Babasının ve amcasının yürütemediği ortaklığı, arkadaşlarıyla sürdüren Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, Sur Yapı’yı 10 yılda 3 milyon dolar cirodan 300 milyon lira ciroya ulaştırdı
Kapıcı torunu olan Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas’ın bugün gayrimenkulde emin adımlarla ilerleyişinin arkasında ortaklık kültürünün bereketi yatıyor. Babasının ve amcasının yürütemediği ortaklığı, arkadaşlarıyla sürdüren Elmas, Sur Yapı’yı 10 yılda 3 milyon dolar cirodan 300 milyon lira ciroya ulaştırdı
Altunizade’deki Erzurum Sitesi gibi bir çok butik projeye imza atan babasının ve amcalarının izinden Altan Elmas, bugün birbirinden değerli ofis ve konut projeleriyle adından söz ettiriyor. Konfeksiyoncu Abdullah Armağan ve turizmci Bilal Özcan’la birlikte 1997 yılında kurulan Sur Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas’la, porjelerini değil, şirketin vizyonunu konuştuk.
Kendinizden biraz bahseder misiniz, bugünlere gelirken hangi süreçlerden geçtiniz?
1969 doğumluyum. Erzincan Refahiyeli bir ailenin çocuğuyum. Dedem 30’lu yılların sonuna doğru İstanbul’a gelmiş. Taksim’de bir apartmanda kapıcı olarak başlamış. Babam, amcam da oto elektrikçiliği yapmış. Amcam inşaat mühendisliğini okumuş. 1970’li yıllardan itibaren de inşaat işine girmişler. 1989’a kadar kat karşılığı daire yapmışlar, bir iki iş yeri yapmışlar. 1989’da babamlar, amcamlar işlerini feshettiler. Doğal bir parçalanma süreci yaşandı. Ben o zaman Mimarlık’ta okuyordum. 1991’de mezun oldum. Kendi işimizi kurduk. Kardeşim Hakan İşletme’deydi, Ufuk da İç Mimarlık’taydı. Sıfırdan başlamış olduk. 1993’te ilk kat karşılığı konut işimizi aldık. Altunizade’deki Erzurum Sitesi. Binanın kabasını yapacak kadar paramız ya vardı ya yoktu. Allah yardım etti. Konfeksiyoncu Abdullah Armağan, 3 kardeşlerdi, 3 daire birden aldı. O parayla da binayı bitirdik. Elimizde ufak bir sermaye oluştu. Bir taraftan taahhüt işleri, bir taraftan da ufak ufak konut işleriyle 1997 yılına geldik.
KARDEŞİNDEN AYRILDI
Sonraki ortaklık nasıl oluştu?
1996’da hacca gittim. Eman Tur’un sahibi Bilal beyle tanıştık. Orada bir samimiyet oluştu. 1997’de umreye gittik, 15-16 arkadaş. Onlara ortak iş yapalım dedim. Herkes he, hü dedi. Evrakları gönderin dediğimizde 4 kişi kaldık ve 1997’de Sur Yapı’yı kurduk. Abdullah Bey, Bilal Bey, biz ve Osmanbey’deki o arkadaş. Para yatırma aşamasında o arkadaş da çekildi ve 3 grup kaldık. Benim hedefim daha büyük bir ortaklıktı. Kader buymuş, bunda da bir hayır varmış dedik. Sonra benim ortanca birader Hakan’la ayrıldık.
İLGİNÇ DÖNÜM NOKTASI
Ortaklık olarak yaptığınız ilk iş hangisi?
Ortaklık olarak ilk işimiz Ümraniye sanayi bölgesinde aldığımız iş merkeziydi. 15 bin metrekare büyüklüğündeydi. Sonra Finansbank’a pazarlamıştım ama 1999 depremi oldu. Almayacaklar diye yüreğim ağzıma geldi. İTÜ’den bir hoca gelecek, binaya bakacak, sağlam derse alacağız dediler. Gelen de benim hocam. Feridun Çınlı. Beni bir virgül hatası yüzünden bir sene bırakmıştı. Odasına gidip dil döktüğümde bana, ‘Bizim işimiz ciddi iştir, hata kabul etmez. Bir defa yapacaksın, birkaç defa kontrol edeceksin. Millete ne diyeceksin, pardon bina yıkıldı mı diyeceksin.’ Bir sene daha aldım o dersi, çok iyi bildiğim halde. Yaptığım binayı beraber gezdik. Sonrasında kahve ısmarladım. Hocam siz beni hatırlamazsınız ama aramızda böyle böyle bir olay geçti. Dedim. ‘O iyi yapmışım, gördün mü bak şimdi çiçek gibi bina yapmışsın’ dedi.
Bu olaya iş hayatınız için dönüm noktası diyebilir miyiz?
Aynen öyle. ‘Rahat ol, raporu veriyorum. Binayı satarsın’ dedi. Bizim için dönüm noktası oldu. Sermayemizi katlamış oldu.
ORTAKLIĞIN BEREKETİ
Ortaklığın da bereketini görmüş oldunuz mu?
Şirket olarak zaten ortaklığın bereketine inanmışız. Hamdolsun, birbirimizle de iyi geçiniyoruz. Bana da çok fazla karışmazlar, işi yürütürüm. Biri turizmci kendi işinin başında, diğeri konfeksiyoncu. Bu da bizim işimiz nihayetinde. Kuruluşundan beri iş yükü bizim üzerimizde olduğu için. Çok şükür aramızda da bir güven hasıl olmuş. Birbirimize karşı doğru yerde durduğumuz için Mevlâ da yardım ediyor. Ortaklığa bereket veriyor.
Yeni yıla 4 projeyle giriyor
Exen İstanbul’dan sonra yeni projeler geliyor. Bunlar ne zaman devreye girecek ?
2003-2004 gibi de konut projelerine ağırlık vermeye başladık. Çekmeköy’de Grenium projesiyle 94 villa yaptık. Sonra Selvice Evler’e başladık. 2006’da Dora Park’a başladık. Villa Sera var yine Çekmeköy’de. Birden bire değil, sindire sindire büyüdük.
Dora Park’ın olduğu Tepeüstü bölgesinde Bosch Siemens, Nobel İlaç, Aviva, Casper gibi firmalara çok sayıda ofis binası yaptık.
Bayrampaşa’daki arsayı aldık, İzmir’de de Hayat Grubu ve Torunlar’la aldığımız bir arsa var. Karşıyaka’ya girerken solda. Denize cepheli. İzmir’in en güzel arsası. Oraya bir 35-40 bin metrekare kiralanabilir alanlı AVM, bir rezidans, önünde de marina için uğraşıyoruz. Bayrampaşa’da da ofis, rizidans, AVM karışımı bir şey yapmak istiyoruz. Çekmeköy’de Evidea ve İdealist Kent’in karşısında 70 dönümlük arazimiz var, 400 konut ve AVM’den oluşan bir proje düşünüyoruz. Yılbaşında kazma vuracağımız Kağıthane’deki AVM projemiz var. Bunun dışında İstanbul Avrupa yakasında proje için konut arsası bakıyoruz.
Enerjiye neden girdiniz?
Malatya ve Hatay’da iki tane HES var. Onlar için çalışıyoruz. Enerji gelecek vaat eden bir iş. Aynı zamanda bizim işimizin bir parçası. Ağırlığı inşaat işi. Mersin ve Balıkesir’de müracaat ettiğimiz rüzgar santrali var. Orada da ciddi bir potansiyel hedefliyoruz. Enerji açığı daha da büyüyecek. Elektrikli otolar endüstriyel hale gelmeye başladı. 5 sene sonra belli bir yüzdeye gelecek. Türkiye büyüyor, bölge enerjiye çok aç. Türkiye’nin her yıl 4 bin megawatt devreye alması lazım. Devlet de elini çekti bu işten. Özel sektörün devreye girmeye girmesi lazım.
10 yılda 100 kat büyüme
10 yılda ne kadar büyüdünüz?
2000-2001 döneminde 3-4 milyon dolar civarında iş büyüklüğü olan bir firmaydık. 201 cirosu aşağı yukarı 300 milyon liraya çıkmış olacak. Adapark var Exen var. 2010’dan devam eden 2011’de başlayacak işlerle beraber de 1.5 milyar dolarlık bir iş portföyü olacak. Bu rakamı da 2013 yılına kadar realize etmiş olacağız. Üçe bölersek, 2011 ciromuz da 500 milyon dolar olacak.
2011 sonuna kadar borsada olacak
Halka arz ve yurt dışı düşünceniz var mı?
Halka arz için var.
Şu anda Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı için altyapı çalışmalarını yürütü-yoruz. Seçim öncesine yetişmesi zor ama 2011’in ikinci yarısına yetişir.
HEDEF İLK YARI
Önceden GYO’lar kurulduktan sonra 3-5 yıl içinde halk arz yapmak zorundaydı. Şimdi değişti o mevzuat. 3 ay içerisinde halka arz yapmak zorundasınız. Bu da gösteriyor ki 2011 sonuna kadar borsaya açılma ihtimalimiz var. Tabii bu piyasa şartlarına da bağlı… GYO’yu nisan, mayıs ya da haziran gibi kurup eylül ekimde halka arzı planlıyoruz.
SİNDİRE SİNDİRE
Yurtdışı konusunda ise çok teklifler alıyoruz. Özellikle Arap ülkelerinden. Biz ise içeriye çok odaklandık. İşlerimizi büyüttük. Çok açılıp saçılıp da kendimizi yormak istemiyoruz.
Sindire sindire gitmek istiyoruz ki, sağlıklı zeminlere otursun. Şirketlerin iş potansiyelinin büyümesine paralel olarak insan alt yapısının da büyümesi lazımdır. Adetsel anlamda değil, niteliksel anlamda. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de katlamalı büyümeyi hedefliyoruz.
Satışlar hızlandı Exen 2. etap erken başladı
Exen İstanbul’un satışında durum nedir?
Bayram döneminde biraz durgunluk vardı ama sonrasında satışlar yeniden hızlandı. İyi gidince ikinci etapı erkene aldık. Şu anda birinci etaptan kalanları ve ikinci etapı satıyoruz. İnşaatın temelini attık. Devam ediyoruz.
Yeni Şafak/Yılmaz Yıldız