Virüs nedeniyle yoğun mesaide olan kuryeler anlattı: Bizden öcü gibi korkuyorlar
Corona virüs nedeniyle milyonlarca kişi evden çalışıyor, toplantılar video konferans yoluyla yapılıyor, insanlar internetten film ve dizi izliyor. Birçok kişi ihtiyaçlarının çoğunu sipariş vererek karşılıyor. Siparişlerin kapımıza gelmesini sağlayan kuryeler ise, “Kapıyı açmayanlar, açıp içerideki odaya kaçanlar bile var. Bizden öcü gibi korkuyorlar” dedi. İşte ayrıntılar…
Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkarak yayılan corona virüs dünyada yayılmaya devam ederken birçok ülke gibi Türkiye’nin de en önemli gündem maddesi.
Virüs nedeniyle online alışverişlerin arttığı için kuryeler de yoğun mesaide.
Hürriyet’ten Gizem Coşkunarda’nın haberine göre bazı kuryelerin görüşleri şöyle;
Haluk Karasu
“BİR SANİYE BİLE DURAMIYORUZ”
“Bir saniye duramıyoruz. En çok acil olmayan küçücük paketleri teslim ederken sinir oluyorum. Neymiş bu kadar acil? Kapıyı açmayan çok oluyor.
Öcü gibi korkuyorlar bizden. Panikle paketi neresiyle tutacağını şaşıran oluyor, “Yere bırak” diyen oluyor. İçeriye koşup eline ne geçerse onunla tutmaya çalışanlar var; poşet, bez gibi şeylerle geliyorlar. Kimileri de fazla rahat, “Yaklaş da konuş” diyor.”
Okan Çetin
“SOSYAL TEMASI KESELİM, SAYGIYI DEĞİL”
“Normalin iki katı sipariş geliyor. Her türlü ihtiyacı biz taşıyoruz. İnsanlar bize yaklaşmaktan çekiniyor; kargolara dokunmuyorlar ve yere bırakmamızı istiyorlar. Oysa biz ne yapalım! Bir günde kaç paket elliyoruz ve o pakete kaç kişi dokunuyor.
Bizim de evimizde çocuklarımız, yaşlılarımız var. Yine de çalışmaya devam ediyoruz. Tamam, sosyal teması keselim ama karşılıklı saygıyı kesmeye gerek yok.”
Mesut Tunalı
“MARKETTE BİTERSE BİZE GELİYORLAR”
“14 senedir aynı mahallede bakkalım. Bir tane çırak var yanımda, siparişlere yetişiyoruz. Bazen ben de götürüyorum. Yıllardır tanıdığım insanların kapıyı bile açmadan “Mesut oraya bırakıver” demesi biraz zoruma gidiyor. Bizden ekmek, su, sigara, içecek istiyorlar. Gıda alışverişlerini sanal market uygulamalarından toplu yapıyorlar. Bir de markette makarna bitince bize gelenler oluyor.”
Fethi Kara
“KIYAFET ALIŞVERİŞİ YAPANLARI ANLAMIYORUM”
“Doktorlar gibi hem tehlikedeyiz hem de çalışmak zorundayız. İnsanlar tüm ihtiyaçlarını internetten karşılıyor. Bebek bezinden tutun da çamaşır deterjanına kadar… Haklılar. Ama şu durumda internetten kıyafet alışverişi yapanları anlamıyorum. Nerede giyeceksiniz yahu? Yetişemiyoruz! Bu kıyafet siparişleri de araya girince iyice zorlaşıyor durum. Biri orada erzak beklerken diğerine kıyafet götürmek canımı sıkıyor.”
Fuat Gündem
“HERKES BİZE VİRÜS GÖRMÜŞ GİBİ BAKIYOR”
“Günde 16 saat çalışıyorum. Endişeliyiz ama böyle bir günde insanlara hizmet götürmek zorundayız. Genelde kapıyı açmıyorlar, açsalar da uzak mesafede durmaya çalışıyorlar. Herkes bize virüs görmüş gib bakıyor. Yanımızda maske ve dezenfektan taşıyoruz. Eldiven değiştirmek mümkün olmuyor çünkü tuttuğumuz her paket için bir tane eldiven gerekir o zaman. O kadar çok eldiven bulamayız.”
Atakan Yılmaz
“Üzerimdekileri makineye atıp doğru duşa”
“Ben öğrenciyim, bir yandan da kuryelik yapıyorum. Endişeliyim. Annem de hijyene kafayı fena taktı. Ayakkabılarımı eve alamıyorum. Hep dışarıda kalıyor. Üstümü başımı işyerinde değiştirip eve öyle gidiyorum. Ona rağmen girer girmez üstümdekileri makineye atıyor ve duşa giriyorum. Annem bana her gün bunları yaparken, hiç tanımadığım insanların kapısını açmamasını tuhaf bulmuyorum.”
Sebahattin Şahin
“20 PAKET MAKARNA İSTEYENLER OLUYOR”
“Ortalama 12 saat çalışıyorum. En çok su, peçete, gıda ürünleri sipariş ediliyor. Bazen insanlar kaçıyor bizden. Kapının dışındayız, aramızda mesafe olmasına rağmen “Sen oraya bırak” diyerek arka odaya gidenler oluyor. İnsanlar haklı aslında, korkuyorlar. Umursamayan bir sürü insan da var. İnsanlar stok işini çok abarttı, 20 paket makarna isteyenler oluyor. Savaş çıkmadı ki, neden bu kadar yükleniyorlar anlamıyorum.”
Mehmet Demir
“POŞETİ EVİN İÇİNE SOKMUYORLAR”
Yoğunluğumuz çok arttı. En çok ekmek ve makarna sipariş ediyorlar. Kapıyı açanlar mutlaka mesafeli duruyor ve birçoğu sipariş götürdüğümüz poşeti evin içine sokmuyor. Endişelerini anlayışla karşılıyorum. Bizler de çok endişeliyiz aslında ama çalışmak zorundayız.