Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Genel Başkanı (TMMBP) Remzi Kozal deprem beklentisinin Türkiye için her zaman var olduğunu belirterek yaklaşık 1 milyon binanın eski, hasarlı, ya da yıkılabilecek durumda olduğunu söyledi
Eski binaların yenilenmesi, trafik, çevre kirliliği gibi sorunların ortadan kaldırılabilmesi için” Çağdaş Şehir İşletmeciliğfnin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Kozal, “Çağdaş bir şehir için üç önemli kriter olan atıkların öncelikle geri dönüşüm düşünülerek düzenli bir şekilde toplanıp değerlendirilmesi, insanların sağlıklı bir şekilde ve makul sürelerde ulaşımlarının sağlanması, şehrin fiziki görünüm ve sosyal donatılarının düzgün ve yeterli duruma getirilmesi konularmm çözülmesi çok önemli. Her şeyden önce Türkiye’deki binaların depreme karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Son yıllarda bununla ilgili Türkiye’de özellikle de İstanbul’da çok yol alındı. Ancak bir an önce binaların depreme karşı hazır hale getirilmesi konusu tartışılmalı ve çözüm yollan ortaya konmalıdır” dedi.
Eskiyen bina tehlikesi
Eskiyen ve metruk duruma gelen binalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kozal, “Özellikle şehir merkezlerinde rüzgar, kar gibi etkenlerle düşen parçalar nedeniyle caddelerde dolaşan insanların can güvenliğini de önemli ölçüde tehdit ediliyor. Ülke ekonomisinin yüzde 50’ye yakın kısmının konuşlandırıldığı İstanbul, en büyük riski taşıyor. Ancak, iş yalnızca İstanbul’u kurtarmakla da bitmiyor. Yüzde 90’ın üzerindeki bölümü depreme karşı hassas olan Türkiye’mizi bir bütün olarak ele almalıyız” dedi.
Akıllı şehirlerin giderek dahada geliştiğini söyleyen Kozal, “Şehirlerin otomasyonu ve akıllı şehirler, günlük hayatımızda da yerini almış bulunuyor. Teknolojik gelişmeler ışığında, bütün şehircilik hizmetlerini otomasyona bağlayıp belli merkezlerden kontrol ve idare etmek konusunda ciddi adımlar atıldı ve atılmaya da devam ediyor. Şehir hayatına ilk olarak, güvenlik ve trafik konrolleri yapmak amacıyla giren otomasyon sistemleri kentleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak yerini almış bulunuyor.
11 yılda çok yol alındı
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından gerçekleştirilen 2000 yılı bina sayımı sonuçlarmı hatırlatan Remzi Kozal, “Rapora göre Türkiye’de 2 milyon 223 bin 512 bina basit tamir ve tadilat gerektiren bina bulunuyor. 129 bin 627’si harap ve yıkılması planlananlar, 570 bin 101’inin ise esaslı tamir ve tadilat gerektirenler grubuna giriyor. Harap ve yıkılması planlanan binalardan 16 bin 535’i Ankara, 9 bin 932’si İstanbul, 6 bin 485’i İzmir, 4 bin 462’si Hatay, 3 bin 890’ı Konya, 3 bin 578’i Kayseri, 3 bin 343’ü Bursa, 3 bin 229’u Manisa, 3 bin 103’ü Antalya, 3 bin 86’sı Denizli’de, 2 binden fazlası Aydın, Balıkesir, Erzurum, Mersin, Ordu, Samsun, Tokat ve Trabzon’da, binden fazlası da Adana, Amasya, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, İsparta, Kastamonu, Kocaeli, Kütahya, Malatya’da bulunuyor. Ancak özellikle büyük şehirlerde çok yol alındı.”
1 milyon bina risk unsuru taşıyor
Harap ve yıkılması planlanan 129 bin 627 bina ile esaslı tamir ve tadilat gerektiren 570 bin 101 bina olmak üzere toplamda 699 bin 728 binanın risk altında olduğunu söyleyen Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Genel Başkanı(TMMBP) Remzi Kozal, Gecen zaman içinde yıpranan ve yetersiz şekilde inşa edilen binaları da hesaba kattığımızda, Türkiye genelinde 1 milyon dolayındaki binanın risk altında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Büyük ölçüde herhangi bir proje ve teknik kontrolü olmadan, diğer bir deyişle kaçak olarak oluşturulan mevcut yapı stoğunun, depreme karşı sağlıklı ve güvenli şekilde korunmamızı önlüyor.”
Hürriyet