Olası İstanbul depreminin tartışıldığı ‘İTÜ Afet Yönetimi Zirvesi’nde, var olan yapı stokunun yenilenmesinin hayati önemde olduğuna dikkat çekildi. Uzmanlar, sivil toplum kuruluşlarını göreve çağırdı
İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetim Enstitüsü Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezinin kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla düzenlenen “İTÜ Afet Yönetim Zirvesi”nde deprem ve afet yönetimi masaya yatırıldı. Ayazağa kampusündeki toplantıda konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, “İstanbul yapı stoku yenilenmeden İstanbul’un kurtuluşu mümkün değildir. Bu konuda siyasilerin çekinceleri söz konusu olabilir. Bu nedenle mühendislik odaları gibi sivil toplum kuruluşlarının buna önayak olması gerekiyor” diye konuştu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Bölgesel Proje Koordinatörü Alper Acar ise gelişmiş ülkelerde afet riskinin gelişmekte olan ülkelere göre daha fazla olmasına rağmen, çok daha az can ve mal kaybı oluştuğuna dikkat çekti. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Ersoy da güvenli binalarda yaşamanın önemine işaret etti. İstanbul’daki yapı stoğunun kaygı verici olduğunu söyleyen Ersoy, “İstanbul’da insanlarımızın hâlâ yüzde 70’i afetlere dirençli olmayan binalarda yaşıyorsa, afetlere hazırlık konusunda bir bilinçten söz edilemez” dedi. Ersoy, toplumun bilinçlendirilmesi için daha çok eğitim gerektiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik ise zorunlu deprem sigortasının yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.
İMAR BONUSU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentsel dönüşüm çalışmalarının siyasi önyargıyla değerlendirildiğini belirterek, “Biz de bunun yerine bu yapıların hepsine imar vererek, katlarını artırarak kendi yapılarını kendileri yıksınlar, yeniden yapsınlar dedik. Arzu ettiğimiz şu; vatandaş kendi kararını kendisi versin. Verdiğimiz bonuslarla, imar hakları artacak” diye konuştu.
Sabah/Zeynel YAMAN
