Tamer Heper, Posta’da yer alan bugünkü köşe yazısında kadastro davası ile ilgili gelen soruyu yanıtladı…
Babamızdan kalan 13 tarladan babamızın ölümünden on yıl sonra kadastro geçti. Biz bu yerlerin annemiz ve dokuz yaşındaki kardeşimizin üzerine yapılmasını istiyorduk ve yapıldı zannediyorduk.
Ancak kardeşimizin ölümü üzerine sadece iki tanesinin istediğimiz gibi olduğunu amcalarımızın müdahalesi ile isteğimiz dışında tescil olunduğunu gördük. Aradan 27 yıl geçti. Buna karşı ne yapabiliriz? • F.A.
Dikkat ederseniz okuyucularımın sorularına öyle geçiştirir gibi yanıtlar vermiyorum. Tam anlamı ile çözüm getirecek yanıtları açıklamalı olarak veriyorum. Ancak bunun için de sorunun açık olması lazım. Ne istenildiği mektuptan anlaşılmalı.
Ancak okuyucumun mektubunda olaym gelişmesi çok açık değil. Kadastro geçtiğinde altı kardeşin amacmm anneleri adına tescili sağlamak mı, yoksa dokuz yaşındaki kardeşlerini de ortak etmek olduğu mu? Amcalarının bu olaydaki fonksiyonu nedir, onların müdahalesi ile netice ne olmuştur, anlaşılamıyor. Ben yukarıdaki kadar özetleyebildim ama orada da tam ne olduğu açık değil, çıkarabildiğim kadarı ile özetledim. Ancak genel olarak söylemem gereken şeyler var, onu söyleyeyim belki işlerini görür. Kadastro çalışmasından bu yana 27 sene geçmiş, artık kadastro çalışması nedenine dayanarak dava açma imkanı kalmamış. Ancak mülkiyet konusunda bir ihtilaf var ise, mülkiyet konusunda iddiaları var ise malik oldukları konusunda belgeleri var da tapu kütüğünde bir başkası adına hataen tescil yapıldı ise bunu ileri sürerek dava açabüirler.
Posta/Tamer Heper