Tekirdağ’da, 17. yüzyıla kadar dayanan ve eski Tekirdağ evlerinin kültürel ve tarihi değerleri koruma projesi kapsamında, restorasyon çalışmaları sürüyor…
Tekirdağ Vali Yardımcısı ve İl Özel İdare Başkanı Mustafa Masatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Tekirdağ Evleri”nin restorasyon çalışmaları için gerekli ödeneklerin ayrıldığını dedi.
Masatlı, Tekirdağ evleri için projeleri ikiye ayırdıklarını belirterek, bunlardan birinin bazı tarihi evlerin satın alınarak restore edilmesi, diğerinin de sokak iyileştirilmesi projesi olduğunu belirtti.
Proje kapsamında, bugüne kadar 10 tarihi evin satın alındığını ifade eden Masatlı, “Bu evler, İl Özel İdare’ye bağlı Kültürel Değerleri Koruma Bürosu kanalıyla alındı. Bunlardan birinin restorasyonu bitti. Şu an Tekirdağ Barosu olarak kullanıyor. Geriye kalan 9 evin beşi Cemal Nadir Sokak’ta, ikisi 50. yıl İlköğretim Okulu’nun olduğu yerde, ikisi de Tekirdağ Valiliği’ne yakın yerdedir.
Bunlardan 7 evin röleve projesi tamamlanarak Edirne Anıtlar Kurulu’ndan onay bekleniyor. Bu konuyla ilgili her hangi bir ödenek sıkıntısı da yok” diye söyledi.
Cemal Nadir Sokak’ta kültürel dokuyu korumak istediklerini ifade eden Masatlı, konuşmasını şöyle devam etti:
“Sokak iyileştirilmesi de, Cemal Nadir Sokağın eski haline dönüştürülme çalışmalarını yürütüyoruz. Bu projeyle, sokakta kültürel dokuda bütünlük sağlanmış olacak. Tarih sürekli akıp gidiyor. Önemli olan tarihten gelen birtakım değerlerin geleceğe taşınması. Onun için bu evleri koruma adına güvenlik görevlileri de tuttuk. Bu kişiler, 24 saat boyunca evleri koruyorlar.” dedi.
Tekirdağ’da bugüne kadar, bu asırlık evlerle ilgili yeterince çalışma yapılmadığını anlatan Masatlı, Tekirdağ İl Özel İdaresince yapılan çalışmaların, Türkiye’deki diğer illere de örnek teşkil etmesi gerektiğini belirtti.
Masatlı, “Burada kültürel dokuyu her anlamda ayağa kaldırmış oluyoruz.
Biz tarihi evlerin ayakta tutulması, restorasyonu ile ilgili de diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızın ilgisini bekliyoruz” söyledi.
Tarihi evlerde bekçilik yapan Mustafa Akyüz, evlerin koruma altına alınmadan önce binaların tahrip edildiğini ve ahşaplarının sökülerek yakıldığını anlattı.
“Biz tarihi korumak için buradayız” diyen Akyüz, şöyle konuştu:
“Bu evlere, tinerciler ve öğrenciler girip çıkıyordu. Evler de zaten eski olduğu için onlar da hiç korumuyorlardı. Ama en büyük sıkıntıyı ahşapları sökmek isteyen kişilerden çekiyoruz. Burada demir, tahta ne varsa hepsini alıyorlar. Biz de buradan polise telefon ediyoruz fakat, polis gelene kadar alıp kaçıyorlar. Onlarla başımız dertte.” dedi.
AA