1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Şehirleri Geri Verecek Başkanlar

Bu hafta yazımın tamamını Büyükşehir Belediyesi’nin iyi projelerine ayıracaktım. Ne varki iki önemli gelişme her şeyi berbat etti. Yine de önce, bu iyi projelerin birkaçından bahsetmek istiyorum.

sehirleri-geri-verecek-baskanlar

‘T1 Tramvay Hattı’, ‘BUDO’ ve ‘Deniz Uçağı’ projeleri son derece isabetlidirler. Her ne kadar İnşaat Mühendisleri Odası T1 hattının, Bursa’nın 90’lı yılların başında belirlenen ana ulaşım stratejisine aykırı olduğunu söylese de, o tarihten bu yana kentte meydana gelen ve öngörülemeyen büyük çaplı demografik ve fiziki değişimler, bu projeyi haklı kılmaktadır. Zira Heykel artık Bursa’nın merkezi değildir. Bursa, başta ticaret olmak üzere, pek çok aktivite bakımından çok merkezli bir metropoldür. Bu bakımdan, turistik değeri yükselen tarihi kent merkezi için tramvay uygulaması, diğer trafik akışının yeniden düzenlenmesi noktasında doğru yönetilebilirse, isabetli bir projedir.
Öte yandan kent halkının hukukunu korumak, tekelleşmeyi kırmak ve rekabet yolu ile hizmet kalitesini artırmak bakımından BUDO da alkışlanacak bir projedir.

Deniz uçağı uygulaması ise, Bursa’nın dünya kenti hedefine ve iddialarına çok uygun, akılcı bir tercihtir. Özellikle uluslararası üretim ve ticaret merkezlerinin olduğu kentlerde, kente ulaşılabilirliğin çeşitliliği önemli bir niteliktir. O bakımdan deniz uçağı projesi vizyoner niteliktedir.

İki önemli gelişme
Geçen haftaki Büyükşehir Meclis toplantısında, arıtma sistemlerine entegre olmayan işletmelerin uygun hale gelmeleri ile ilgili 7 yıllık bir süre tanınması yönünde karar alınmıştır. Çevre konusunda her gün daha kötüye giden ve bu yüzden başta turizm olmak üzere bütün gelecek tasarımlarını inandırıcı olmaktan çıkaran Bursa’nın, belediye meclisi eliyle böyle bir karara imza atması akıl alır gibi değil…

Esasen 2872 sayılı Çevre Yasası’nın belediyelere yüklediği görevler karşısında bu karar yok hükmündedir. Ancak karardan şu sonuçları çıkarmak mümkündür:

– Yasa koyucunun amir hükmü karşısında, görevi ihmalin ötesine geçerek, görevi suiistimal eden, hatta kötüye kullanan Büyükşehir Belediyesi, çevre kanununun yüklediği görevleri 7 yıl süre ile uygulama- yacaktır.

– Bursa’nın, insanlara yaşamı bezdiren ve iğrenç biçimde kokan şehir görüntüsü en az 7 yıl daha devam edecektir.

Ayrıca bu karar, hem meclis kararlarının meşruiyetine halel getiricidir, hem de kente karşı işlenmiş bir suçtur.
Sorarım size, belediye meclisine böyle bir karar aldıran yönetimin, Çevre Daire Başkanlığı’na görevleri ile ilgili talimat vermesi beklenebilir mi?

Kimse yanlış anlamasın, söz konusu işletmelerin hemen kapatılması gibi hesapsız bir iddiada değilim. Ben hem sermaye dostuyum, hem de oradaki üretim ve istihdamın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Ancak yönetimler, tedrici geçişi kolaylaştıracak çareler bulmak yerine, böyle bir karar alamazlar. Bu durum, süreci yönetmek değil, sürece maruz kalmaktır.

AB ne diyor?
Öte yandan Avrupa Birliği, belediyelerin arıtma sistemi kurmaları ile ilgili Türkiye’ye ciddi yardımlar yapmaktadır. Mesela Yalova’nın arıtması ile ilgili 40 milyon Euro katkıda bulunmaktadır. Bursa’nın böyle bir karar alması, eminim AB İlerleme Raporu’nda yer alacak ve yardımlar konusunun yeniden gözden geçirilmesine sebep olacaktır…

Başbakan ne diyor?
AK Parti’nin cumartesi günü Ankara’da belediye başkanları ile yaptığı toplantıda Başbakan Erdoğan çok önemli iki hususun altını çizdi: Biri, ‘şehirlerimizi geri verecek belediye başkanlarına ihtiya- cımız var’, diğeri ise, ‘plan notları ile oynayarak, yoğunlukları artırarak, kentleri yaşanmaz hale getirenleri tarih affetmeyecektir’ dedi.
Plan notları ile oynayarak, Bursa’da Doğanbey’den sonra ikinci facia düzeyinde gelişmeye sebep olacak dosyayı da önümüzdeki yazıda anlatacağım.

Not: Belediye meclis kararına katılmayan 3 meclis üyesini takdirle anma yerine, onların parti disiplinine sevkini teşvik edici bazı yazıları ve yazanlarını kınıyorum…

Tahsin BULUT

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Depremin Ardından İstanbul’da Korkutan Sesler

İstanbul yeni güne Marmara Denizi’nde meydana gelen 4,4 şiddetindeki depremle uyandı. Depremin ardından çok sayıda …