Yaklaşımları Değiştiren yazı Harika!
Ben insanları ilkelerimle değil, kendi ilkeleriyle yargılarım. Dr. King
Milattan 2200 yıl önce Mısırlı Firavun Akhtoni oğlunaşu öğüdü verir: “Diplomatik ol, ancak bu seni istediğin sonuca ulaştırır.”
Dünyanın en ünlü hatiplerinden Daniel Webster başarılı savunma avukatıdır. Bütün başarısını, en hararetli tartışmalarda dahi dostça cümleler kurmasına; “Karar jürinindir, bu konu düşünmeye değer, bu gerçekleri görmezden gelemeyeceğinize inanıyorum, insna fıtratını çok iyi bildiğinize inanıyorum!” diyebilmesine; zorbalığa, duygusal sömürüye ve baskıya hiç başvurmamasına; görüşlerini kabul ettirme yerine hakkı aramasına borçludur.
Sözlü iletişimde yaşanan sıkıntıların temelinde, söze farklı görüşte olunan konularla başlanılması vardır. Oysa aynı amaç için çabalamaktayız, yöntemlerimiz farklı olsa da. Fikir birliği ettiğimiz konularla söze başlamalı ve bir süre mutabık olduğumuz konularda konuşmalıyız. Söze”Evet!” cevabı alacağımız sorularla başlayalım,”Hayır!” cevabını almaktan mümkün mertebe kaçınalım. Zira “Hayır!” aşılması çok zor handikaptır. Bir kere “Hayır!” dediğimizde kişiliğimiz ve onurumuz cevabı değiştirmemizi engeller.YAptığımızın yanlış olduğun farketsek dahi sözümüze sadık kalmaya çalışmak ve egomuz bizi engelleyebilir. “Hayır” kelimesi psikolojik süreç sonunda ortaya çıkar. 5 harflik kelimeyi telaffuz etmek sinirlerin, kasların ve ebzlerin ortak hareketleri sonucudur. Özetle bütün nöromasküler sistem olumlu cevabı engellemek için savunmaya geçmiş demektir. Kendi düşüncelerimize gümüş tepsilerde ve doğruluğu tasdik edilmiş olarak sunulan fikirlerden daha çok inanırız. o halde bizim düşüncelerimizi başkalarının hazmetmesini beklemek yanlış olmaz mı? Tavsiyelerde bulunmak, muhatabı düşünceye sevketmek ve bir hükme varmasını beklemek daha akıllıca değil midir? Çalışanlarıyla motivasyon toplantısı yapan satış müdürü Adolp Seltz “Benden talebiniz nedir?” sorusunu personele sorarve bütün cevapları tahtaya yazar. İkinci soru “Benim sizden taleplerim ne olabilir?”sorusunu yöneltir ve cevaplarını tahtaya yazar. İki taraft da cevaplarda yer alan talepleri mümkün mertebe karşılamaya söz veiriler. Satışlarda ciddi artışlar görülür. Zorla iş yaptırılabilir, ancak başarı beklenemez. Askerler ve polisler dışında hiç kimse emir komutayla yönetilemez. Seçimimizi kendi istediğimiz doğrultusunda yapmayı, kendi düşüncelerimize göre davranmayı isteriz. Bize isteklerimizin, dilek ve düşüncelerimizin sorulmasından hoşlanırız.”Hakkınızı almak istediğiniz gibi hakkını veriniz.”
Hadis-i Şerif
Tekstil üreticileri ve stilistler için tasarım yapan Eugene Wesson, hafta da bir kere olmak üzere üç yıldır Newyork’un ünlü stilistlerinden birine uğruyordu. Stilist, Wesson’la her ziyaretinde görüştü ama hiçbir çalışmasınıu beğenmedi ve “Olmuyor Wesson, sanırım seninle bugün de anlaşamadık!” cevabıyla döndü. 150. başarısızlığından sonra farklı strateji takip etmeye karar verdi. Ziyarete giderken yanına yarım düzine taslağı da aldı. Ayrılmadan önce “Yapabilirseniz bana küçük bir iyilikte bulunmanızı rica ediyorum. Yanımda tamamlanmamış taslaklar getirdim. Kullanabileceğiniz hale gelmeleri için yapmam gerekenler konusunda bana yol gösterir misiniz? dedi. “Bunları bir kaç günlüğüne bana bırakın, geldiğinizde konuşuruz.!” cevabını verdi. Wesson üç gün sonra stiliste uğradı ve tavsiyeleri doğrultusunda taslakları tamamladı. Sonuç olarak hepsi kabul edildi. Stilist, Wesson’ın sadık müşterilerinden biri olmuştu. Wesson konuyu “Yıllarca neden hiç birşey satamadığımı anlamaıştım. Ona hep benim onun alması gerektiğini düşündüğüm ürünleri götürüyordum. Yaklaşımı değiştirdim ve onun neler almak istediğini öğrendim. Böylece ona ona birşey satmama gerek kalmadı, kendisi satın almaya geldi!” cümleleriyle özetliyordu.
Dale CARNEGIE
İş hayatı denilen şeyin iş değil,hayat olduğunu geç kalamdan öğrenin.
B.C. Forbes
