Milli gelir artınca 1 yılda %45 büyüyen yeme-içme sektörü yerli ve yabancı işadamlarının yatırım alanı oldu. Restoranlar sık sık el değiştiriyor…
İş dünyasının önceleri hobi olarak gördüğü, 1 yılda yüzde 45’lik büyüme yakalayınca da yatırım alanı olarak belirlediği yeme-içme sektöründe son günlerde hareketlilik arttı. 10 yıl önce çorbacılar ve esnaf lokantalarıyla anılan sektör, artan milli gelir ve yükselen yaşam standartlarıyla birlikte dev zincirlerin rekabet alanına dönüştü. Sektördeki büyüme yerli işadamları kadar yabancı fonların da iştahını kabartıyor. Karaborsa gibi alanın elinde kalan restoranlar için bugünlerde büyük bir savaş yaşanıyor. Zincir kafe-bar-restoran markalarının her geçen gün yeni şubelerle büyüdüğüne tanık oluyoruz. Domino’s Pizza (Turkven), yemeksepeti. com (General Atlantic), Doors Grubu (İnternational Restaurant Group), The House Cafe’lerle (İrlanda Kerten) başlayan yabancı ilgisi önümüzdeki günlerde de devam edeceğe benziyor.
Mikla ve NumNum’a İş Yatırım talip
Kulislerde Mehmet Gürs’e ait İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun bünyesindeki Mikla ve 8 NumNum restoranına İş Yatırım’ın talip olduğu konuşuluyor. Öğrendiğimize göre Doors Grubu da bu restoranlara ilgiliymiş. Ancak grubun İş Yatırım ile ortaklığının bitmek üzere olduğu söyleniyor. İş Yatırım’la ilgili sorulara net yanıt vermese de grubun sahibi Mehmet Gürs, “Evet bir finans kuruluşuyla görüşüyoruz ama şu an bir şey söylemek için çok erken. Daha fazla detay veremem” diyor.
Doğuş’tan Doors’a teklif
Bünyesinde Vogue, Gina, Zuma, Da Mario, Anjelique gibi 18 markayı barındıran ve Türkiye dışında İngiltere, Rusya ve Azerbaycan’ı da içeren 40 lokasyonda faaliyet gösteren İstanbul Doors Group’un satıştaki yüzde 75 hissesi için, çok sayıda talipli olduğunu öğrendik. Katarlı bir fon şirketinin satın almak istediği Doors’a, yemeiçme sektörüne Nusr-Et, Lacivert, Kiva, Emporio Armani Ristorante ve Kahve Dünyası’nı alarak hızlı bir giriş yapan Doğuş Holding’in de resmi teklif verdiği öğrenildi. Grup, Doğuş Holding ile görüşme halinde olduklarını doğruluyor. Kulislerde konuşulanlara göre Doğuş Grubu hisseleri almış bile. Üstelik yüzde 75’i için konuşulan rakam 200 milyon dolar… Öte yandan Doğuş’un Vogue Restaurant nedeniyle dünyaca ünlü Vogue Cafe’yi Türkiye’ye getiremediği için Doors’u aldığına yönelik iddialar da konuşuluyor.
Yabancı zincirler geliyor
Sektörde sadece el değiştirmeler yok. Yabancı birçok restoran markası da Türkiye’ye gelmek için fırsat kolluyor. Dubai Şeyhi Al Maktoum’a ait Jumeirah Restaurant Group; Bülent Ilgaz, Cem-Cenk Önal ve Fuat Halaç’la kurduğu BCF Yiyecek-İçecek Şirketi’yle Türkiye’ye yatırım yapacağını açıklamıştı. 4 Ekim’de Urbano’yu Aqua Florya AVM’de, The Agency’i ise İş Kuleleri’nin altında açacak olan Jumeirah, ardından da İstinye Park, Zorlu ve Kanyon’da The Noodle House’ları açmayı planlıyor. Hedefleri 10 yılda Türkiye’de 30 şubeye ulaşmak. Doors, Doğuş ve Katarlılar’dan sonra sektöre Körfez’den giren dördüncü büyük oyuncu olacaklar. Dünyaca ünlü Louis Vuitton’un restoran zinciri Jones the Grocer da Türkiye’yi yatırım haritasına ekleyeceğini açıklamıştı.
Sektör sanayi olma yolunda
TURYİD (Türkiye Yiyecek İçecek İşletmeleri Derneği) Başkanı Kaya Demirer sektörün Türkiye ekonomisine oranla 3 kat daha fazla büyüdüğünü belirterek, “Avrupa’da ise bu sektörde bir daralma söz konusu. Bu yüzden yurtdışından kalifiye eleman bulma şansımız arttı, bunu da iyi kullanıyoruz” dedi. Sektöre yabancı ülkelerden de büyük ilgi olduğunu söyleyen Kaya Demirer, şöyle konuştu: “Özellikle son günlerde İspanya’nın ilgisi büyük. Beni İspanyol Sefarethanesi’nde konuk ettiler ve İstanbul’la ilgili bilgi aldılar. İspanyol yiyecek-içecek markalarının Türkiye’de yatırım yapmak istediklerini belirttiler. Kanunları ve piyasanın durumunu sordular. İtalyan ve İngiliz markaları da sektörle ilgili. Sektör artık sanayi olma yolunda diyebiliriz. Bunu fark eden Turizm Bakanı da Türkiye Turizm Meclisi çatısı altında sekiz sivil toplum örgütüyle birlikte hareket etme kararı aldı. Yasaları yeniden gözden geçiriyor.”
Sabah