Vücudun ısı dengesinin allak bullak olduğu yaz aylarının can simidi hiç şüphesiz klimalar.. Ancak onları nasıl kullanmamız gerektiği de çok önemli.. Klimalı ortamları yavaş yavaş soğutmak ve ara sıra havalandırmak şart…
Nasıl olsa plajdayım, havuzdayım, suya giriyorum diyerek tedbiri elden bırakmayın; sıvı tüketimine ve koruyucu krem kullanmaya özen gösterin, gölgede kalın.
Değerli okuyucularımız, geçen hafta sıcakların kalp sağlığı üzerine etkileri ve yaz mevsiminde beslenmenin önemine değinerek bol bol sıvı tüketmenin gerektiğini özellikle vurgulamıştım. Bu hafta ise bunaltıcı havalarda imdadımıza yetişen klimaları nasıl kullanmamız gerektiğine kısaca değineceğim.
ANİ ISI DEĞİŞİKLİĞİ ÇARPIYOR
Dışarısı çok sıcak diye içerisinin ısısı, olması gerektiğinden çok fazla düşürülürse kalp üzerinde ve genel vücut sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Vücuttaki ısı farklılıkları damarların genişleyip daralmasına yol açtığından, mesela sauna (hiç tavsiye etmem, kalp krizi ve felce zemin hazırlayabilir) gibi çok sıcak yerlere girildiğinde hem ısı farkı hem de sıvı kaybından dolayı birden dışarı çıkıldığında baş döner. Yine çok sıcak havada suya birden dalındığında ani kalp durmalarına yol açabildiğinden ani ölümler gözükebilir.
Sıcak havada güneşlenirken vücudu hiç suya alıştırmadan birden atlanırsa şok etkisi yapıp kalbin aniden durmasına sebep olabilir. Vücut ısı farklılıklarına yavaş yavaş alıştırılmalı, ani ısı değişiklikleri vücutta stres yaparak kalp hastaları için ciddi risk oluşturur. Bundan dolayı ev ve iş yerlerimizde sıkça kullanmaya başladığımız klimaların derecesi dışarıya göre çok farklı ayarlanmamalı. Ciddi ısı farkları kalbe zararlıdır.
BEN PENCEREYİ AÇIYORUM!
Klimalara da çok güvenilmemeli, vücudun termo regülasyon sistemini allak bullak eden ısı farkından uzak durulmalı! Yapılan ciddi klima kullanım hatalarından biri de klima olan odaların da sık sık pencerelerin açılarak havalandırılmanın sağlanmamasıdır. Klimalar yoluyla ortama salınan ve antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalarla enfekte olmamak için hizmet verdiğim hastane polikliniğinde klima çalıştığı halde pencereleri taze hava açısından sürekli açık tutmaktayım. Bu durum ciddi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına maruz kalmama açısından son derece önemlidir.
BİRDEN EN SOĞUK konumuna getirmeyin
Sıcaktan bunaldığımızda bir an önce serinlemek istediğimizde, klimalar birden en soğuk konuma getirilmemeli. Aşırı sıcak ortamdan hızlı bir şekilde aşırı soğuk ortama geçmek, zatürre, karın ağrısı ve ishal gibi bazı hastalıklara davetiye çıkartır. Bundan dolayı klimalar, belirli zaman aralıklarında yavaş yavaş ısısı düşürülerek kullanılmalı. Örneğin dışarıda sıcaklık 35 derece ise, klimalı ortamdaki sıcaklık, 10’ar dakikalık aralıklarla 5’er derece düşürülerek ve 22-23’e sabitlenmelidir.
Yazın SPOR nasıl yapılmalı?
“Yazın kim spor yapacak” demeyin! Aksine bol oksijenli alanlarda güneşin dik gelmediği saatlerde fiziksel aktiviteyi artırın…
> Özellikle yaşlı, şeker hastası, kalp rahatsızlığı olduğu bilinen insanların sıcak havalarda dışarı çıkmaması lazım.
> Dışarı çıkacaksa sabah erken ya da akşam saatlerinde çıkmalı.
> Hasta olabileceğinin farkında olmadan risk altında olan sigara içen, orta yaşta bir erkeğin sıcak altında aşırı spor yapması tehlikeli.
> Plajda yapılan spor faaliyetleri zaten sıcaktan dolayı sıvı kaybeden vücudun sıvı kaybını arttırır.
> Sadece spor değil alkol bir de idrar söktürücü özelliğinden dolayı tansiyondaki dengesizlikleri daha da artırarak kalp krizi ya da inmeye davetiye çıkartır.
> Nasıl olsa hava sıcak deyip çok fazla da hareketsiz kalınmamalıdır.
Türkiye/Hilmi Özkırış