüzdeki yıllarda en fazla gezecek ülkelerin insanına göre belirlememizde yarar var. Yapılan araştırmalara baktığımızda, önümüzdeki yıllarda dünyayı en fazla gezecek turistlerin Asya-Pasifik bölgesinin insanları olduğunu görüyoruz. Hal böyleyken, tanıtım bütçesiyle temasının önümüzdeki yıllarda hala ABD’li veya Batılı turist öncelikli olarak hazırlanırsa, bu gelişmelerin doğru okunmadığı anlamına gelecektir.
Özetlemek gerekirse, Türkiye’nin dünya turizminde yakaladığı başarıyı daha ileri bir seviyeye ulaştırıp, ulaşılan seviyeyi kalıcı hale getirmek zorundayız. Bunun yolu da dünya turizmindeki gelişmelerin doğru okunup, gelişmeler ışığında doğru adımların doğru zamanda atılmasından geçiyor.”
AA
