Mimar Sinan ve Mimarlar Günü dolayısıyla başta Edirne olmak üzere Türkiye’nin muhtelif kentlerinde tarihi şahsiyet ve eserlerine dair bilgilendirme metinleri yayınlandı
Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Mimar Sinan’ı Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan II.Selim ve Sultan III. Murat’ın hizmetinde, Osmanlı’nın muhteşem yüzyılına tanıklık etmiş , imparatorluğun üç kıtaya yayılmış geniş coğrafyasında verdiği yüzlerce eser ile Osmanlı mimarlık sanatının muhteşem yüzyılını inşa etmiş bir dahi, bir bilge kişilik olarak tanımladı.
Mimar Sinan’ın eserlerine hala hayranlık duyulduğunu ifade eden Soytürk, şunları kaydetti:
“Çağdaşlarının ve günümüz mimarlarının gözünde, dönüp dönüp ‘ders’ diye okunası bir deha kişilik. Mimar Koca Sinan her ne kadar Ağırnaslı, her ne kadar İstanbulluysa; bir o kadar da Edirnelidir. Yalnızca Selimiye Külliyesi’nin inşası sürerken İstanbul’dan başka bir şehirde başından sonuna kadar yaşamıştır. Hatta çok sevdiği torunu, yüreğinin ince sızısı Fatma’yı bu şehirde toprağa vermiş, derler ki, o derin sızısını Selimiye’deki ‘ters lale’ motifiyle zamana Mühr-ü Sinan diye nakşetmiştir.
Osmanlı ülkesinin dört bir yanında inşa ettiği eserlerle, dünya medeniyetine ve insanlığa kalıcı değerler bırakan Mimar Sinan için Edirne, şüphe yok ki ayrı bir yere sahiptir. Muhteşem Süleyman’ın şanlı saltanat döneminin tüm imkanlarının seferber olduğu bir çağda imparatorluğu simgeleyen binalar inşa eden sermimar, en pırıltılı eserini, padişah II. Selim Han’ın Edirne tutkusuyla şehrimizde yapmıştır.
Selimiye, Osmanlı’nın payitahtı olarak tarihe yön veren Edirne’yi daha da yüceltir. Nice tarih ve kültür varlığını bağrında taşıyan şehrimizi taçlandıran bir şaheser olarak göz kamaştırır. Çağının en büyük mekân tasarımcısı olan Sinan, Türk mimarlık tarihinde en çok tanınan sanatçı, en çok bilinen yapılar da onun yapılarıdır. Osmanlı devlet yapısının olanakları içinde bilgi ve yeteneklerini kullanarak Anadolu’nun bir köyünden çıkıp Türk-İslam mimarisinin doruğuna erişmiştir.”