İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, demir fiyatlarından şikayet eden müteahhitler için “Kendi eksiklerini, hatalarını bertaraf etmek için günah keçisi arıyorlardı, bizi kullanmak istediler” dedi
Demir fiyatlarındaki yükselişe tepki gösteren müteahhitlere, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci’den yanıt geldi. Ekinci, bazı müteahhitlerin kendi hatalarını bertaraf etmek için günah keçisi aradıklarını, bunun için de çelik sektörünü kullandıklarını söyledi.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci ve yönetim kurulu üyeleri, geçtiğimiz akşam, yemekte basın mensuplarıyla bir araya gelerek sektör değerlendirmesi yaptı. 2011’i krize ve Arap Baharı’na rağmen başarılı geçirdiklerini söyleyen Ekinci, “2011’in 11 aylık rakamlarına göre, sıvı çelik üretiminde yüzde 17 artış sağladık. Kasımda 13.9 milyar dolar olan ihracatımızın ise yıl sonunda 15.2 milyar dolar olacağını düşünüyoruz” dedi.
Ekinci, çelik üretiminde 6 milyon ton olan yerli hammadde teminim bu yıl 9 milyon tona çıkardıklarını hatırlatarak, “Bir yıl içinde Türkiye’nin iç temininde yüzde 50 arz artışı olmuş. Burada bakanlığı kutlamak lazım” diye konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Suudi Arabistan, İtalya ve Mısır’ın ihracatlarında ilk sıraları paylaştıklarını anlatan Ekinci, 2012 yılı beklentilerini ise şöyle özetledi: “Dünya çelik üretiminde 2012’de yüzde 5’lik artış bekleniyor. Yaşanan olumsuzluklara rağmen, gelecek yıl 38 milyon ton üretime çıkmayı bekliyoruz. 4 milyon tonluk ilave üretimin sebebi, İsdemir, MMK ve İskenderun’da yeni tesislerin devreye girmesi. Yüzde 80’in altında olan verimlilik oranı, 2012’de yüzde 90’lara çıkacak. 2012’den umutluyuz. Özellikle 2012’nin ikinci yarısında çok önemli gelişmeler olacağına inanıyoruz. Euro bölgesindeki krizin azalmasını ve Arap Baharı yaşayan ve yaşaması muhtemel olan bölgelerde önemli gelişmeler olmasını bekliyoruz. Yakın gelecekte Hindistan, Şili, Peru, Kolombiya bizim için önemli pazar olacak. Afrika’nın batı ve güney bölgesindeki ülkelerle çalışmalar yapacağız.”
2012’de ihracatta 2011’e göre yüzde 15 döviz bazında, yüzde 11 de miktar bazında artış beklediklerini anlatan Ekinci, yaklaşık 20 mil-yon ton, 17 milyar dolarlık ihracat yapacaklarını söyledi.
“Kalkınmanın bedeli olarak görmeli”
Ekinci cari açık konusunda ise “Türkiye’de hurda vardı da biz mi kullanmadık” dedi. Mümkün olduğu kadar iç kaynakların kullanılması yönünde istekleri olduğunu anlatan Ekinci, “Cari açığı biraz daha incelediğimiz zaman, şunu görüyoruz; bir taraftan ithalat bir taraftan girdi var. Diğer taraftan da iç tüketim ve ihracat var. Bunlara baktığımız zaman, ihracat, cari açığı pozitif yönden etkiliyor. Diğer bir deyişle yaptığımız ihracattaki katma değer sayesinde cari açık 10 olacaksa, 9.5 oluyor. Böyle düşünmek lazım. Demek ki bir defa ihracatın kesinlikle cari açıkla hiçbir ilgisi yok. Ama iç tüketimde diğer ürünlerin de bünyesine giren durum var. Bunda da Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine neticesinde ihtiyaç duyduğu çeliği kullanmak geliyor. Bu da otomatikman cari açık olarak ön plana çıkıyor. Bu durumu, gelişmenin, kalkınmanın bir bedeli olarak da görmek lazım” şeklinde konuştu.
“TOKİ boyası ve sektörü var”
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Daldeler ise demir fiyatlarının artmasının tamamen arz-talep dengesinden kaynaklandığını söyledi. Daldeler, müteahhitlerin demir fiyatlarının artması nedeniyle şi-kayet etmesi konusunda şu açıklamalarda bulundu: “Müteahhider bir taahhüt işine girer, belli bir öngörüyle hareket eder, fiyatları belirler. Ama işe başladığında süreç içinde fiyatlar dalgalanmaya başlar ve yaptığı hesap tamamen değişir. Onların sıkıntısı oradan kaynaklanır. Özellikle TOKİ inşaatlarında belli taahhüde giriyorlar. Bence burada sorgulanması gereken inşaattaki muayyen bedelin yüzde 40-50-60 kırılıp, o işlerin nasıl alındığı. Bugün Türkiye’de başka bir gerçek daha var herkesin bildiği. TOKİ Boyası, TOKİ bilmem neyi diye bir sektör var. Eğer siz inşaat maliyetini olabileceğin altında öngörüyorsanız ve çıkamıyorsanız, bunun olması normal.”
“Demir, olay yerinde yok”
Namık Ekinci, müteahhitlerin demir, fiyatlarındaki artış konusundaki şikayetlerine de yanıt verdi. Son günlerde bir kısım müteahhitlerin kendi eksikliklerini, hatalarını bertaraf edebilmek için günah keçisi aradıklarını belirterek, söyle devam etti: “Bu nedenle çelik sektörünü kullanmak istediler. Bir fıkrayla yanıtlayayım sizi… Deprem olmuş, evler yıkılmış hakim ve savcılar müteahhitleri hapse atmak istemişler, bulamamışlar. Sonra sırasıyla kumu, çakılı, çimentoyu içeri almak istemişler, hepsi sucu birbirine atarak, mantıklı bir açıklama yapmış ve suçu demire yüklemişler. Hakim ve savcılar da demiri almak istediğinde, demirin yanıtı ‘Beni hapse atamazsın hakim bey, ben olay mahallinde yoktum’ olmuş.”
Yurdagül UYGUN/Dünya