Kimi mesai sonrası eve iş getirir, kimi evde hiç vakit geçirmez, kimi çoluk çocuklu. Ev döşerken, estetikten daha önemli olan, mobilyaların farklı ihtiyaçlarımıza uygun olması
Yeni bir eve taşınmak, yeni mobilyalar almak, ev döşemek şüphesiz zevkli, özellikle kadınlar, evlerini yenilemekten, dekore etmekten büyük keyif alır. Ancak mobilya alırken, ev döşerken tek kriter ‘estetik’ olmamalı. Zira evde kaç kişi yaşayacağı, yaş ortalaması, çocukların olup olmaması, evdekilerin çalışıp çalışmadığı, ev halkının yaşam biçimleri ve günlük alışkanlıkları gibi etkenler de muhakkak göz önünde bulundurulmalı. Biz de “Her evin ihtiyaçları farklı,” diyerek bir rehber hazırladık…
Karı-Koca çalışıyorsa
Pratik olan iyidir
Günde ortalama sekiz saat çalışıyorsanız; yoldu, trafikti, fazla mesailerdi derken Ik saatin yaklaşık yarısını ev dışında geçiriyorsunuz. Bu sürenin bir bölümünü de uyuyarak harcadığınızı düşündüğünüzde evde günde sadece birkaç saat ‘yaşıyorsunuz’ demek. Ve bu birkaç saati de herhalde temizlik yapıp orayı burayı düzenlemekle geçirmek istemezsiniz. Sizin için anahtar kelime ‘işlevsellik’. Sözgelimi, dolap alırken kapaklı olmasına dikkat edin. Çünkü kapağı olmayan bir dolabın içini her daim düzenli tutmak zorundasınız. Keza koltuk alırken, tercihinizi koyu, renklerden yana kullanın. Yok illa açık renk koltuk istiyorsanız, en azından kumaş leke tutmayan ve silinebilir cinsten olmalı. Yerleri de boydan boya halıyla kaplamak, halıların temizliği zor ve zahmetli olduğu için çalışanlara tavsiye edilmez.
Çocuklu aileler
Hakimiyet küçük çocukların
Yakın zamanda çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız ya da çocuk sahibiyseniz, evinizi de onlara göre döşemeniz gerek. Zira özellikle küçük yaştaki çocuklar için evler tuzaklarla dolu. Bir kere, ufaklıkların koştururken yaralanmalarına neden olabilecek keskin kenar ve köşeli mobilyalar tavsiye edilmiyor. Yine de varsa, sivri köşe ve kenarlar koruyucularla kaplanmalı. Özellikle çocuk odasının zemini, toz tutan halı gibi malzemelerle kaplanmamalı; kolay temizlenen ve toz tutmayan malzemeler tercih edilmeli. Aydınlatmalar tercihen tavandan veya duvardan olmalı.
Hangi eşyayı nereye koyduğunuz da önemli. Örneğin küçük yaşta bir çocuğunuz varsa, koltukları ve masayı pencere önüne koymayın, zira afacanın buralara tırmanıp pencereyi açması zor olmayacaktır. Kütüphane, gardırop gibi mobilyaları, duvara sabitleyin. Büfe ve dolaplardaki çekmece ve dolap kapaklarına güvenlik kilitleri koyun, tüm cam yüzeyler güvenlik filmi ile kaplayın. Ayrıca kırılacak eşyaları kilit altında tutmakta ve evde fazla eşya bulundurmamakta fayda var.
Eve iş getirenler
Hem ofis hem ev
Dosyalarla eve gelenlerden, evde mesai yapanlardan mısınız? 0 zaman sakince ve rahat çalışabileceğiniz bir oda değilse bile, bir köşe oluşturun kendinize. Yemek masasını ofise dönüştürmeniz, yemek yemek için yer açmanız gerekeceği için akıl kârı değil, o yüzden en iyisi bir çalışma masası edinin. Artık devir değişti, laptoplar için dizayn edilmiş, fazla yer kaplamayan, küçük masalar mevcut. Çalışma köşenizi hazırlarken, önemli olan ‘yalıtılmış’ olmanız. Ev ahalisinin fazla dolanmadığı bir köşeyi kestirin gözünüze. ‘Ev ofisiniz’, televizyondan, ev telefonundan ve çocuk odasından uzakta olsun. Çocukların odasının yerini değil belki ama, gerekirse televizyonun ve telefonun yerini değiştirin. Evdeki hareketlilik dikkatinizi dağıtıyorsa bir paravan kullanarak bunun önüne geçmeniz mümkün. Ayrıca çalışma ortamınızın iyi aydınlatılmış olması gerek. Mümkünse pencere önünü tercih edin. ‘Ofisiniz’ gün ışığı almıyorsa, bir masa veya köşe lambası işinizi görecektir. Kitaplık koyacak yeriniz yoksa, duvarlara birkaç raf asabilirsiniz. Saatler boyunca bilgisayar başında oturacağınızı göz önünde bulundurarak bir çalışma sandalyesi edinmeniz, sırtınıza ve boynunuza olumlu olarak yansıyacaktır.
Yeni evliler
Öne büyük, sonra küçük parçalar
Sıfırdan ev kurmak, heyecanlı olduğu kadar meşakkatli bir iş. Ve de tabii pahalı! Bu yüzden çok iyi bir planlama yapmak gerekiyor. Öncelikle etinizde bulunan ve işinize yarayacak eşyaların, bir de ihtiyaç duyduklarınızın bir listesini çıkarın. Mesela emektar çalışma masanız bir cilayla parlayabilir belki? Ya da çocukluk odanızdaki kitaplık şöyle bir elden geçirilse pekala yepyeni olabilir. Sonra akrabalara, eşe dosta bir sorun, ellerinde fazladan ev eşyaları var mı diye. Bir iki parça alsanız, bütçenizi rahatlatırsınız. Elinizde olanları ve loştun vereceklerini ‘ihtiyaç inden’ düşün, alışverişe öyle çıkın, mobilyaları seçerken, ebatlarının mümkün olduğunca küçük olmasına özen gösterin. Hayli büyük bir ev tutmuş veya atmış olsanız bile, taşınabileceğinizi ve yeni evinizin daha küçük olabileceğini unutmayın. Acele etmeyin, her şeyi aynı anda almayın. İlk etapta bir yatak, gardırop, kottuk, masa, sandalye ve beyaz eşyalarla idare edebilirsiniz. Sehpa, portmanto, halı vs. sonra da alınabilir.
Ve çok zor da olsa, ihtiyaç listesinde olmayan parçalar, -ki bunlar genelde dekorasyon eşyaları oluyor- mümkün olduğunda kaçının. Ana kural şu: Önce büyük parçalar sonra küçükler alınır. Yoksa ilk görüştü âşık olduğunuz ve yüklü miktarda para ödediğiniz vazo, mobilyalarınıza hiç uymadığı için dolabın bir köşesinde tozlanırken evde gereksiz kalabalık yapar. Bir de tabii, eşyaları seçerken artık yalnız olmadığınızı, evinizi paylaşacağınız kişinin yani eşinizin de bunları beğenmesinin ve kullanabilmesinin gerektiğini unutmayın.
Sabah
