Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” İki kanuna aykırı ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, köşe yazısında Kooperatiflerin ortaklarına dairelerin dağıttıldıktan sonra tasfiyesi ile ilgili merak edilenleri yanıtlıyor…
Soru: Bir kooperatife üyeyim. Dairelerimizi aldık, artık kooperatif tasfiye edilecek ama bir üyenin borcu var bu nedenle tasfiye olamıyor. Acaba bunun tahsili nasıl olur? Tahsili için gereken masrafı kim öder? Y.Y.
Cevap: Kooperatifler ortaklarına dairelerini dağıttıktan sonra tasfiye olunmalıdır.Tasfiye sürecinde kooperatifin unvanı da değişir, unvanının başına “tasfiye halinde” ibaresi konulur. Bu durumda herkes bilir ki bu kooperatif tasfiye halindedir. Sizinki bu unvanı aldı mı? Sonra borcu olan sadece bir kişi ise mesele çok da zor değildir aleyhine icra takibi yapılır, takip kesinleşir, haciz yolu ile alacak alınır. Üstelik elinde hazır tapulu dairesi vardır. Masraftan da kendisinden alınır. Ancak-bana öyle geliyor ki sizin kooperatifin yönetimi tasfiyeye pek sıcak bakmıyor. Onun için bu borçlu bir kişiyi bahane ediyor. Çünkü görüyorum ki son yıllarda kooperatifler tasfiyeyi tercih etmiyor, yaptığı siteyi yönetmeye de soyunuyor. Galiba sizinki de öyle. Hatta çoğu işletme kooperatifine dönüşmeyi çözüm olarak görüyor. Oysa (bazılannın kabulünün aksine) benim ısrarla savunduğum bir husus var. Bir işletme kooperatifi bir yönetim kooperatifine dönüşemez. Yani münhasıran site yönetmek için kooperatif kurulamaz. Bu kuruluş Kooperatifler Kanununun l’inci maddesine tamamen aykındır. İşletme kooperatifi ancak kooperatifin elinde kalan gayrimenkulleri yönetmek için kurulur. Neticede amacına uygun olarak bunlar da elinden çıkar ve tasfiye olur. Ancak şimdilerde yönetim şirketleri gibi işletme kooperatiflerinin kurulduğunu ve malı mülkü olmadığı halde siteleri yönettiğini görüyoruz ki bu hem Kooperatifler Kanunu’na hem de
Kat Mülkiyeti Kanununa aykırıdır.
Posta/Tamer Heper