Posta gazetesi yazarı Tamer Heper, eşinin ölümü halinde miras durumunu soran eş ile tarlayı sözlü olarak satın alan ve tarlanın zilyet tapusunu nasıl alacağını soran okurunu cevaplıyor
Kardeşler kuru mülkiyete ortak
38 senelik evliyim, çocuğum olmadı. Oturduğumuz daireyi, 20 sene önce karımın üzerine yaptım ancak intifa hakkı bana ait. Bugüne kadar problem yaşamadık. Eşim kalp krizi geçirdi. İki kardeşi var. İnsan konduramasa bile düşünüyor. Eşime bir şey olursa bu şartlarda kardeşleri mirasçı olur mu? T.A.
Anlattığınız şartlarda bu yerin maliki eşiniz. Siz intifa hakkı sahibisiniz. Yani bu yeri ölene kadar kullanma hakkı sizin. Eşiniz malik ama kuru mülkiyet sahibi, yani siz hayatta kaldığınız müddetçe tasarruf hakkı yok. Elbette istemezsiniz ama insanlık hali, eşinizin önce ölümü durumunda mirasçılar kuru mülkiyete sahip olur. Eşinizin ana-babası hayatta ise siz onlarla birlikte kuru mülkiyette mirasçı olacaksınız. Sizin miras payınız 1/2 olduğu için siz 1/2 tam malik olacaksınız. Geri kalan 1/2 pay ana-babasının veya onlar yoksa kuru mülkiyet olarak kardeşlerinin olacak. Yani kardeşler mirasçı olacak ama dairenin yarısının kuru mülkiyetine sahip olacaklar. Siz ise yarısının tam maliki diğer yarının da intifa hakkı sahibi olarak kullanma veya tasarruf etme hakkına sahip olacaksınız. Yani durumunuz pek fena olmayacak. Ancak bunu da karşılıklı karı koca olarak istemiyorsanız başka önlemler alınabilir ama bunun için size muhtelif ihtimalleri sıralayamam, ancak karşılıklı arzunuza uygun olarak mülkiyet konularında değişiklik yapılabilir.
Şartlar oluşmamış
1985 yılında maliki ile anlaşıp tarlayı sözlü olarak satın aldık. Elimizde yazılı belge yok ama şahit var. Satıcı öldü. Biz bu tarlayı o tarihten beri kullanıyoruz. Bu tarlanın zilyet olarak tapusunu nasıl alırız? M.B.
Konu ile ilgili bazı kurallar var. Birinci kural, gayrimenkuller ancak tapuda resmi senet yapılarak alınır ve satılır. Sözlü alım-satım olmaz. Yani siz bu yeri satın almadınız. İkinci kural noterde bu konuda işlem yapılabilir bu da satış değildir, gayrimenkul satış vaadidir. Özel bir şekilde ‘düzenleme şeklinde’ yapılır, gelecekte gayrimenkulun satışı VADEDİLİR. Bu dahi bir satış değildir. Sözlü olarak satılamayacağına göre tanıkla ispatı mümkün değildir. Sonra: Gayrimenkulu uzun zaman kullanan herkes onun maliki olmaz. Sizin bahsettiğiniz iktisabi mürurzaman dediğimiz hadisedir ve onun kurallan vardır. Ya hataen kendi adına tescil edilmiş bir gayrimenkul olacak ve 10 yıl müddetle ihtilafsız kullanılmış olacak veya 20 yıl müddetle tapuda kimse adına kayıtlı olmayan bir gayrimenkul ihtilafsız malikmiş gibi kullanılacak. Bu şartlar oluşursa o kişi gayrimenkulun kendi adına tescilini mahkemeden isteyebilir. Oysa sizinki bililerinin malı, tapuda maliki belli.
Yani yukandaki şartlar oluşmamış. Dolayısı ile size ümit verici bir yanıtım olamayacak.”
Tamer Heper / POSTA