Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Van depreminden sonra yapılmasını istediği çalışmayı Çevre ve Şehiriclik Bakanlığı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Yasası olarak çıkardı ve TBMM onayını aldı. Kentsel Dönüşüm olarak bilinen yasa kapsamında yıkımlar
Kentsel Dönüşüm olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Yasası, Türkiye’yi 20 yılda bir dönüşüm serüveni içerisine sokacak. Riskli binaların belirlenmesi ile birlikte tahmini rakam olarak yenilenmesi gereken bina sayısı 6,5-7 milyon olarak açıklandı. Kafalarda birçok soru işaretlerinin oluşması ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geniş bir dosyaya yer verecek.
Van depreminden sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile hasarlı, sağlam olmayan eski binaların yıkımı için Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Yasası oluşturuldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu bu yasa TBMM’den de onay alınca belediyelerden riskli alan tespitleri yapılması ve bildirilmeleri istendi. Riskli binalar belirlendikten sonra 700 noktada dönüşüme başlanacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın dönüşüme başlama tarihi ise Ramazan bittiminden sonra ilk yıkımlara başlanacak olması yönünde oldu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, riskli binaların belirlenmesi için belediyelere yazıların gönderilmesiyle sürecin başladığını belirtirken şunları söyledi:
Yasadaki ilk adım, Türkiye’de özellikle afet riskli alanlar, fay hattı, deprem kuşağı üzerinde bulunan bölgelerdeki riskli binaların tespiti. Öncelikle, vatandaşların yasadan istifade etmek için kendi riskli binalarını kendilerinin tespit etmesini istiyoruz. 1999’dan önce yapılan ve deprem riski bulunan bölgelerdeki binaları taramak gerekiyor. Belediyelerden de bu süreci vatandaşlara duyurmalarını istedik. Eğer riskli binalarını vatandaş tespit etmezse, belediyeler tespit edecek. Burada süre yok, peyderpey tespit ettikten sonra riskli binalar bize bildirilecek.
İsteyenden başlayacak
Binaların ‘yıkılmasına rıza gösterenlerden’ başlanılacağını anlatan Erdoğan Bayraktar, şöyle konuştu:
Kim diyorsa ki benim binamı yıkın, yıkılacak. Biz yıkmak için 3’te 2 şartı aramıyoruz. 3’te 2 çoğunluk esası bina yıkıldıktan sonra gündeme gelecek. Eğer binanın riskli olduğu tespit edilirse, yıkılmasını bir kişi bile istemezse belediye de yıkmazsa biz bakanlık olarak yıkmak mecburiyetindeyiz.
Yıkımlar ramazan sonrası
Yıkımlarda ilk kazmayı ramazandan sonra vuracaklarını söyleyen Bayraktar, “Şu anda bir çok yer tespit ettik. İstanbul’da, ilçelerinde, Kocaeli’de, İzmir’de, Bursa’da, Sakarya’da, Bingöl’de, Van’da tespit ettiğimiz yerler var. Yıkmaya başlayacağımız yerler var ama tüzüklerini, yönetmeliklerini, ikincil mevzuatlarını tamamlayalım ki, sistem en az yanlışla yürüsün” diye konuştu.
İmar artışları olacak
Erdoğan Bayraktar, dönüşüm esnasında imar artışlarının da bir miktar olabileceğini belirterek, “Aşırı imar artışları olmayacak. Bazı yerleri tolere etmek için yapacağız. 3 emsalin üstüne çıkmayı düşünmüyoruz” dedi.
Dönüşüm yerinde yapılacak, vatandaş memnun olacak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Yasası’nın ‘mülkiyet hakkını ortadan kaldırıyor’ eleştirilerine karşı şu yanıtı veriyor:
Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır ancak yaşama hakkı, can emniyeti daha önemli bir haktır. Biz bunu önemsedik. Hangi belediye başarılı olmuşsa, hangi belediye vatandaşı ikna etmişse, hangi vatandaş rıza göstermişse oralardan başlayacağız. Yasanın getirdiği imkanlar var, imar imkanları var, kredi imkanları var, kentsel tasarım imkanları var. Bizim düşüncemiz yerinde dönüşüm yapmak. Vatandaşı incitmeden, memnuniyetini sağlayacak uygulamalar yapacağız.
Vatandaşa kira ve kredi desteği olacak
Dönüşüm esnasında vatandaşın da cebinden para çıkacağını söyleyen Erdoğan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
Örneğin vatandaşın bir tane salaş evi var, tapusu kendinin değil, orada enkaz bedelini vereceğiz. Gerisini kendisi verecek ama yardım edeceğiz. Ekonomik şartlara göre değerlendirme yapacağız. Diyelim ki bir yerde bir apartman var, dairesinin değeri 60 bin lira, biz ona 90 bin liralık daire vereceğiz. Aradaki farkı peşinat olmadan 10 yıl vade, 15 yıl vade ile faiz uygulamadan işleyeceğiz. Vatandaş kendisi yerini müteahhide versin, anlaşsın, dönüştürsün, biz de ona imar desteği, kentsel tasarım desteği sağlayalım, gerekirse kredi verelim. Bankalarla görüşüyoruz. Gerekirse faiz sübvansiyonu yapacağız. Vatandaş diyecek ki eski evimi al, arsa hissesini de sana vereyim, bana paramı ver. 80 bin lira verdik, gidecek bir yerden 150 bin liralık daire alacak, 70 bin lira kredi kullanacak. Belki biz onun kredisine bile faiz sübvansiyonu sağlayacağız. Çok mağdur olanlara eğer imkan bulursak, kira desteği vereceğiz. Kira verecek durumu yoksa mutlaka devreye gireceğiz.
Hürriyet