Kuzey Irak’ta Türk şirketleri yeni bir Dubai inşa ediyor. Zenginleşen 4.5 milyon nüfusu ile yüzünü Türkiye’ye çeviren Kuzey Irak sokakları Türkiye’den farksız
Kuzey Irak ile Türkiye arasında hep ihracat, petrol, inşaat konuşulduğu gibi ekonomik ilişkilerden bahsedildi, milyar dolarlık rakamlar havada uçuştu. Fakat kimse bölgedeki yeni sosyo-ekonomik fotoğrafı çekmedi.
Petrol yüzünden Bağdat Yönetimi ile ipleri koparma noktasına gelen Kuzey Irak’taki 4.5 milyonluk nüfus, yüzünü tamamen Türkiye’ye çevirmiş durumda. Kuzey Irak’ta binden fazla Türk şirketi bulunuyor. Türk dizileri, sanatçıları ve markaları gündemi belirliyor. İstanbul kelimesi ise adeta sihirli bir sözcük. Özellikle Erbil’de ‘İstanbul’dan geliyorum’ dediğinizde ya sizinle fotoğraf çektiriyor ya da evlerinde misafir etmek istiyorlar.
Bölgenin en büyük şehri olan Erbil’e Türk Hava Yolları, Atlasjet ve Pegasus Havayolları’nın haftada 24 uçuşu bulunuyor. Uçaklar öylesine dolu ki 15 gün önceden rezervasyon yaptırmadığınızda yer bulmanız imkânsız. Türk şirketleri tarafından 350 milyon dolara inşa edilen Erbil Uluslararası Havalimanı dünyanın en modern havalimanları ile yarışır düzeyde. Havalimanının içinde dünya ülkelerinin bayrakları sıralanıyor. İlk sürpriz de burada başlıyor. İlk sırada Türkiye sonra da dünyanın tanımadığı KKTC’nin bayrağı var.
Erbil havalimanından şehir merkezine ulaşım lüks ciplerle sağlanıyor. 15 dakika süren yolculuğumuz boyunca onlarca Türk plakalı TIR ve kamyon görüyoruz. Erbil büyük bir şantiye şehir. Türk firmaları adeta yeni bir Dubai inşa ediyor. Binalar dikiliyor, yollar yapılıyor. Ülker, Vestel, Arçelik, Beko, İstikbal, Vakko, Divan, Alfemo, Merinos ve Aksa gibi sayısız Türk markası bilboard reklamlarında. Taksi şoförümüz Adil’e İstanbul’dan geldiğimizi söyleyince ilgi ve itibar bir anda artıyor. İstanbul’dan gelmenin Erbil’de her kapıyı açacağı tüyosunu da bize Adil veriyor.
İlk durağımız 2011 başında faaliyete geçen Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu. Konsolusluk önünde iğne atsanız yere düşmüyor. Başkonsolusluk bölge halkı için adeta dünyaya açılan bir kapı durumunda. Erbil Konsolos Muavini Cafer Aşık, bölge halkının Türkiye’ye gitmek için adeta yarıştığını belirterek, “Burada büyük bir Türkiye hayranlığı var. Özellikle de İstanbul’a hayranlar” diyor. Günde 700’e yakın vize verdiklerini söyleyen Aşık, “Kuzey Irak’a kısa süreli giriş çıkışlar için vize alınmıyor. Buraya gelenler Türkiye’de uzun süreli iş yapmak veya kalmak için başvuruyor” şeklinde konuşuyor.
Kuzey Iraklılar, Türkiye’yi ekonomik anlamda dünyaya açılan kapı olarak görüyor. Erbil Ticaret Odası Başkanı Daarel Celil bölgedeki ekonomik gelişmelerin bu kadar yüksek seyretmesini sosyal ve kültürel bağlara dayandırıyor. Erbil’in Türkiye’deki şehirlerden farksız olduğunu ifade eden Celil, “Türk iş dünyasından burada sayısız dostumuzu ağırlıyoruz. Hergün neredeyse bir heyet gelir. Karşılıklı ticaretimizi artırma çabasındayız” diyor.
Türkiye ile yıllık 15 milyar doları (9 milyar doları kayıtlı) aşan karşılıklı ticaret Erbil sokaklarında hissediliyor. Vakko’dan Beymen’e, Ülker’den Vestel ve Arçelik’e kadar Kuzey Irak’taki bütün caddeler Türk markalarıyla donatılmış durumda. Türk firmalarının yarattığı istihdam ise 80 binden fazla. Erbil Ticaret Ateşesi Sayar Erbil’in verdiği bilgiye göre, Erbil’de son 5 yıl içinde irili ufaklı 10’a yakın alışveriş merkezi açıldı. AVM’ler 50 dereceyi bulan Erbil’deki yaz sıcağında tıpkı bir vaha gibi müşteri çekiyor. İçerideki işyerlerinin yüzde 80’i ya Türk firması ya da Türkiye’den gelen girişimciler tarafından işletiliyor. Zenginleşme sokakta hissediliyor. Her yerde Hummer veya Ferrari görmeniz mümkün.
Sabah
