Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Barış Gençer Baykan, “Pandemi sonrası yeni bir dünya bizi bekliyor. Kovid-19 pandemisi sonrası çoğu iktisadi ve siyasi analizin ve modelin değişmesi ve güncellenmesi gerekecek.” ifadelerini kullandı.
Yeditepe Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, ocak ayından bu yana sosyoekonomik veya politik sınıf ayırt etmeksizin dünyanın en ücra köşelerindeki insanlara dahi bulaşarak çok sayıda kişiyi öldüren, yüz binlercesini ölümle burun buruna getiren ve milyonlarcasını ölüm korkusuyla baş başa bırakan Kovid-19’un, kurulan devasa sistemlerin insanları bir virüsten dahi kurtarmak için yeterli olmadığını gösterdiği kaydedildi.
Açıklamada, “Dolayısıyla pek çok sistem sorgulanmaya, pandemi bittikten sonra yeni bir dünya ihtimali de düşünülmeye başlandı.” denildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Barış Gençer Baykan, ellerinde yeterince veri olmaması nedeniyle henüz etraflıca analizler yapabilmek için çok erken olmasına karşın yaşananlardan geleceğe dair ipuçları çıkartmalarının mümkün olduğunu kaydetti.
Bilimsel uyarıları çok ciddiye almak gerektiğine işaret eden Baykan, erken ve etkin politikalar üreterek gelebilecek krizin ekonomik ve sosyal etkilerini azaltmak gerektiğine dikkati çekti.
Baykan, pandemi sonrası yeni bir dünyanın kendilerini beklediğini aktararak, “Kovid-19 pandemisi sonrası çoğu iktisadi ve siyasi analizin ve modelin değişmesi ve güncellenmesi gerekecek.” ifadesini kullandı.
Baykan, devamla şu değerlendirmelerde bulundu:
“Daha adil ve demokratik bir dünyaya uyanacağız demek zor. Değişim çok hızlı olmayabilir ama bugüne kadar hayata geçmesini imkansız gördüğümüz politikalar ve uygulamalar tartışılacak, bazı ülkelerde veya kentlerde denenecek. Sağlığın kamulaştırılması, evrensel temel gelir, zenginler için daha yüksek vergiler gibi… Diğer yandan eşitsizlikler artacak, işsizlik yükselecek. Kuzey-güney arasındaki makas açılabilir. Öncelikle tabii ki evdeki yangını söndürmek için kaynakları sağlığa ve ekonomi olarak zora düşen ülkelere ve sosyal gruplara aktarmak lazım.”
– “Uluslararası toplum cılız bir dayanışma sergiledi”
Barış Gençer Baykan, uluslararası toplumun cılız bir dayanışma sergilediğini belirterek, “İklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmada maalesef başarısız bir provaya şahit oluyoruz. Pandemi sonrası milliyetçilik yükselecekse üst düzey iş birliği gerektiren iklim mücadelesi sekteye uğrayacaktır. Son 3 aydır ekonomik faaliyetlerin azalması sonucunda küresel sera gazı emisyonlarında yüzde 6’lık bir düşüşe denk geleceği öngörülüyor. Ekonomiler toparlandıkça emisyonlarda hızlı artışlar öngörebiliriz ki iklim için iyi olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Enerji piyasasında Amerikan petrolünün fiyatının çakılmasının enerji ve iklim ilişkisinde sonuçları olacağını, talep düştükçe fiyatların düşük seviyelerde seyredeceğini, petrol şirketlerinin karlılığının azalacağını, bir kısmının da batacağını aktaran Baykan, “Temiz enerjiye geçişi kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağı ise henüz belirsiz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Koronavirüs, kentlerimiz ile ilgili birçok sorgulamayı beraberinde getirdi”
Geçmiş deneyimleri inceleyerek kentlerin geleceğinin öngörülebileceğini Baykan, “Pandemiler her zaman kentleri şekillendirmiştir. Vebadan, koleradan ders çıkaran insanlık kentlerin altyapı, su, hijyen gibi konularını çözmek için irili ufaklı adımlar atmıştır. Koronavirüs, kentlerimiz ile ilgili de birçok sorgulamayı beraberinde getirdi. Örneğin, nüfus yoğunluğu, hava kirliliği, gıda lojistiği, kırılgan gruplar ve yeşil alanlar gibi konular… Hepsini gözden geçirmemiz gerekecek.” ifadelerini kullandı.
İtalya örneğini veren Baykan, bu ülkede normal yaşama dönerken arabalara izin verilmeyeceğini, bisikletlerin önceliklendirileceğini belirtti.
– “Kentlerde yaşam, sosyal mesafe gözetilerek düzenlenmeye çalışılacak”
Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Baykan, büyük alışveriş merkezlerinin geleceğinin tehdit altında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Açık alanların, yeşil alanların önemi artmış durumda. Kentlerde yaşam, sosyal mesafe gözetilerek düzenlenmeye çalışılacak. Kalabalıklardan uzak günler bizi bekliyor. Bireysel aktiviteler artacak ve çok küçük gruplar bir arada bulunabilecek; dijital sosyalleşme yöntemleri artacaktır. Kentte eğlence hayatı, toplu sportif etkinlikler azalacaktır. Belki mahalleye, semte dönüş başlayabilir. Yerel yönetimler tarafından küçük çapta ortak alanlar yaratılabilir. Ulaşımda araba paylaşımı ve toplu taşımanın etkisinin azalacağı yönünde görüşler var. Hem bisikletler hem de özel araçların sayısı artabilir.”
Baykan, şu an siyasal ve toplumsal yaşama, büyük bir belirsizliğin hakim olduğuna işaret etti.
Sağlık krizinin ekonomik bir krize dönüşebileceğini belirten Baykan, “O da toplumsal krizleri tetikleyebilir. Pandemi hafiflediğinde ortaya çıkacak ekonomik ve toplumsal koşullar ve eşitsizliklerin artma ihtimali, yeni ve görmediğimiz düzeyde kitlesel hareketler doğurabilir. Hükümetler de salgın koşullarını fırsat olarak değerlendirip sosyal hareketleri yasaklama, yurttaşları izleme ve takip mekanizmaları geliştirme ve bazı hakları budama yoluna başvurabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.