Posta Gazetesi Köşe Yazarı Tamer Heper, eşlerin ortak kullandığı bir konutta, tapu üzerine olan eşin yaşamını yitirmesi halinde ortaya çıkacak mal paylaşımı konusuna açıklık getirdi
2001 yılında evlendim, çocuğum yok. Eşimle bir kooperatife girdik bir ev sahibi olduk, ev eşimin üzerine. Eşimle aramda yaş farkı var. Eşimin babası ve kardeşleri hayatta. Eşimin vefatı halinde bu daireye katkısı olmayan baba ve kardeşler mirasçı olacak. Acaba bugünden bunu önlemek mümkün mü? Çıplak mülkiyetin devri veya vasiyetname işe yarar mı? F.F.
Bu tür soruların beni nasıl sıkıntıya soktuğunu bilemezsiniz. Birinin ölümü üzerine konuşmak yapıma aykırı. Bu nedenle “Şu öldüğünde …” diye yazıya başlamaya elim varmıyor, ancak bu da hayatın bir gerçeği. Bir de bu konularda sanki ölümün sırası varmış gibi bir yanıt verme imkanı da yok. Kimin öleceği kimin doğacağı belli mi? Örneğin bu okuyucuma yanıt vereceğim, hukuki durumu anlatacağım ama okuyucumun bir çocuğu doğduğu takdirde bütün anlattıklarım çöpe gidecek, çünkü tüm sistem değişecek. Dolayısı ile ikinci sıkıntım da bundan. Ama mademki okuyucum bu anın fotoğrafını vermiş bu ana göre ve eşinin önce ölümü varsayımına göre yanıt vereyim.
Bugünkü aile tablosunda, evet eşinin ölümü halinde malvarlığının yarısı okuyucumun, diğer yarısı eşinin baba tarafının. Baba tarafına gitmesini önlemek için kendisinin eşine ait evin kuru mülkiyetini alması işini halleder.
Vasiyetname yapılması halinde tam olarak hallolmaz. Çünkü eşinin babası hayatta, babanın mahfuz hissesi var. Dolayısı ile mahfuz hisse bertaraf edilemez. Ancak, yine kötü bir tahmin yaparsak ve hayatın olağan akışı içinde daha yaşlıların daha önce öleceğini kabul edersek ve eşin babasının önce öldüğünü varsayarsak bu halde vasiyetname işe yarar çünkü kardeşlerin mahfuz hissesi yok. Dolayısı ile onlar mahfuz hisselerini talep edemeyecekler. Yine hatırlatayım aile tablosu değiştikçe anlattığım durum da değişecektir. Örneğin çözüm olarak benim tavsiyem yukarıdakilerin hiçbiri değil, iyisi mi siz bir çocuk yapın…
Tamer Heper/Posta