Kimilerine göre çok hızlı bir kalkınma süreci yaşıyoruz. İşadamlarımız dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alıyor artık. Ülkemiz çağ atlıyor. Çağ atlayanların başında da öncelikle siyasetçilerimiz, işadamlarımız, zengin sınıfımız geliyor. İnşaat sektörümüz de yıldız gibi parlıyor.
Öyle ki müteahhitlerimiz Holly-wood yıldızlarına ozeniyor. Gökyüzüne doğru uzanan kuleler, yokedilen doğa, dört duvar arasında oluşan bir medeniyet bizi aslında nasıl bir geleceğe götürüyor.
Ali Ağaoğlu da bu medeniyeti yükselten işadamlarının başında geliyor. “My” ile başlayan projeleriyle servetine servet katan Ağaoğlu, Forbes dergisine verdiği bir röportajda bu başarısını da kriz zamanlarında aklını iyi kullanmasına bağlamış. ‘Herkes 3 adım ilerlerken ben 5 adım ilerledim’ demiş. Bütün kapılar bir bir açılmış kendisine, nereye gitse hürmet görmüş.
Öyle bir gülümsemesi var ki ‘bütün bunları ben nasıl başardım?’ der gibi. Sanki kendisi de inanamıyor geldiği noktaya. Ancak bu gülümseme artık insanların biraz sinirine gitmeye başladı sanırım. Son derece başarısız olan reklam filmleriyle imajını daha da bozan Ağaoğlu, ekrana her çıkışında insanları biraz daha sinirlendiriyor. Daha fazlasını isteyen bir çocuk edasıyla ‘hayallerim gerçek oldu’ diyen Ağaoğlu’na pek soru soran da yok.
İstediği araziye istediği projeyi konduran, Başbakan’la istediği zaman görüşme yapabilen, bütün bunları nasıl yaptığı pek de umursanmayan bu büyük Türk müteahhiti başarısını sadece çok çalışmaya mı borçlu gerçekten.
‘Bu projeler için nasıl izin aldınız?’, ‘Bu araziler babanızın malı mı?’, ‘Başbakanla Dolmabahçe’de tam olarak ne görüşmüştünüz?’ diye ne soran var ne de araştıran.
Televizyonu her açtığımızda onlarca inşaat firmasının reklamıyla karşılaşıyoruz. Bu reklamlardan birinde ev alan babasına ‘seni çok seviyorum babacığım’ diyor bir kızcağız. Bu tatlı kız mı oluşturuyor bizim toplumumuzun genel profilini?
Bu kadar reklamı yapılan ve peynir ekmek gibi satılan bu daireleri hangi gelir gurupları alıyor. Örneğin asgari ücretli bir çalışan Sayın Ağaoğlu’nun yaptığı Maslak 1453’de oturabilecek mi?
Beyaz atıyla hayallerine dört nala koşan, ağzı kulaklarına varan sayın Ağaoğlu maslak 1453 projesi için kaç bin ağacı katledecek? Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nın maslak 1453 projesi ile bir bağlantısı var mıdır?
İster istemez insanın aklına geliyor bu sorular. Büyük bir dönüşüm yaşanıyor gerçekten de…Bazı insanların bazı insanlara hizmet ettiği, maddi olarak da insanların ötekileştirildiği, kimilerinin Kafka’nın kitabındaki böceklere dönüştüğü bir geleceğe merhaba diyoruz.
Serhat Saruhanoğlu
huzursuzgazeteci