İstanbul’da muhtemel bir deprem felaketine karşı birçok proje hazırlanıyor. Bunların başında da kentsel dönüşüm çalışmaları geliyor. Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara çok katlı binaları ve nüfus yoğunlaşmasını artıracak kentsel dönüşüm yerine, ‘yerinde dönüşüm’ü öneriyor.
Kara, “Şehir yerinde dönüşmeli. Tarihî semtlerdeki emsal hakları başka bölgelere taşınabilmeli.” diyor.Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, çok katlı yapıların insan ruhu, hayat tarzı ve medeniyet tasavvurunda sıkıntı meydana getirdiğini belirterek, yapıların insan ölçekli olması gerektiğini söyledi. Çok katlı yapılaşma modasının önlenmesi gerektiğinin altını çizen Kara, gündemdeki kentsel dönüşüm, Üsküdar’daki çalışmalar ve Haydarpaşaport konularında Zaman’a açıklamalarda bulundu. Van depreminden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘iktidarımız pahasına da olsa gerçekleştirmeliyiz” dediği kentsel dönüşüm Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri. Yahya Kemal’in “Bir ulu rüyayı görenler şehri” olarak nitelediği tarihî Üskadar’ın Belediye Başkanı Mustafa Kara, bu dönüşümün sağlıklı olarak nasıl yapılabileceği konusunda dikkate alınması gereken noktalara dikkat çekiyor. ‘Kentsel dönüşüm’ yerine ‘yerinde dönüşüm’ kavramını kullanmayı tercih eden Kara, konuyla ilgili olarak ilkesel tavrını şöyle dile getiriyor: “Çok katlı yapılar insanların ruhu, medeniyet tasavvurları ve yaşama tarzları konusunda sıkıntı doğuruyor. Bir kere insan, komşuluk, erdemler, beşeri ilişkiler, toprak ve çevreden uzaklaştırılmamalı. Yapıların insan ölçekli olması gerekiyor. İşyerleri ihtiyaç varsa çok katlı olabilir belki. Çünkü, alan ve arsa üretimi sınırlı. Bence, çok katlı yapılara tedbir alınması gerekiyor. Bu modanın önüne geçilmesi lazım. İleride telafisi zor problemlere yol açacağından dönüş zor olacaktır.”
Üsküdar’da yaşayanların, burada yaşamaktan dolayı memnuniyet oranlarının çok yüksek olduğunun altını çizen Başkan Mustafa Kara, ilçede sürdürülen yerinde dönüşümü şöyle anlattı: “Sadece emsal artışıyla değil, binaları emsal artışı olmadan mülk sahiplerinin kendilerinin yeniden inşa etmesi sağlanmalı. Dönüşecek alanların doğru seçilmesi gerekiyor. Dönüşecek noktalarda yeni donatı alanları bulmamız lazım. Yani okul, hastane ve yeşil alanlar için arsa üretmemiz lazım. Bunları yapınca Üsküdar’ın topografyasına uygun bir dönüşüm modeli öneriyoruz. Üsküdar’ın nüfusu bugün yaklaşık 585 bin. Nüfusu daha da yoğunlaştırdığınızda ciddi sorunlar oluşacaktır.”
Kara, Üsküdar gibi tarihî bölgeleri korumak için buralarda doğan imar haklarının başka bölgelerde kullanılmasını öneriyor. Kara bu teklifini şöyle dile getiriyor: “Buna emsal transferi diyoruz. Büyükşehir belediyemizin kurduğu deprem komisyonuna rapor olarak verdik. Onlar da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletti.” Kentsel dönüşümle ilgili kamuoyunda beklentilerin aşırı yükseltildiğini belirten Kara’nın bir de uyarısı var: “İnanıyorum ki bu iş çok kolay olmayacaktır. Kimsenin elinde sihirli değnek yok ki. Emsal artışlarına karşı dikkatli olmalıyız. Emsal artışı ile müteahhitler bir süre bina yenilemesi yapabilecektir. Ama piyasa doyduğunda artık bu metot sürdürülemez hale gelecektir.”
Üsküdar’da tarihî özellikler taşıyan ahşap veya diğer konstrüksiyon malzemeleriyle ev yapmak isteyenleri teşvik ettiklerini de söyleyen Kara, avlu, revaklar, iç dekorasyondan bahçeye kadar yardımcı olduklarını dile getirdi. Kara, 48 ay içinde tamamlanacak Üsküdar-Çekmeköy metro hattının yeni cazibe alanları oluşturarak ilçede yapılaşmayı artırmaması için başlangıçta konulan planlama ilkelerine uyulması gerektiğini kaydetti.
Haydarpaşaport’a ‘silüet’ rötuşu yapıldı
Başkan Mustafa Kara, Haydarpaşaport projesiyle ilgili yaşananlar hakkında şu bilgiyi verdi:
“Haydarpaşaport Projesi, kamuoyuna sanki tasdik olunmuş bir proje gibi sunuldu. Oysa bu sadece bir fikir projesiydi. Başlarken sakıncalı başladı. 7 tepeli İstanbul’u 7 kule ile sembolize ediyordu. Haydarpaşa Lisesi’ne, Selimiye Kışlası’nın görünümüne uymayan bir çalışmaydı. Belediye olarak bu fikir planındaki çalışmaya itiraz ettik. Şimdi yeni yapılan çalışmada Kadıköy ve Üsküdar birbirinden ayırt edildi. Üsküdar tarafında en yüksek çatı kotu Selimiye Kışlası’nın altında kalacak şekilde dizayn edildi. En fazla 5 kat imar var. Harem Otogarı ve liman kalkacak. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin arkasında Tepe Natilius Alışveriş Merkezi’ne alan olan bölge proje alanında kalıyor. Burada turizm ve kongre yapıları, kruvaziyer liman yapılıyor. Proje’nin sahibi, Ulaştırma Bakanlığı. Sadece kendi kullandıkları alan değil Harem Otogarı’nın olduğu arazi de Devlet Demir Yolları’na devredildi. Yeni proje ilgili kurullardan geçti. Proje sonunda dünya çapında bir cazibe merkezi oluşturulacak. Salacak, tarihî yarımada payitahtı en iyi gören manzara. Haydarpaşaport Projesi’nde Harem Otogarı’nın olduğu yerde kültür merkezi, sosyal tesis gibi donatılar vardı. Biz belediye olarak bu noktada silüeti bozacağından değişiklik talebimizi ilettik. Kabul gördü. Çünkü, orası halka açık rekreasyon alanı olup İstanbul’un eşsiz manzarasını halkımız rahatça seyredilebilmeliydi.”
GÜRHAN SAVGI, MUSTAFA AYDIN/Zaman