Ankara’da yedi üniversitelinin öldüğü doğalgaz faciasının beşinci bilirkişi raporu bilirkişi raporu hazırlandı.
Başkent’te, yedi üniversite öğrencisinin 1 Ocak 2009’da doğalgaz zehirlenmesi sonucu ölü bulunmasıyla ilgili davada alınan son bilirkişi raporunda, 13 sanıktan beşine çeşitli gerekçelerle kusur yüklenirken, bürokrat konumundaki sanıkların olayla “illiyet bağının bulunmadığı” değerlendirmesi yer aldı.
Kiracı da sorumlu
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine ODTÜ makine ve inşaat mühendisliği bölümleri ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan beş kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor tamamlandı. Mahkemeye gönderilen rapordaki değerlendirmeler, özetle şöyle:
“Olayın meydana geldiği dairenin kiracısı sanık Okşan Rabia Attila’nın, kiraladığı dairedeki kombi sisteminin en azından dış görünüş itibarıyla sağlam durumda olup olmadığına bakması, olayda olduğu gibi delik ve yırtık olan kısımlarının uzman kişilerce düzeltilmesini sağlaması gerekirdi. Bu özeni göstermemiş olması nedeniyle sorumlu tutulması gerekir.
Riski öngörmesi gerekirdi
Ev sahibi Cemal Özdemir’in, evini kiraya verdiği sırada yıpranmış baca bağlantı borusunun, güvenlik açısından risk yarattığını öngörmesi gerekirdi. Delik olduğu çıplak gözle görülebilen baca bağlantı borusunu değiştirmemesi nedeniyle kusurlu olduğu düşünülmektedir.
Müteahhit kusurlu
Binanın müteahhidi Emre Kaan Karadağlı, kombi bacasını çatıya 4 buçuk metre kala kaydırarak ve dış cephe duvarı üzerine yalıtım yapmadan inşa etmiştir. Bunun sonucu olarak bacanın dış yüzeyi daha fazla soğuk havayla temas ettiğinden, bacanın çekişi düşmüştür. Kombinin baca bağlantı borusunun yıpranmış olması, bacanın iyi çekmemesiyle birlikte meydana gelen olayın başlıca sebebidir. Bina bacasının hatalı yapılması nedeniyle kusurludur.
Gözden geçirilmeliydi
Dairedeki kombinin tamirini 18 Mart 2008’de yapan Mustafa Erdal Us’un, baca bağlantı borusunun delik ve yıpranmış olduğunu görerek, bu durumu servis formuna işlemesi gerekirdi. Bunu yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu düşünülmektedir. Dairedeki kombinin tamirini yapan servisin sahibi Levent Kuz’un, kombinin tamirini yapan kişi olmasa da servis sırasında kombi sisteminin bütünüyle gözden geçirilmesi gerektiğini, bu işin ne kadar önemli olduğunu servis elemanı Mustafa Erdal Us’a anlatması gerekirdi. Bakımı yapılan her kombiyle ilgili sistemdeki diğer eksiklerin de belirlenmesi ve servis formuna kayıt konulması hususunda teknisyene kesin talimat vermemesi nedeniyle kusurlu olduğu düşünülmektedir.”
Yöneticilerle bağlantı yok
Rapordaki, “Sanıkların Kusur Durumlarının Değerlendirilmesi” başlığı altında ise EGO Genel Müdürlüğü ve BAŞKENTGAZ’da yöneticilik yapan İhsan Fincan, Kazım Usta, Ethem Uludağ, Haldun Aydın, Veysel Karani Demir ve Yusuf Büyük’ün isimlerine yer verilmezken, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Dava dosyasında yer alan bazı bilirkişi raporlarında görülmekte olan davanın sanığı olan bir kısım EGO üst düzey yöneticileri, günün teknolojisine uygun standartta malzeme kullandırma zorunluluğu getirmedikleri, kombi ve baca iç tesisatıyla ilgili alanlarda görev üstlenmedikleri ve işi tüketicilere bıraktıkları gerekçesiyle kusurlu bulunmuşlardır. Belirtmek gerekir ki meydana gelen zehirlenme olayının nedeni, yönetmeliklerin yetersiz olması değil doğru uygulanmaması ve ilgili kişilerin gerekli bakım ve kontrolleri yapmaması ve yaptırmamasıdır. Bu nedenle dava konusu olayla EGO üst düzey yönetiminde görev alan personelin davranışları arasında bir illiyet bağı bulunmamaktadır.”
Daha önce dört rapor alındı
Olayla ilgili soruşturma ve dava aşamasında daha önce çelişkilerin giderilmesi için 5 bilirkişi raporu alınmıştı. Raporlarda, bazı sanıklara benzer kusurlar yükleniyordu. Bazı sanıkların kusur durumları ise farklılık gösteriyordu. İddianamede sanıkların, “taksirle ölüme neden oldukları” gerekçesiyle 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.