Tarihi Özbekler Tekkesi İstanbul Tasarım Merkezi’ne evsahipliği yapıyor. Prof. Sadettin Ökten’in yönettiği merkez, tasarıma medeniyet cilası çekiyor
Son zamanlarda sadece ‘sanat’ alanında değil mimariden modaya, endüstriyel üretim alanlarına kadar farklı disiplinlerde ‘tasarım’ giderek daha da önem kazanıyor. Prof. Sadettin Ökten’in yönetimindeki İstanbul Tasarım merkezi de hayatımızı biçimlendiren bu önemli alanda kendi sözümüzü söyleyebilme adına yapılacak çalışmalara kapı aralıyor. Koordinatör Nihal Alodalı, “Tasarım merkezinde yapmak istediğimiz-en azından yapmaya niyet ettiğimiz- şey; ‘biz’e ait, ‘kendimiz’e ait söz biriktirmek.
Bir çok disiplini kapsayan “tasarım”ı doğru dürüst, ayakları sağlam bir zemine basar bir biçimde, hem faydacı hem estetik kaygılarla, yaşadığımız coğrafyanın ve bizatihi kendimizin farkında olarak nasıl gerçekleştirebiliriz sorusunun peşinden gidiyoruz diyebiliriz” diye özetliyor hedeflerini. Dört yıldır Sultanahmet’teki Özbekler Tekkesi’nde faaliyet gösteren İstanbul Tasarım Merkezi’nde kadim medeniyetlerin tarihsel süreçteki maceralarını takip ederek “bir medeniyet tasavvurunun mimariden musıkiye kadar çeşitli alanlardaki tezahürlerini” idrak etmeye yönelik okumalar yapılıyor.
Tasarım dünyasına yerli bakış
Bu toprağın kadim sanat ve estetik değerlerinden beslenen bir ‘tasarım’ anlayışını bina etmek üzere yola çıkan merkez, katılımcılara iki seçenek sunuyor. Birincisi alaylı olarak da tasarımcı olunabilen moda tasarım, grafik tasarım, prodüksiyon tasarım gibi alanlarda temel ve daha teknik bir tasarım eğitimi verilen programlar. Bir diğeri ise akademik eğitimlerini tamamlamış ve sektörel olarak çalışmalarına devam etmekte olan tasarımcıların bakış açılarını genişletmek ve mesleki yetkinliklerini artırmak üzere “fikri” anlamda çalışmaların devam ettirildiği programlar. “Endüstriyel üretimin son derece sistemli ve “kolay” olduğu ve her şeyin oluşturulabilir geliştirilebilir-üretilebilir-kopyalanabilir olduğu bir dönemde “fikir” en kıymetli tasarım girdisi haline geldi” diyen Alodalı, bu yüzden tasarım dünyasında kendine has fikirlerle beslenip yeni bir ekol ve akım oluşturma gayesiyle böyle bir program hazırladıklarını söylüyor. Merkezde yapılan teorik çalışmalar ve okumalar, dönem dönem çoklu disipliner olarak gerçekleştirilen atölyelerle de destekleniyor.
Yeni dönem için start verildi
İstanbul Tasarım Merkezi’nde 18 Şubat itibariyle başlayacak olan yeni dönemde, herkesin dönem sonunda kendi televizyon programı formatını yazması öngörülen “Televizyon Programcılığı” bölümü, birlikte izlenecek sinema filmleri üzerinden sosyolog Onur Erdal yönetiminde yapılacak kritiklerle sosyolojik terminolojiye de temas edilecek “Sinema Sosyoloji Kritikleri” programı, temel fotoğraf teknikleri ve sonrasında uygulamalı çekimlerin yapılacağı “Uygulamalı Fotoğraf Atölyesi” gibi başlıklar da eğitim programına eklenmiş. Bunlarla birlikte halihazırda devam eden “Mimarlık ve Şehircilik”, “Temel Düzey Grafik Tasarım”, “İleri Düzey Grafik Tasarım”, “Güzel Sanatlara Hazırlık”, “Temel Moda Tasarım” gibi programlar, yeni kayıtlarla birlikte ikinci dönem eğitimlerine başlayacak. Merkez, İstanbul Büyükşehir Belediyesi organizasyonu ile ücretsiz seminer programları da düzenliyor.
Gülcan Tezcan/Star