Kamuoyunda “Kentsel dönüşüm” olarak da bilinen “Afet Riski Altında Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”un uygulama yönetmeliği 4 Ağustos 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
Düzenlemeye göre, yıkımı kararlaştırılan yapılarla uygulama alanı dışındaki riskli yapıların sahiplerine, mümkün olması halinde geçici konut veya iş yeri tahsisi, mümkün olmaması halinde idarece kararlaştırılacak aylık kira bedeli yardımı yapılabilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, afet riski altındaki alanların dönüşümü kapsamında verilecek kredinin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının denetleneceğini açıkladı. Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı Gelir, Harcama, Kredi ve Kaynak Aktarımı Yönetmeliği taslağına göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, maddi durumu iyi olmayan vatandaşlara vereceği krediyi denetim altına alacak. Bakanlık, kredilerin amacına uygun kullanımını denetlerken, uygulama sırasında yaşanan noksanlıkların giderilmemesi halindeyse krediyi durduracak. Ayrıca kredi borcunun tamamını peşin hale getirebilecek. Koşulları uymadığı halde kredi aldıkları tespit edilenlerden, kredinin kullanılan kısımlarına gecikme zammı uygulanarak borcun tamamı peşin alınabilecek.
‘Konut ve işyeri sigortası kolaylaşacak’
Bakanlık, krediyle edinilen konutun, aynı şartı taşıyan bir başkasına devri veya satılması halinde, kredi borcunu da devredecek. Devredilmeyen kredi borcu, usulüne ve sözleşme hükümlerine göre peşin hale getirilerek tahsil edilebilecek.
Vatandaşlar, krediyle aldıkları konut veya iş yerini sigorta ettirecek. Sigorta, kredi borcu bitene kadar her yıl yenilenecek. Sigorta poliçeleri, vergi ve harçtan muaf olacak. Kredi kullananlara, geri ödeme süresince hayat sigortası yapılacak.
TSRŞB Genel Sekreteri Erhan Tunçay ise, kentsel dönüşüm projesine dahil edilecek konutların neredeyse tamamına yakınının, bugün itibarıyla sigortalı olmadığına işaret ederek, bunlardan bir kısmının fiziki şartlarından dolayı sigortalanamayacak durumda bulunduğunu belirtti. Tunçay, projeye dahil olacak semtler ve buradaki konutların önemli bir kısmının fiziki şartlarındaki yetersizlik nedeniyle seçilerek, kapsama alındığını da ifade etti.
Konutlara sigorta yapılmamasının nedenleri arasında piyasa bedelinin düşük olması, konut sahiplerinin sigortaya ayıracak bütçelerinin bulunmaması veya sigorta konusundaki bilinç seviyesinin yetersizliğinin yer aldığını dile getiren Tunçay, “Dönüşümün yaşandığı bölgelerde, özellikle inşaat sigortalarının önemli ivme kazanacağı tahmin ediliyor. Sigorta sektörünün birçok branşında da hissedilebilir gelişme yaşanacak. Diğer taraftan sigortalanamayacak haldeki konutlar, cari yönetmeliklere göre yeniden inşa edilecek ve risk düzeyi eskiye nazaran son derece düşük hale gelecektir. Böylelikle teminat altına alınamayan konutlar sigortayla koruma altına alınabilecek” dedi.
sigortacigazetesi.com.tr