Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, bankacılık sektörünün 1 Temmuz’da uygulamaya geçecek olan Basel II düzenlemelerine sorunsuz olarak uyum sağlayabileceğini açıkladı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, “Bu durum, sektörün hem bugünkü güçlü konumunu yansıtması hem de geleceğe sağlam adımlarla yürüyebilecek olduğunu göstermesi bakımından önemli. Kurumumuz bu süreçte bankalarımıza yol göstermeye, sektörün sağlıklı yapısını korumaya ve güçlendirmeye devam edecektir” dedi.
Öztekin, Basel II’ye geçişin ardından TCMB nezdinde tutulan yabancı para zorunlu karşılıkların risk ağırlığı yüzde 0 (sıfır) olarak uygulanmaya devam edeceğini kaydetti.
Sermaye yeterliliği…
Sermaye yeterlilik oranlarında bir değişikliğe gidilmediğini belirten Öztekin, “Basel II’ye geçişle beraber sermaye yeterlilik rasyolarında 0.2 puan düşüş öngörüyoruz” dedi. Bankacılık sisteminde SYR yüzde 16.4 seviyesinde bulunuyor.
Öztekin, “Konut kredilerinde yüzde 35 olarak almamız gereken risk ağırlığını yüzde 50 olarak alacağız. Bireysel kredilerde yüzde 75 olarak almamız gereken risk ağırlıklarını vade dilimine bağlı olarak yüzde 150-200 arasında almaya devam edeceğiz. Ratinge göre kademelendirmeye devam ediyoruz, ancak henüz lisans alan rating şirketi yok” dedi.
‘İstikrar korunacak’
Finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasının, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasının, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasının 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun birinci maddesi ile yasal amaç olarak belirlendiğini hatırlatan Öztekin, “Mali sektörün baş aktörleri olan bankalar başta olmak üzere mali kuruluşlar için anahtar kavramlar olan güven ve istikrarın korunması ve sağlanması, piyasa aktörleri kadar BDDK’nın da sorumluluğunda olmaya devam edecek” diye konuştu.
‘Yeni oyuncular gelebilir’
Öztekin, bankacılık sektörüne yerli ve yabancı oyuncuların ilgisinin süreceğini belirterek, “Bankacılık sektörünün potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda sektöre yönelik yurtiçi ve yurtdışı teveccühün süreceği, bu kapsamda yeni ve güçlü oyuncuların sektöre dahil olabileceği değerlendirilmektedir” dedi.
‘Hedefimiz aktif büyüklüğün 2023’te 4 trilyon dolar olması’
Nisan itibariyle Türk bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin 1.3 trilyon liraya, GSYH içindeki payının ise yüzde 100’e yaklaştığını anımsatan Öztekin, “Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almayı planlayan Türkiye’nin hedeflerine paralel olarak sektörün aktif büyüklüğünün 2023 yılında 4 trilyon dolara, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 200’e ulaşması hedeflerimiz arasında olacaktır” dedi.
Öztekin, 2023 hedefleri arasında halen farklı ülkelerde faaliyet gösteren Türk bankacılık sektörünün fiilen bulunduğu ülke sayısının artırılması ve etki alanının genişletilmesi; en az bir veya daha fazla Türk bankasının uluslararası düzeyde “marka” olması; finans merkezi olma hedefi ile paralel olarak uluslararası piyasalarda aktif ve söz sahibi olunmasını kaydetti.
Milliyet