Prof. Dr. Haluk Özener, olası büyük Marmara depreminin zamanlaması konusunda yapılan spekülasyonları eleştirdi. Özener, “Marmara’dan fay hattı geçiyor ve bu fay tek parça da kırılsa, iki parça da kırılsa 7 ve üzerinde deprem üretecek” dedi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 17 Ağustos deprem felaketinin yıldönümünde Milliyet’e konuştu.
Söyleşimize başlarken, deprem bilimciler arasındaki tartışma ve farklı yorumlara özellikle dikkat çeken Özener, “Bu tartışmaların kamuoyu önünde yapılmasını çok doğru bulmuyorum. Bilim insanlarının tartışacağı yer, bilimsel kongre ve toplantılar olmalı. Belli görüşleri dile getiren hocalarımız, aynı konuları bir süre sonra farklı yorumlayabiliyor. Örneğin 10 yıl önce riskli bulunan alanlar, 10 yıl sonra riskli olmaktan çıkabiliyor. Bilimsel araştırmalar her geçen gün yeni veriler sunuyor. Ancak bazen göz önünde olmak için de bir takım görüşler ileri sürüldüğünü gözlemliyoruz” dedi.
‘Enerji birikiyor’
Çınarcık, Adalar fay zonunda sismik enerji birikimi olduğuna dikkat çeken Özener, şu mesajları verdi:
“Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bir parçası olan kuzey kol, İzmit Körfezi boyunca devam edip Adalar önünden geçerek Marmara Denizi kuzeyinden Saroz Körfezi’ne ulaşıyor. Çınarcık Körfezi ile Marmara Adası arasında kalan kısımda gerçekleşen en son büyük deprem 1776’da meydana geldi. Bölgedeki istasyonlardan toplanan jeodezik verilerle yapılan hesaplamalarda, bu fay zonunda önemli ölçüde sismik enerji birikiyor. Söz konusu bölgede uzun zamandan beri enerji boşalımı olmadığından bilim insanları bölgeyi sismik boşluk olarak tanımlıyor. Bu sismik boşlukta henüz büyük bir deprem meydana gelmediği için Marmara’da gerçekleşecek ve İstanbul’u etkileyecek büyük bir deprem olasılığı devam ediyor.”
‘Bazı bölgeler boşaltılmalı’
“17 Ağustos’tan sonra otoyol, köprü, viyadük, okullarda ciddi çalışmalar yapıldı. Hastane binaları ve tarihi eserler güçlendirildi, stratejik noktalar elden geçirildi” diyen Özener sözlerini şöyle sürdürdür:
“İstanbul özelinde konuşacak olursak yeni yapıların, yeni deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapılması önem taşıyor. İstanbul’da kentsel dönüşüm son yıllarda artarak devam ediyor. Ancak kentsel dönüşüm çabaları ağırlıklı olarak bina stoklarının yenilenmesi şeklinde gerçekleştiriliyor. İstanbul’un bir bütün halinde ele alınması, gerekirse belli bölgelerin farklı alanlara taşınması ve inşaat kısıtlamasına gidilmesi doğru olacaktır.
İBB’nin kent genelinde hayata geçirdiği mikro bölgeleme çalışmaları var. Fay hattına ne kadar yakınsanız, depremden olumsuz etkilenme riskiniz o derece yüksek olacak. İstanbul için Marmara kıyısına komşu alanlar, kuzeydeki yerleşim alanlarına göre daha riskli.”
‘7.5 olursa 40 bin can kaybı’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 2007’de ortaklaşa yaptıkları bir modelleme olduğunu belirten Özener, “Marmara’da 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna göre can kaybı 40 bini bulacak. İstanbul’da deprem sonrası 2 bin 500 ile 10 bin arasında çok ağır hasarlı bina, 13 ile 34 bin arasında ağır hasarlı bina, 85 ile 150 bin arasında orta hasarlı bina ve 250 ile 350 bin arasında hafif hasarlı bina olacak. Geçmişe göre daha iyi bir noktadayız. Bilinç düzeyimiz, deprem farkındalığımız azalmadan çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. İstanbul için şansımız, fay hattının şehrin içinden geçmemesi. Gölcük ve İzmit’in içinden geçen fay megakente 8-15 kilometre mesafede yer alıyor” dedi.
‘Acil toplanma merkezleri hazır’
İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul’da “acil toplanma merkezi” konusunda sıkıntı bulunmadığını ve olası bir depremde vatandaşların ulaşabilecekleri bu yerlerin afet müdahale planlarında belirlendiğini söyledi.
Bugün yıl dönümü olan Marmara Depremi’nin, tüm Marmara Bölgesi’ni etkilediğini dile getiren Şahin, bu felaketten çıkarılması gereken çok önemli dersler olduğunu ifade etti.Şahin, bu kapsamda tüm ilgili kurum ve kuruluşların ciddi çalışmalar yaptığını dile getirerek, “Deprem ve buna benzer afetlere hazırlık amacıyla çok ciddi çalışmalar yapıldı ve yapılıyor. Binalar yenileniyor, kentsel dönüşümler yapılıyor. Yapılması gereken ne varsa yapılıyor” dedi.
‘Bilgi yanlışlığı var’
Afetlere yönelik acil toplanma merkezleriyle ilgili bazı tartışmalar olduğunu anımsatan Vali Şahin, “Türkiye Afet Müdahale Planları kapsamında, İstanbul Afetlere Müdahale Planlarını hazırladık. Bunun toplantılarını, tatbikatlarını yaptık. Yapmamız gereken ne varsa yaptık. Ancak bu konuda önemli bir uyarı yapmamız gerekiyor. Daha önce toplanma merkezi olarak belirlenen arazi ve binaların imara açıldığı yönünde söylentiler var. Aslında bununla ilgili ciddi bilgi yanlışlığı var. İlk etapta, boş bulunan araziler, geçici toplanma merkezi olarak belirlendi. Onların çoğu zaten imarlı ve sahipli arazilerdi. Dolayısıyla o insanların o arazilerde bina yapma hakkı bulunuyordu. Bunları yapma aşamasında toplanma merkezleri başka yerlere kaydırılarak, çözüm üretildi. Elimizdeki imkanlar sonuna kadar harcanarak, afet müdahale planlarımızda belirlenmiş durumda” diye konuştu. l AA
‘Erken uyarı sistemi doğalgazı kesecek’
Marmara’ya 15 adet deniz dibi sismometresi yerleştirildiğinden bahseden Özener, “Fayın en derin uçlarında meydana gelen mikro depremleri bu sayede izliyoruz. Sismometrelere ilaveten deniz dibi elektromanyetometre ve extensometreler de deniz tabanına kuruldu. Bu veriler Marmara denizi etrafına kurulan GNSS istasyonlarıyla destekleniyor. Marmara bölgesinde depremleri gerçek zamanlı olarak izliyoruz. Deprem istasyonlarında kaydedilen veriler bir saniyelik sürede veri işlem merkezine ulaşıyor. Sadece Marmara’yı değil ülke genelini ve denizlerdeki depremleri sürekli izliyoruz.
İstanbul’da Deprem Erken Uyarı ve Acil Müdahale Sistemi kurulması çok önemliydi. İGDAŞ kapsamlı deprem risk azaltım sistemi oluşturdu. Proje sayesinde olası depremden saniyeler önce riskli bölgelerdeki gaz kesilecek. Türkiye’de yılda ortalama 16 bin deprem kaydediyoruz. Japonya’daki rakam 160 bin deprem. Sadece İstanbul’da 450 adet deprem kayıt cihazı ile gözlem yapıyoruz. Türkiye genelinde en az 230 noktada sismik algılayıcılarımız var” diye konuştu.
‘Marmaray güvenli’
Özener: Marmaray’da 128 kanallı deprem izleme sistemi kurduk. 24 saat boyunca Marmaray’daki titreşim ve depreme bağlı olası kaymaları takip ediyoruz. Marmaray, 7.5 büyüklüğündeki depreme dayanacak şekilde inşa edildi. Büyük bir depremde belli yapı zarar görmeyecek. Deprem sırasında trenin raydan çıkma riskine karşı erken uyarı sistemi hayata geçirildi.”