Kredilerdeki büyüme de yine her segmentte dengeli olacak ama KOBİ ve tüketici kredilerinin krediler içindeki payı artmaya devam edecek. Tüketici kredilerinin motoru da vadeleri giderek uzayan konut ve ihtiyaç kredileri olacak
Dexia Grubu’nun Yönetim Komitesi üyesi ve DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, 2011’de Türkiye’de ekonomik büyümeyi finanse edecek en önemli mekanizmanın yine bankacılık sektörünün olacağını söyledi.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, AA muhabirinin, küresel finansal gelişmeler çerçevesinde, Türk Bankacılık Sektörü ve ekonomiye ilişkin sorularını yanıtladı.
Bu yıl yüzde 7-8 arasında büyüyen ekonominin gelecek yıl da yüzde 5-6 aralığında bir büyüme performansı göstereceğinin altını çizen Ateş, enflasyonun yüzde 5-6 aralığına gerileyeceğini, kısa vadeli faizler gerilerken, uzun vadeli faizlerin de daha yatay seyredeceğini söyledi.
Türk Lirası’nın 2003-2007 dönemi kadar olmasa da güçleneceğini ve iç talebe yaslanan büyümenin getirdiği enflasyon baskısını dengeleyeceğini anlatan Ateş, “Ekonomideki büyüme, bunun yurtdışında sermayeyi cezbedici etkisi, cari denge açığını ekonominin yüzde 8’i civarına doğru arttırmaya devam edecek” dedi.
Türkiye’de büyümeyi finanse edecek en önemli mekanizmanın yine bankacılık sektörü olacağını ifade eden Hakan Ateş, şöyle devam etti:
“Düşen faizlerin ve azalan kamu borçlanma ihtiyacının etkisiyle bankalar bu yıl olduğu gibi gelecek yıl da tahvillerden ziyade kredilerden büyüyecek. Kredilerdeki büyüme de yine her segmentte dengeli olacak ama KOBİ ve tüketici kredilerinin krediler içindeki payı artmaya devam edecek. Tüketici kredilerinin motoru da vadeleri giderek uzayan konut ve ihtiyaç kredileri olacak.
Bankalar bu geniş kesimlere yönelik rekabette öne çıkabilmek ve müşteriye daha kolay ulaşabilmek için şube ve ATM ağlarını büyütecekler. Alternatif dağıtım kanallarını daha fazla kullanarak maliyetlerini düşürmeye çalışacaklar. Kurumsal tarafta sendikasyon ağırlıklı toptan finansmandaki artış 2010 yılında sayısı giderek artan projelerin finansmanlarını kolaylaştıracak ve perakende büyümenin yanında kurumsal tarafta da özellikle büyük proje finansmanlarında da rekabetin arttığını göreceğiz. Düşen marjlarda hacimlere yüklenilecek. Hacimlerdeki artışın yeterli olmadığı durumlarda maliyet yönetimi devreye girecek.”
DENİZBANK’IN 2011 YILINA İLİŞKİN YENİ ÇALIŞMA VE PROJELERİ
DenizBank’ın 2010 yılı gerçekleşmeleriyle, 2011 yılına ilişkin yeni plan ve projelerinden de bahseden Ateş, bankanın 2010 yılında da büyüme performansıyla diğer bankalardan farklılaştığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Konsolide aktiflerde belirli bir büyüklüğün üzerindeki bankalar yılın ilk 3 çeyreğinde ortalama yüzde 7 ortalama büyürken DenizBank yüzde 17 büyümeyi başardı. Diğer bir ifade ile DenizBank rakip bankaların iki katından daha fazla büyüdü. 2009’da yüzde 23’lük mevduat artışıyla açık ara lider olan DenizBank, bu başarısını 2010’un ilk 9 aylık bölümünde arttırarak devam ettirdi. Rakip bankaların ortalama yüzde 7 mevduat artışına karşın DenizBank’ın mevduatları yüzde 22 yükseldi.
Kuruluşundan bugüne DenizBank hep kaynaklarını devlete değil reel sektöre aktaran bir banka oldu. Eylül 2010 itibarıyla sektörde yüzde 30 olan tahvil/aktif oranı, DenizBank’ta sadece yüzde 12 düzeyinde. Bugün hala topladığımız mevduatların yüzde 20 üzerinde kredi veren bir banka olarak reel sektöre olan desteğimize devam ediyoruz.
Yurtdışından uzun vadeli kaynakla sağlayarak çeşitli sektörlerde ülkemizin gelişmesinde önemli rol oynayacak projelere aktarıyoruz. Ekonominin her sektörüne, bankacılığın her alanında çok geniş bir ürün bir yelpazesi ile bir finansal süpermarket olarak hizmet veriyoruz. Bu anlayışla devam ederken ekonomimizin rekabet avantajının olduğu denizcilik, tarım, enerji, turizm, eğitim ve sağlık gibi sektörleri 2011 yılında ön planda tutmaya devam edeceğiz. Buna yönelik tüm Türkiye genelinde bu sektörlerin öncüleriyle bir araya gelmeye devam ediyoruz.”
AA