Şehir planlamacılarını “F”‘den başlayarak uzmanlaşmaya göre “A”ya kadar sınıflandıran düzenlemenin kaldırılması TMMOB’un tepkisini çekti
Türkiye’nin bir çok şehri Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde yeniden yapılandırılıyor. TOKİ’nin “Kentsel Dönüşüm Projesi”nde tek yetkili kılınmasının tartışmaları devam ederken, Samsun’un Canikli İlçesi’nde meydana gelen sel felaketinin ardından gözler bir kez daha şehir planlamacılarına döndü.
Samsun’da bir saatlik yağışın 10 kişinin canına mal olması kurumların sorumluluklarını ve mevzuatları yeniden gündeme getirirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “şehir planlamacıları”nı yakından ilgilendiren 2 maddelik yönetmelik değişikliği yaptığı ortaya çıktı. Kamu kurumlarında plan değişiklikleri yapılırken müellif belgesi aranıyor. Söz konusu belgeyle şehir planlamacıları “F”‘den başlayarak uzmanlaşmaya göre “A”ya kadar sınıflandırılıyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, değişikliğe ilişkin soruları yanıtlayarak, uyarılarda bulundu. Uyar, “31 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de bir iki maddeden oluşan yönetmelik değişikliği yayımlandı. Plan yapımına dair esaslara ait yönetmeliğin 11. ve 23. maddelerinde değişiklik yapılıyor. Oradaki birer bent ortadan kalkıyor. Düzenlemenin yapılma mantığı şu; kamu kurumlarında plan değişiklikleri yapılırken müellif belgesi yeterliliği aranmasın. Yapılan değişiklik sorunlu olan sistemi daha sorunlu hale getirmek” dedi.
Uyar’ın dikkat çektiği Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 31 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu değişiklikle 11. ve 23. maddelerinin birinci fıkraları yürürlükten kaldırıldı. Çevre düzeni planı, imar planı, revizyonu, ilavesi ve değişiklikleri ile mevzii imar planı yüklenicilerinin “İmar Planlarının Yapımını Yüklenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği”nde belirlenen grupta yeterlilik belgesine sahip olması şartı taşıyan maddenin yürürlükten kaldırılmasına ilk uyarı TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar’dan geldi. Uyar, imar planları için geçerli iki yönetmelik bulunduğunun altını çizerek, plan yapımını üstlenecek plancılara ait müellif yönetmeliğin ve plan yapımının esaslarına ait yönetmeliğin önemine dikkat çekti. Her kentin sahip olduğu nüfus büyüklüğü veya alan büyüklüğüne ilişkin gruplarda yeterli belgeye sahip plancılar tarafından planlar yapılabildiğini kaydeden Uyar, “Türkiye’de ilk mezun olanlar F grubundan başlıyor, tecrübe kazandıkça plan yaptıkça F’den A’ya kadar gidiyor” dedi. Uyar, Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlerde “A” grubu yeterliliğin gerektiğinin altını çizdi.
Acele bir değişiklik
Değişiklik talebinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden geldiğini tahmin ettiklerini söyleyen Uyar, “Son derece yanlış, müellif yönetmeliğe ilişkin bizimde değişiklik taleplerimiz var. Türkiye’de 500 tane şehir planlamacısının olduğu 1980’li yıllarda hazırlanmış bir yönetmelik bu. Yapılan değişiklik sorunlu olan sistemi daha sorunlu hale getirecek. Bu yapılan değişiklik Ankara Büyükşehir Belediyesi gibi yargıda yaptığı işlerin iptal olan belediyelerin isteği üzerine yapılmış olan kendilerince kurtarmaya yönelik bir hamle. Ben yargının bunları çok dikkate alacağını düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu. Yönetmelik değişikliğini “can havli ile yapılmış bir değişiklik” olarak nitelendiren Uyar, belediyenin plan değişiklikleri konusunda itirazları geri çevirmek için söz konusu değişikliğe ihtiyacı olduğunu savundu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin şehir planlama deneyimi olan kadroları dağıttığını öne süren Uyar, “Eski kadrolarından deneyimli kimse kalmadı. Giden tecrübeli elemanların yerinede sözleşmeli daha tecrübesiz plancılar tercih ediliyor. Tecrübesiz bir plancının belediyede çalışıyor olması sorun olacak ve başkentin geçmişte yaşadığı değişimi kavramada sorun yaşayacaktır. Tecrübesiz şehir plancıları sözleşmeli olmadıkları için politikacılar tarafından talep edilen işin yanlış olması halinde karşısında duramayacaktır. Mutlaka tecrübeli plancılar bulunmalı” ifadesini kullandı.
Uyar, belediye yönetimlerinin artık kendi söylediklerine itiraz etmeyecekleri bir kadro oluşturmak istediğini savunarak, şöyle devam etti:
“Eskiden tam tercübeli belediye yöneticilerinin dinleyeceği planlama kadroları önemliydi. Bizim açımızdan bir kentin planlamacı kadrosunun politikacıları ikna edebilecek olması önemlidir. Kentin geleceği için teknik bir bilgi daha önemlidir politik bilgiden. Tecrübesiz elemanlarla yanlış kararların altına da imza atmak kolaylaşıyor. Belediye yönetimleri kendisi açısından doğru bulduğu karara teknik elamanların da itirazsız doğru bulmasını istiyor. Bunu kabul etmeyenleri de orada barındırmak istemiyorlar. Bunun yanlış olduğunu söyleyebilecek kadroları gerektiren yasal düzenlemeleri de ortadan kaldırıyorlar. Tümden kaldırsınlar yönetmelikleri… Türkiye’de artık giderek o noktaya gidiyor.”
Cumhuriyet