Konya-Selçuklu Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde sözleşmeli personel olarak çalışan jeoloji mühendisi ve raporları hazırlayan firma sahibinin verdiği usulsüz zemin etüdü raporlarıyla binlerce konutun eksik malzemeyle inşa edildiği ortaya çıktı. Halen bu konutlarda binlerce vatandaş, kendilerini bekleyen tehlikenin farkında olmadan yaşıyor.
İnşaat izni için gerekli sondajlar yapılmadan verilen zemin etüdü raporları, topraktan numune alınmadan alınmış gibi tahlil sonucu hazırlanması gibi insan hayatının güvenliğini ’hiçe sayan’ bu raporların Konya’da alındığı ifade edildi.
Raporlara dayanılarak binalar yapılırken, sulak zeminlere ‘kayalık’ raporları verilerek, malzemeden çalınmasına olanak sağlandığı iddia idilği belirtildi.
Selçuklu Belediyesi’nin hizmet binasının zemin etüdünde bile aynı yöntem izlendiği ileri sürülürken, akıllara durgunluk veren ve ikinci “Zümrüt Apartmanı Vakası” olarak tanımlanan bu olaylar, gelen şikâyetler üzerine Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın titiz ve derin soruşturması sonucu meydana çıktı.
Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kadar uzanan olayda, süreç Konya’da görev yapan jeoloji mühendislerinin şikâyetiyle başladı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede yer alan bilgiye göre, olay şöyle gelişti:
Konya’da zemin etüdü çalışmaları yapan özel şirket yetkilisi jeoloji mühendisleri Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir şikâyet dilekçesi verdi. Şikâyetçi jeoloji mühendisleri “Selçuklu Belediyesi çalışanı K.T’nin 2004 yılından itibaren inşaat ruhsatı talep eden yüklenici firmaları, zemin etüdü raporu almak için B.Y. H.’ye ait olan B. Jeoteknik Ltd. Şti’ye yönlendirdiği”ni iddia etti.
SAVCILIK İNCELEME BAŞLATTI
İddiayı ciddiye alan savcılık ilk olarak suç delillerinin tespit edilebilmesi amacıyla şikâyete konu belediye çalışanın ve firma sahibinin telefonlarını Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 3 ay boyunca dinlemeye aldı. Telefon konuşmalarında K.T.’nin inşaat firmalarını B. Jeoteknik Ltd. Şti.’ye yönlendirdiğini tespit etti. Savcılık, dinleme sonucunda, B. Jeoteknik Ltd. Şti.’nin yaptığı zemin etütlerinin yerinde denetiminin K.T. tarafından yapılmış gibi gösterilerek onayladığını belirledi. Raporlar K.T. tarafından Selçuklu Belediyesi imar servisinde görevli C.D.’ye gönderildiği, C.D.’nin de herhangi bir denetime tabi tutulmadan para karşılığında inşaat ruhsatı verilmesine olanak sağladığı belirlendi. Firma sahibi B.Y.H.’nin telefon dinlemesi kaydında ise usulsüz olarak analiz raporu tanzim ettiği, daha önce tahlili yapılmış olan analiz raporlarının başka işlerde kullandığı, tarihleri değiştirilen raporların, herhangi bir analiz yapılmadan “analiz raporu” olarak düzenlediğine ilişkin görüşmeler belirlendi.
TANIKLAR DA İDDİALARI DOĞRULADI
İddianamede yer alan bilgiye göre, bir sonraki aşamada savcılık, B. Jeoteknik Ltd. Şti.’de sondör (arazide sondaj yapan kişi) ve sondör yardımcısı olarak çalışanların ifadesine başvurdu. Firma çalışanı B.Ç. ve B. K. Selçuklu Belediyesi imar servisinde sözleşmeli olarak çalışan K.T. ile B. Jeoteknik Ltd. Şti. arasında dönen parasal ilişkilerin tüm ayrıntıları ile bilgi ve görgü sahibi olduklarını savundular. Tanık B.K., savcılıkta verdiği ifadesinde K.T.’nin çalıştığı B. Jeoteknik Ltd. Şti’ye akşamları geldiğini şirket sahibi B.Y.H. ile oturduğunu, iş görüştüğünü savundu. Tanık B.K., belediyeye gelen büyük miktarlı işleri K.T.’nin bağladığını, kendisinin diğer tanık B.Ç.’nin zemin etüt çalışması için açmış olduğu sondaj kuyularını çoğu zaman kontrole geldiğini, geldiği zaman da kuyular tam açılmadan usulen gelip, görüntü amaçlı bulunduğunu ve kuyularda kaç metre derinliğe indiğine bakmadan tekrar ayrıldığını belirtti. Tanık B.K., ifadesinde ayrıca K.T.’nin belediyeye inşaat ruhsatı almak için gelen kişi yada firmaları zemin etüt raporu için B. Jeoteknik Ltd. Şti yönlendirdiğini bildiğini de söyledi. Tanık M.B.A. ise savcılık ifadesinde, “Yasal olarak yapılacak kat sayısına göre en düşük kuyu derinliğinin 10 metre kazılması zorunlu olduğu halde biz buna uymazdık. Bunun nedeni ise işyeri sahibi olan B.Y.H. bize kazacağımız derinliğin metresini verir, biz de onun talimatına göre kazardık. En düşük 5 katlı bir bina yapılması için kazılacak olan 10 metre derinliği B. Jeoteknik Ltd. Şti.’de çalıştığım dönem içinde hiçbir zaman kazmadık” diye söyledi.
PARA PAZARLIĞINI YAPIYORDU
Tanık ise B. Ç. ise B. Jeoteknik Ltd. Şti.’de 2 yıl çalıştığını bu süre içinde K.T.’nin inşaat ruhsatı almak için başvuran kişi yada firmaları B. Jeoteknik Ltd. Şti.’ye zemin etüt raporu için yönlendirdiğini söyledi. K. T.’nin inşaat sahiplerine firma sahibi B.Y.H. ile ortak olduklarını söylediğini savunan tanık B.Ç., savcılıkta şu ifadeyi verdi:
“K.T.’nin bu şekilde yönlendirdiğine bire bir şahit oldum. Çoğu zaman K.T. inşaat sahipleriyle zemin etüt raporu ücreti konusunda B. Jeoteknik Ltd. Şti. adına pazarlığı da kendisi yapıyordu. Buna da tanık oldum. Yasa gereğince 20 metre sondaj kuyusu açılması gerekirken K.T. kontrol görevini yerine getirmediği için sondajlar 3 metrede sonlandırılıyordu. K.T., Bosna Hersek Mahallesi’ndeki büyük bir inşaat için, S.İnşaat adlı bir inşaat şirketinin yetkilileriyle, B. Jeoteknik Ltd. Şti adına zemin etüt raporu için bire bir pazarlık yaptı ve işi 58 bin TL’ye aldı. Diğer jeoloji firmalarının yapmış olduğu zemin etüt raporu için açılan kuyular nizami açılsa bile kontrole gidip bir takım sorunlar çıkarıyordu. K.T.’nin serçe marka otomobili varken 2006 yılında Renault Maneger marka otomobil aldı ancak ödemelerini B.Y. H. yaptı. Çöken Zümrüt Apartmanı yanında bulunan Garanti Siteleri’nin bina sağlamlaştırma işini K.T., B. Jeoteknik Ltd. Şti. yönlendirdi. B.Y. H. ile birkaç kez, toplam 30 bin TL K.T.’ye götürerek bizzat verdik. Zemin etüdü yapılacak yere gider çoğu zaman kuyu açmadan veya açılsa bile 3 metre açıp dönerdik çünkü K.T.’nin kontrol görevini yerine getirmediğini biliyorduk.”
BELEDİYENİN HİZMET BİNASININ ZEMİN ETÜDÜ BİLE SAHTE
İddianamedeki tanık anlatımlarına göre, bir inşaat firmasının yaptığı 3. Etap evleri (5 bin konut) ve Selçuklu Belediyesi’nin yeni hizmet binası zeminlerinde kaya ve taş olmadığı halde varmış gibi B. Jeoteknik Ltd. Şti. zemin etüt raporu düzenlendi ve bu rapor onaylandı. Söz konusu 5 bin konutluk etap ve belediyenin binası söz konusu rapor dikkate alınarak yapıldı.
USULSÜZLÜK BİLİRKİŞİ RAPORLARINA DA GİRDİ
Tüm bu iddiaları araştıran savcı gerekli incelemelerin yapılması için bilirkişi görevlendirmesi de yaptı. Savcılık, belediyeden aldığı toplam 158 adet zemin etüdü raporunu bilirkişi marifetiyle incelettirdi. Yapılan bilirkişi incelemesinde de eksiklikler ve usulsüzlükler tespit edildi. Sondajların derinlikleri, başlangıç-bitiş tarihleri ve sayısı ile ilgili farklı ifadeler bulunduğunun belirlendiği bilirkişi raporunda, “Parselin yeraltı su derinliği ile ilgili farklı ifadeler yer almaktadır. Bazı raporlarda sondaj derinlikleri sonradan el ile değiştirilmiş. Bazı raporlarda deneylere tabi tutulacak numunelerin laboratuara geliş tarih sondajların başlangıç tahinden öncedir. Bu durum sondaj yapılmadan deney yapıldığı anlamına gelir” bilgisine yer verildi. İnceleme alanlarına ait sondaj loğlarındaki tarihlerle laboratuar sonuç föylerindeki tarihlerin farklı olduğunu tespit eden bilirkişi, raporlarda belediye onayı kısmında kurum mührü ve onaylanan kişinin unvanı ve imzası yer almadığını raporların idarece onaylanmadığını da belirleyerek, “Sondaj kuyuları için Oturma Hesapları yapılmamıştır veya eksik yapılmıştır” değerlendirmesinde bulundular. Tüm bu bilgiler ışığında iddianame hazırlayan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı K.T., firma yetkilileri hakkında dava açtı. Tutuklu sanıklar K.T. ve B.Y.H.’nin de aralarında bulunduğu söz konusu kişilerin yargılaması Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde halen devam ediyor.
AA