Kamu denetiminin yetersiz olduğu inşaat sektöründe konut üretimi hız kesmeden devam ediyor. Kamu denetimi yetersiz diyorum çünkü eğer siz iyi niyetli değilseniz suistimale çok açık.
İnsanların en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacını gidermek adına, en küçüğünden olsun başımı sokayım dediği elinde avucunda olanı yatırdığı, eşinin altınlarını bozup peşinat verip ilerde ev sahibi olma hayaliyle sonunda tuzağa düştüğü elindekini de kaybettiğine defalarca şahit olduk oluyoruz.
Oysa bir konut projesi yapmak oradan konut satın alan her bir kişinin sorumluluğunu da almak demek değilmidir aslında..
İnşaat firmalarının yarışır halde konut projesi yapıyor olması, daha birini yeni lansmana çıkmışken hemen arkasından başka bir projeyi görücüye çıkarmaları herkesimden insanları düşündürüyor. Yok yani, Acun yeni bir yarışma programı hazırladı, ödül büyük katılanlar da konut üreticileri de biz mi bilmiyoruz. Bunu da haliyle merak eden soran çok oluyor.
Konut stoğunun talebe göre yüksek olduğu bu dönem, sıkıntılı olduğunu duyduğumuz inşaat firmalarının dahi ellerindekini teslim etmeden yeni konut üretimine girmeye çalışmaları şaşkınlık verici.
Henüz konut projesini tanıtıma çıkarmış, daha maket başında satışı devam ederken hatta daha hafriyat alınırken projede, diğer bir konut projesine geçmeye yasal bir engel yok. İstediği kadar hatta aynı anda on tane projeye start verebilirsin. Ya sonra! İşini iyi yapan kurumsal inşaat firmalarının yanında hesabını bilmeyen maalesef aynı kategoride kendini görenler tehlike arzediyor, sektörü de lekeliyor.
Müteahhit olmanın şartları, konut yapacak şirketin sermaye yapısının yetersizliği, işi bilip bilmemeye bakılmaksızın herkesin kolayca yapabileceği bir iş olması sebebiyle bir o kadar da kolay para toplanabilen bir iş olması da konut üretimini tetikleyen önemli bir unsur.
Eskiden “yap-sat” vardı şimdi ise kapitalizmin gücü “sat-yap” var. Başbakan Erdoğan’a geçen aylarda “inşaat sektöründeki sıkıntılar nedeniyle” sorulan bir soru üzerine “Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne yazık ki bunlar finansman yönetimini hiç bilmiyorlar. Hala bakıyorsun bakkal defteri tutar gibi hesap tutuyorlar. Böyle olmaz, finansman yönetimi başka bir olay. Burada finansmanın, şu para, şurada, ne kadar zaman içinde, ne getirir, ne götürür, bunu görmen lazım. Büyük bir hırsla da her yere saldıramazsın. Ama bunlar saldırıyor, saldırdığı zaman da bu oluyor” demişti.
Konut üreticilerinin ellerindeki gayrimenkulleri yüksek değerde gösterip kullandığı banka kredilerinin oluşturduğu saadet zincirinin bir de “sat-yap” ile kolay para toplanabilme halkasını sorgulamak gerek.
Kafamızdaki soru işaretleri giderilinceye kadar, sistem düzelene kadar ben derim ki, fiyatı ucuz diye gittiğiniz konut projelerini gerekirse yüz kere araştırın. Teslimatları problemli olan, hala yeni proje çıkıyor ama teslim edilmemiş konut projeleri olan ve sektöre yeni giren inşaatlardan uzak durun.
Kaynak: Haber7
Hatice Kolçak
Mali Müşavir – Gayrimenkul Uzmanı
