Tarihî ve turistik mekânları gezmek için her yıl milyonlarca turistin akın ettiği İstanbul’da eski binalar hızla butik otele dönüştürülüyor. Bu dönüşüme tarihî yarımadada otel yapımına müsait boş arazi olmaması dayanak gösteriliyor
5 yıl içinde butik otellerin sayısının artacağını öne süren mimar Seda Ünal, bölgede birçok yatırımcının eski yapıları otel yapmak için satın aldığına dikkat çekiyor.
İstanbul’un en çok turist çeken gözde bölgesi olan tarihî yarımada, hızla artan butik otellerle dikkat çekmeye başladı. Turist sayısı ve turizmden elde edilen gelirin artışıyla birlikte, Sultanahmet Camii, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı ve Süleymaniye Camii gibi tarihî eserlerin yer aldığı tarihî yarımadada otel yapımı ve eski binaları otele dönüştürme faaliyeti giderek artıyor. Mimar Seda Ünal, tarihî yarımadada yer alan eski yapıların, 5 yıl içinde büyük ölçüde butik otele çevrileceğini belirtiyor. Ünal, “Sonra sıra, turist için eğlence yerlerine ve denize en yakın nokta olan Karaköy’e gelecek.” diyor. Son yıllarda sayısı hızla artan butik otelleri değerlendiren Ünal, İstanbul’un geçen seneyle birlikte bu yıl da turizmde bir patlama yaşadığını kaydediyor. Bu yıl için belirlenen turizm hedeflerinin, daha sezon kapanmadan tutturulduğuna dikkati çeken Ünal, turist sayısı ve ekonomik gelirin katlanarak artacağını ifade ediyor. Uzmanlar, turizmde yaşanan patlamada, Türkiye’nin küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülke olmasının ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ortadoğu’daki ‘güvenilir adam’ imajının etkili olduğunu belirtiyor. İstanbul’un, daha çok kültür turizmine hizmet eden bir şehir olduğunu ifade eden Seda Ünal, kongre, alışveriş ve sağlık turizminin de son yıllarda ön plana çıkmaya başladığına dikkat çekiyor.
Tarihî yarımadada boş arazi olmadığı için yeni otel yapımının çok zor olduğunu vurgulayan Ünal, restore edilen eski yapıların küçük olması sebebiyle butik olarak, otele dönüştürüldüğünü ifade ediyor. Ünal, imardan dolayı, parsellerin ve yapı metrekarelerinin küçük olduğu tarihî yarımadada, ilerleyen yıllarda imar düzenlemeleri yapılması halinde parsellerin birleştirilebileceğini ve bu sayede büyük otellerin yapılabileceğini kaydediyor. Yatırımcılar, günümüz şartlarında tarihî bölgede yeni bir otel yapmaktansa, eski yapıları değerlendirmenin daha kolay olduğunu düşünüyor.
Laleli ve Beyazıt civarının hem turizm hem de ticari olarak çok aktif bir bölge olduğuna dikkati çeken mimar Ünal, şu bilgileri veriyor: “Eski yapılar değerlendiriliyor. Alışveriş merkezleri tarzında çalışan iş hanları otele çevriliyor. Turizm sayısındaki artış, yatırımcıları eski yapıları değerlendirmeye itti. Bence ileriyi gören akıllı yatırımcılar ellerindeki gayrimenkulleri değerlendirmeli.”
AA