Atatürk Havalimanı’nın kapatılması ile bölgede çoğunlukla uçak yolcularına hizmet veren 62 otel geleceğini kara kara düşünüyor. Atıl kalma endişesi yaşayan oteller Millet Bahçesi’nin yanı sıra bölgeye dev bir entegre fuar alanı yapılmasını önerdiler.
İstanbul’da 3’üncü Havalimanı’nın faaliyete geçmesiyle, Atatürk Havalimanı’nın 29 Ekim’den itibaren kademeli olarak kapatılacak olması, bölgedeki otellerde ‘atıl kalma’ endişesi oluşturdu. Müşterilerinin yarıya yakınını Atatürk Havalimanı’na yakınlığı sayesinde sağlayan Bağcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Başakşehir Bayrampaşa, Esenler ve Küçükçekmece ilçelerindeki faaliyet gösteren 62 otel yatırımcısı ve işletmecisi, Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasının yaklaşık 4 milyar dolarlık yatırımı barındıran, ekonomiye 500 milyon euro katkı sağlayan ve 50 bine yakın kişinin çalıştığı bölge otelleri için kriz anlamına geldiğini belirtiyor.
Yatırımcılar toplandı
Bu durumun sadece otellere değil, bu bölgedeki ekonomik hayata da darbe vuracağını savunan otel yatırımcıları ve işletmecileri, yeni havalimanının yanı sıra Atatürk Havalimanı’nın da faaliyetlerine devam etmesini istiyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kısa bir süre önce Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi haline getirileceğini açıklamıştı.
Otel İşletmelerinin iş hacimlerinde yaratacağı etki ve konunun sektör açısından değerlendirilmesi amacıyla Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından 62 otelin yönetim kurulu başkanları ve genel müdürlerinin katılmıyla Renaissance Polat İstanbul Hotel’de bir toplantı düzenlendi. Toplantıda otelciler endişelerini dile getirirken, Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasıyla bölge otelleri için olası bir krizin önlenmesi konusunda gereken tedbirlerin alınması gerektiği vurgulandı.
Entegre fuar önerisi
Dünyanın diğer metropol şehirleri ve özellikle Atatürk Havalimanı’nın eşsiz konumu dikkate alınarak havalimanının normal faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini savunuyoruz” diyen TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Yeni havalimanının gerekliliği, İstanbul ve dolayısıyla Türkiye’ye katkıları noktasında hiç bir şüphemiz yok. Bu dev yatırım Türkiye’ye yakışır niteliktedir. Ancak İstanbul gibi bir metropole 3 havaalanı çok değil. İstanbul 3 havalimanıyla devam edebilir. Londra’da 6 havaalanı var. Hepsi de faal. Moskova’da da 6 tane var. Orada da hepsi faal” diye konuştu.
Atatürk Havalimanı’nı faaliyetlerine devam etmesi imkanı bulunmuyorsa, havalimanı terminallerinin yeniden düzenlenerek ‘Fuar ve Kongre Merkezi’ olarak değerlendirilmesinin bölgenin mevcut gelişmiş altyapısı ve ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından önem taşıdığını kaydeden Bayındır, şunları söyledi:
“Bölgede bundan sonra otel yerine iş merkezi projelerine ağırlık verileceğini bekliyoruz. Atatürk Havalimanı bölgesinde tekno parklar, spor alanları, tematik parklar, konser alanları, eğlence merkezleri gibi cazibe ve çekim merkezler oluşturulmalıdır. Havaalanı bölgesinin şehir parkıyla birlikte fuar alanı olarak değerlendirilmesi bölgeye uluslararası bir nitelik kazandıracaktır.”
Fizibilite hatası oldu, bölge otellerle doldu
TÜROB olarak öteden beri yapılacak yatırımlarda doğru fizibilite yapılmasının önemini vurduladıklarını işaret eden Timur Bayındır, şöyle devam etti: “Antalya, İstanbul, Aydın ve Muğla’da yıpranma sürecine giren birçok otel bulunduğu göz önüne alınarak bu illerimize verilecek teşvik belgelerinde yeni yatırımlar yerine daha çok mevcut yatırımların modernizasyonu yönünde düzenleme yapılması gerekliliğini savunduk. 2012-2015 döneminde Basın Ekspres -Atatürk Havalimanı bölgesi art arda hayata geçirilen otel projelerine sahne oldu. Bu yatırımların toplam yatırım değeri 4 milyar dolar. Sektör olarak biraz da özeleştiri yapmamız lazım. Bazı fizibilite hataları da yapılarak bölgede çok fazla otel yapıldı. Ama yapıldı bir kere. Şimdi bu yatırımların boşa gitmemesi için çözüm bulmamız gerekiyor. Bölgedeki otellerin çoğunun adında Airport kelimesinin olduğuna dikkat çekmek isterim. 3 ay sonra Atatürk Havalimanı kapandığında bölgedeki otellerin boş kalma riski var.”