Muhteşem Yüzyıl dizisiyle birlikte evlerde de Osmanlı rüzgarları esiyor. Marshall da evlere doğru renklerle Osmanlı havası vermek için Osmanlı sanatı uzmanı Serdar Gülgün’le Osmanlı renkleri koleksiyonu hazırladı. Gülgün; Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve olmak üzere dört ana temadan oluşan koleksiyondan yola çıkarak evlerde Osmanlı dekorasyonunu anlattı
TÜRK LOKUMU: Osmanlı’nın hoş kokulu lokumu, bu koleksiyonun ana temalarından. Koleksiyonda, gül, limon, fıstıkla lezzetlendirilerek yapılan bu rengarenk şekerlemenin temsil ettiği pudralı renkler kullanılıyor.
AKİDE: Padişaha bağlılığın simgesi, bir saray şekerlemesi. En sevilen Türk şekerlemelerinden olan akide koleksiyonun ikinci teması olarak öne çıkıyor. Tarçın, portakal ve susamla lezzetlendirilen bu lezzetin temsil ettiği grup, mekana aydınlık ve canlılık katıyor. Güneş ve baharat tonları var.
ŞERBET: Osmanlı’nın en sevilen içeceği şerbet, koleksiyonun da en leziz teması. Olgun meyvelerden, güzel kokulu çiçeklerden, lezzetli yemişlerden elde edilen bu güzel içeceğin temsil ettiği saraylara layık renkler bulunuyor.
KAHVE: Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılmış gizemli içecek. Kakule, misk ve hatta amber gibi kıymetli baharatlarla tatlandırılan bu içeceğin temsil ettiği grup mekana ağırbaşlılık, asalet ve derinlik kazandırıyor.
BOYANABİLİR OSMANLI DESENLERİ
Koleksiyonda çintemani, kündekari, balık pulu, zencirek, nar, lale ve karanfil olmak üzere 12 boyanabilir Osmanlı deseni de var. Çintemani padişah kaftanlarında, kündekari cami minberlerinde, balık pulu saray ve köşklerin tavan bezemelerinde, bereket sembolü nar genç kızların çeyizlerindeki işlemelerden esinlenmiş. Bu desenler, evlere çağdaş bir Osmanlı esintisi getirmeyi hedefliyor.
İNSANI EZMEMESİ LAZIM
Osmanlı dendiği zaman ilk akla gelen görüntü şaşaalı, varaklı bir dekorasyon. Osmanlı sanatı uzmanı Serdar Gülgün bunun gerçek Osmanlı ruhunu yansıtmadığını söylüyor: “Bu daha ziyade Osmanlı’nın 19. yüzyılda Batı etkisine girip Batılı mekanlara özenmesiyle oluyor. Gerçek bir Osmanlı mekanı ağırbaşlı, sade ama aynı zamanda da çok etkileyici ve ihtişamlı. Abartıdan uzak, insani bir ölçekte bir dekorasyon gerektiriyor. Örneğin; Topkapı Sarayı’nda abartılı büyük, insanı ezen değil kendinizi iyi hissedeceğiniz insani ölçekte mekanlar görürsünüz. Kullanılan mobilyalar Batı’daki gibi varaklı, oymalı koltuklar kanepeler değil, yatay ve oturması rahat sedirlerdir. Bu rahat sedirlerin sadeliği yastıklarla daha ihtişamlı bir hale getirilir. Sedir, Osmanlı dekorasyonun vazgeçilmezi ve günümüzün köşe takımlarının adeta atasıdır. Mekanlarımıza sedirlerle, yastıklarla ve en önemlisi renklerle Osmanlı esintisini taşıyabiliriz. Sade bir zemine yerleştirilmiş yastık, abajur, fener, bakır obje ve halılar Osmanlı’yı bugünün pek çok mekanına taşımanın yolu.”
Modacının ev hali
Seranit’in yeni seramik markası Serra için modacı Bahar Korçan ‘Benim Masalım’ isminde iki yeni seramik karo koleksiyonu tasarladı. Evlerin her alanına uygulanabilecek bu tasarımlar modacının ev halinin izlerini taşıyor
Yeni hazırladığınız serinin ismi ‘Benim Masalım’. Neden bu ismi tercih ettiniz?
– Seramik daha önce çalışmadığım, bilmediğim bir malzemeydi ama aslında hayatımın da çok içindeydi. Hem de özel hayatımın, kendi başıma kaldığım en kişisel anlarının arka fonunu oluşturuyordu. Yemek pişirirken mutfakta ya da banyoda da tek başımıza, kendimizle başbaşa kalmaz mıyız? En derin hayalleri bu anlarda kurmaz mıyız? İşte bu yüzden, koleksiyonunun adı ‘Benim Masalım’. Bahar Korçan’ın ev halinin izlerini taşıyor.
Tasarımlarınızda nelerden ilham aldınız?
– Moda koleksiyonlarım gibi önce bir şiirle başladı, yağlıboyayla devam etti. Ortaya çıkan tüm koleksiyon ‘Benim Masalım’ı anlatan o tablonun parçaları.
Moda tasarımı mı seramik tasarımı mı daha zor?
– Bir tasarımcı olarak farklı malzemelerle çalışmak yaratıcılığı besleyen bir unsur. Seramik bu anlamda hem çalışması rahat, hem yaratıcılığı körükleyen, renkleri rahat kullanmamı sağlayan mükemmel bir malzeme. Koleksiyon belli gruplar halinde toplansa da belirli bir deseni ya da sıralamayı dayatmıyor. ‘Benim Masalım’ aracılığıyla herkes kendi masalını yazsın diye seramikleri istenilen düzen ve şekilde uygulanabilir, uygun iplik renkleriyle kombinlenebilir bir biçimde tasarladım.
DEKO-ÖNERİ
Dekorasyonda kullanılacak renkleri belirlerken evin genel konseptine uygun seçimlerde bulunmak önemli. Evin ışık alışı, mekanın büyüklüğü, kullanılan aydınlatma tipinin seçilen renkle etkileşeceği unutulmamalı. Dış cephe rengini seçerken evin mimarisi ve çevre mimarilerde kullanılan renkler de dikkate alınmalı. Yine çevre binalarla uyumlu ya da zıt tonlar seçilebilir.
ÇIKIYOR
* Evin her bölümünün darmadağan edildiği Punk Shui
İNİYOR
* Feng Shui
O’NUN EVİNİN VAZGEÇİLMEZLERİ
BEHZAT GERÇEKER
* Piyanom
* Klasik müzik notalarımı koyduğum köşe
* Evin çocuklarımla oyun oynadığımız bölümü
* Televizyon koltuğum
* Müzik odamdaki yarı modern tablolar
Hürriyet/Hakan GENCE