İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, “Türkiye için cari açık öyle bir noktaya gelmeye başladı ki, daha gelmedi… Bizler büyümeden bile fedakarlık eder hale geldik” dedi.
Yalçıntaş, İTO nisan ayı Meclis Toplantısı’nda 2010 yılı milli gelir rakamlarını değerlendirdi. Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 8,9’luk büyüme yakaladığını, böylece Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu, G-20 içinde ise Çin ve Arjantin’den sonra 3’üncü sırada yer aldığını anımsattı.
Murat Yalçıntaş, 2009 yılında Gayfi Safi Milli Hasıla (GSMH) 618 milyar dolarken, geçen yıl 735 milyar dolara çıktığını, kişi başına düşen milli gelirin ise 8 bin 590 dolardan, 10 bin 75 dolara yükseldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“AB, 2009 yılında yüzde 4,2, biz de 4,8 küçüldük. AB, bu yıl yüzde 1,8, biz de yüzde 8,9 büyüdük. Bu başarılı bir rakam. Geçen yıl hangi sektörler büyüdü? Özel sektör mü, kamu sektörü mü? 2010 yılında imalat sanayi yüzde 13, ticaret yüzde 13,3 ve inşaat yüzde 17,1 büyüdü. Bu sektörler beraberce Türkiye’nin kalkınmasına ve büyümesine yüzde 57’lik katkı sundu. Yüzde 8,9’luk büyümenin yüzde 5,4’ü özel sektör, 0,6’sı devlet yatırımlarından geldi. 2010 yılında ağırlıklı olarak özel sektör yatırım yapmış ve devletin yatırımı neredeyse hiç yok. Hane halkı harcamaları yüzde 4,7, devletin harcaması yüzde 0,2. 2010 büyümesinde şahısların harcaması önemli bir yer tutarken, devletin harcaması çok fazla olmadı. İthalatın ihracattan fazla olması, yani cari açığın çok fazla olması Türkiye’nin büyümesini eksi 4,3 etkiledi. İthalat ile ihracat denk olsaydı, bu yıl yüzde 14 büyüme yakalanacaktık.”
CARİ AÇIK
İTO Başkanı Yalçıntaş, büyüme, faizlerin ve enflasyonun düşmesi, devletin disiplinli bütçe izlemesi ve harcamalarda aşırıya gitmemesinin gayet güzel olduğunu ancak cari açığın ülkenin kırık noktası olduğunu ifade ederek, cari açığın yüzde 16’sını yatırım ve sermaye mallarının yaptığını, yani Türk sanayicisinin üretim ve yatırım için yurt dışından mal aldığını anlattı.
Cari açığın yüzde 70’ini de ara ve hammaddelerin oluşturduğunu belirten Murat Yalçıntaş, şöyle konuştu:
“Ara ve hammaddenin en önemli kaleminin ne olduğunu sorunca şunu görüyorsunuz. İthalatımızın yüzde 20’si petrol ve doğalgaz. Dolayısıyla Türkiye ciddi anlamda enerji ithal eden ülke. Dış ticaret açığı vermek istemiyorsak, ithalat ile ihracatın dengeli olmasını istiyorsak, Türkiye mutlaka enerjide kendi kendine yeten bir ülke haline gelmelidir. Bu 2010 rakamlarının bize öğrettiği birinci nokta…
İkinci önemli nokta da Türkiye mutlaka kendi hammaddesini ve makinasını üretir hale gelmelidir. Bu ikisi olmadığı sürece uygulanacak hiç bir para ve mali politika, kurlar üzerinde yapılacak herhangi bir işlem Türkiye’nin cari açığını kapatmaz. Bunu ciddi olarak bilmemiz lazım ve diğer alınan önemlerin hepsinin geçici ve yetersiz olduğunu da her fırsatta söylememiz lazım.”
“ETKİLERİNİ BİR KAÇ AY SONRA GÖRECEĞİZ”
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Merkez Bankasının cari açığı azaltmak için kredilerin hacmini düşürmeye karar verdiğini anımsatarak, ülke ithalatının hepsinin sanayiye, üretime ve büyümeye gittiğini, Merkez Bankasının da sırf cari açığı düşürebilmek için Türkiye’nin büyümesini yavaşlatmaya karar verdiğini ve kredileri kesmeye başladığını anlattı.
Bunu etkisinin şu ana kadar görülmediğini, zaten bir iki ayda görülebilecek bir şey de olmadığını ifade eden Yalçıntaş, “Bunun etkilerini bir kaç ay sonra göreceğiz. Türkiye için cari açık öyle bir noktaya gelmeye başladı ki, daha gelmedi… Bizler büyümeden bile fedakarlık eder hale geldik” dedi.
İTO Başkanı Yalçıntaş, Türkiye’nin istihdam ağırlıklı sektörlere yatırım yapmasının önemine işaret ederek, bunların hizmet sektörleri, müteahhitlik, inşaat, sağlık ve lojistik olduğunu belirtti.
AA