İMO tehlikeye dikkat çekti: Olası İstanbul depreminde iki milyon insan evsiz kalacak
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, olası bir İstanbul depreminde şehirdeki yapıların yüzde 25’inin oturulamaz duruma geleceğini ve en az iki milyon insanın evsiz kalacağını söyledi.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul şubesinin Karaköy’deki yönetim binasında bir basın toplantısı düzenleyen Gökçe, Marmara depreminin er veya geç yaşanacağını söyleyerek, “İstanbul depreminin 7 ve üzeri büyüklükte olacağını, İstanbul’da en az 50 bin binanın önemli ölçüde hasar göreceğini, depremin büyüklüğüne ve ivmesine, gece veya gündüz olmasına ve yönüne bağlı olarak da, 50 binle 150 bin arasında ölüm ortaya çıkaracağını, bugüne kadar yapılan çalışmalar ortaya koyuyor” diye konuştu.
‘Deprem gerçeği unutturuldu’
Olası bir depremde İstanbul’daki yapıların oturulamaz duruma geleceğini aktaran Gökçe, insanların toplanacakları ve çadır kuracakları boş alanlara ihtiyacı olduğunu söyledi.
Esas sorunun depremde değil, yöneticilerde ve deprem güvenlikli yapı stokunun yaratılmamış olmasında olduğunu söyleyen Gökçe, “Halen yapı stokunu bir kenara bırakmışız, depremin kendisiyle uğraşıyoruz. Depremin ‘ne zaman, hangi saatte ve büyüklüğünün ne olacağını’ öğrenmeye çalışıyoruz. 17 Ağustos depreminin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen, ne yazık ki mekan ve çevre güvenliği olan bir yapılaşma düzeni ülkemizde halen oluşturulamadı. Aradan geçen 17 yılda, çok şey söylendi. Çok şeyler yazıldı. Fakat uygulamada deprem gerçeğiyle yüzleşilemedi. Hatta deprem gerçeği kimi zaman unutuldu veya bilinçli olarak unutturuldu. Kimi zaman da deprem kullanılarak, akıl ve bilim dışı işler yapıldı” diye konuştu.
‘Ormanlar ve su havzaları imara açılıp kullanıldı’
Gökçe, İstanbul’da dolgu alanları ve dere yataklarının imara açıldığını, olmayacak birçok yere alışveriş merkezleri ve gökdelenler yapıldığını söyledi.
Gökçe şöyle devam etti: “99 depreminden sonra demiştik ki, ‘Deprem güvenliği olmayan bu yapıların, kısa bir sürede deprem güvenlikli bir hale getirilmesini istemek haksızlıktır’. Ne yapılması gerek? 20-25 yıllık bir plan yapmak gerekir. ‘İstanbul’un bütün altyapısının yenilenmesi için de bir şans olabilir’ demiştik. ‘İstanbul’daki yapıları 20-25 yıl içerisinde yenilemek mümkündür’ demiştik. ‘Ama bunun için bir planlamaya ihtiyaç var’ demiştik. Bir yıl, üç yıl, bunu planlarsın, kalan sürede de bunu yaparsın. Ama ne yazık ki varolan yapı stokuyla ilgilenilmedi. Yeni bir İstanbul yaratma adına ormanlarımız ve su havzalarımız imara açılıp kullanıldı” dedi.
‘İstanbul’un hava alma kanalları askeri alanlar ve mezarlıklar’
İstanbul’un 540 bin hektar alana sahip olduğunu söyleyen Gökçe, bunun 56 bin hektarlık kısmını askeri alanların oluşturduğunu kaydetti.
Gökçe sözlerini şöyle bitirdi: “2000 sonrası dönemde, kent merkezinde bulunan kamu mülkiyetindeki tüm alanlar, plan tadilleriyle yapılaştı. Yerlerine AVM ve gökdelenler yapıldı. 15 Temmuz darbe girişimine kadar askeri alanların dönüştürülmesiyle ilgili görüşlerin olduğunu zaten biliyoruz. Birçok askeri alan dönüştürüldü, yapılaşmaya açıldı. Bu askeri alanların boşaltılmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü İstanbul’un artık hava alma kanalları askeri alanlar ve mezarlıklar olarak kaldı.”