1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Kentsel Dönüşümde Geri Kazanım ve Atık Yönetimi Tartışıldı!

Sektörel Fuarcılık ve Mimar ve Mühendisler Grubu’nun ortaklaşa düzenlediği “Kentsel Dönüşüm Sürecinde Geri Kazanım ve Atık Yönetimi” konulu panel, 19 Eylül 2012 Çarşamba. günü, WOW Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

kentsel dönüşüm, kentsel dönüşüm paneli, kentsel dönüşüm ve atık yönetimi, kentsel dönüşümde atık yönetimi, kentsel dönüşümde geri kazanım, Sektörel Fuarcılık ve Mimar ve Mühendisler Grubu

Kentsel Dönüşüm sürecinde ortaya çıkacak olan hafriyat ve inşaat yıkıntı atıklarının çevreye zarar vermeden toplanması, biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması ve buna ilişkin teknik idari esasların belirlenmesini konularının ele alındığı panelde açılış konuşmalarını Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Bulak ve MMG Genel Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi gerçekleştirirken, panelin moderatörlüğünü de yine MMG Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Kültür yaptı.

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Ahmet Varır, YTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Cevat Yaman ve DİSAN Genel Müdürü Hayrettin Can’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde özel sektör, bakanlık, yerel yönetim ve üniversiteleri temsilen konuşan panelistler atık yönetimi konusunda panele katılanları bilgilendirerek, konu hakkındaki kanun ve yönetmelikler ile teknik çalışmaların ayrıntıları hakkında bilgi verdiler.

IWES Sempozyumu hakkında bilgi verildi
Panelin açılış konuşmasını yapan Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Bulak, katılımcılara 15 – 16 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek olan IWES 2012 4. Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi hakkında bilgiler vererek, kısaca konu başlıklarından bahsetti. Düzenlenen panel için MMG’ye teşekkür eden Bulak, sempozyumda Belediye Atıkları, Atık Su, Deniz Kaynaklı Atıklar, Sanayi Atıkları, Tıbbi Atıklar, İnşaat ve Hafriyat Atıkları, Özel Atıklar yönetimleriyle; Ölçme, Kontrol ve Laboratuar teknolojileri, Finansman ve Risk Yönetimi, Mevzuat ve Uyumlaştırma, biyoteknoloji ve Termal Bertaraf Teknikleri, Yerel yönetimlerin Çevre Sorunları gibi kategorilerin odak konular olarak ele alınacağının bilgisini verdi.

Gerçekleştirilen panelde, deprem ve kentsel dönüşüm sürecinin gündemde olması nedeniyle inşaat ve hafriyat atıklarının yönetimini konu olarak ele aldıklarını dile getiren Bulak; “Alt başlıklarımız arasından seçilen ve ülkemizin gündemine oturan bir konu olması dolayısıyla bu panelin katılımcıları ve düzenleyicileriyle 15 – 16 Kasım’daki IWES 2012 Sempozyumu’nda da yeniden özel bir oturum yapmak istiyoruz. Zaten o güne kadar duyduğunuz kadarıyla ekim ayından peyderpey başlayacak olan, hatta bazı yerlerde başladığını bile duyduğumuz kentsel dönüşüm çalışmalarının başlangıcında, gelişmesine yönelik olarak paylaşılacak birçok hususları sempozyum katılımcılarıyla da paylaşacağız.” dedi.

“Bir neslin bile yaşayamadığı yapıların dönüştürülmesi soru işareti yaratıyor”
MMG Genel Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi de bir selamlama konuşması yaparken, konuşmasında deprem ve kentsel dönüşüm sürecinde inşa edilecek binalar ve bu binaların hangi özellikte olması gerektiği konusuna vurgu yaptı. Hükümetin çıkardığı kentsel dönüşüm yasasının 2023 vizyonunda güvenli bir gelecek, güvenli kentler oluşturulması konusunda büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Ekşi, bu süreci etkin kullanmanın önemine dikkat çekti. MMG olarak kentsel dönüşüm sürecinde sağlıklı bir düzenleme için yapıcı çalışmalar yaptıklarını kaydeden Ekşi; “Bizler MMG olarak bilim, teknoloji, imar, şehircilik, deprem ve kentsel dönüşüm konuları ışığında katı atık konusunun özellikle de kentsel dönüşüm sürecindeki katı atıklar ve geri kazanımının, ülkemizde sağlıklı bir çevre yapılanması, sürdürülebilir yaşam sahalarının inşa edilmesi noktasında son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Kentsel dönüşüm sürecinde mevcut yapı stokunun yüzde 50’sinin geri dönüşümünün sağlanacağını ifade eden Ekşi, 400 milyar Dolarlık bir yükün de bununla birlikte geleceğini sözlerine ekledi. Ülke için çok önemli bir kaynağın, bir neslin bile tam olarak yaşayamadığı evlerini dönüştürmek için harcanmasının kafalarda soru işareti bıraktığını söyleyen Ekşi ayrıca; “Bugün burada çok değerli hocalarımızın ortaya koyduğu yaklaşım modelleriyle, bu süreci, çevre ve insan odaklı, insanı merkeze alan bir yaklaşımla en iyi şekilde başaracağımıza olan inancımı ifade etmek isterim. Biz MMG olarak da dönüşümün son derece çevre ve insan odaklı olması gerektiğini ve bu alt yapı süreci içersinde konuyu son derece önemsediğimizi ifade etmek isterim.” diyerek sözlerini noktaladı.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür;
Panelin Moderatörlüğünü yapan MMG Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Kültür, panelin düzenlenmesi ve konuşmacıların seçilmesi konuları üzerinde MMG olarak titizlikle durduklarını belirtirken, konuyu sadece tek objektiften değil, bakanlık, yerel yönetimler, özel sektör ve üniversitelerden gelen temsilciler ile geniş bir yelpazede değerlendirmek istediklerini kaydetti. Kentsel dönüşüm sürecinde harcanacak olan 400 milyar Dolarlık bir kaynağın önemine vurgu yapan Kültür, “GAP Projesinin bedeli 33 milyar dolar ve henüz daha GAP Projesi bitmiş değil. Çevre konusu çok ciddi bir iş olmakla birlikte, biz yanlış bir kanı olarak çevre konularını amiyane bir tabirle zurnanın son deliği olarak telakki ediyoruz.” dedi. Bakanlıkların protokol sırasında olduğunu ifade eden Kültür, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son sıralarda bulunduğunu ve Avrupa Birliği’nin baskılarıyla kurulan bir bakanlık olduğunu dile getirdi. Atıkların bertaraf edilmesi ve geri dönüştürülmesi konusunda iddialı açıklamalar yapan Kültür; “Kentsel dönüşüm sürecinde atıkları nasıl değerlendireceğimizi ve nasıl düzenleyeceğimizi düşünmediysek; bence bu işe hiç girmememiz gerekir.” diye konuştu.

Ahmet Varır;
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Ahmet Varır, hafriyat ve inşaat yıkıntı atıklarının düzenlenmesi ve geri dönüşüm kapsamında kullanılması konusunda katılımcılara bilgiler verdi. Bu konudaki yönetmeliğin tam olarak ihtiyaçlara karşılık veremediğini kaydeden Varır, yeni bir yönetmelik çıkarılması gerektiğini belirterek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak mevcut yönetmeliği tam olarak yeterli bulmadıklarını dile getirdi. MMG ve Sektörel Fuarcılığa ortaklaşa düzenledikleri panel ve seçtikleri konu nedeniyle teşekkür eden Varır, hafriyat ve yıkıntı atıklarına ilişkin yasal düzenlemenin 2005 yılında yürürlüğe girdiğini ve hala yürürlükte olduğu bilgisini verdi.

Ülke genelinde 2011 verilerinden yola çıkıldığında 125 milyon ton bir hacme sahip olduklarını kaydeden Varır; “125 milyon ton kapasitesine sahip bir hafriyat toprağını yıllık olarak yeniden kazanmaya ve üretmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte bu miktarda ciddi bir artış olacak. İnşaat yıkıntı atıklarında son durum ne diye bakacak olursak yıllık olarak 4 ila 5 milyon ton civarında bir atık olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Bu konuda ülke genelinde tam olarak veri üretemediklerinin altını çizen Varır, verileri daha çok İstanbul, Kocaeli, Sakarya gibi birkaç şehirden elde edebildiklerini dile getirdi.

Bulunduğu genel müdürlüğün kentsel dönüşüm cümlesinden rahatsız olduğunu da dile getiren Varır, buradaki amacın kentleri dönüştürmek değil, afet riski altındaki binaların sağlıklı yapılara, sağlıklı binalar haline dönüştürmek olduğunu söyledi. Varır ayrıca yeni yönetmelik ve değişiklik taslağı çalışmalarına başladıklarına dikkat çekerken; “Mevcut yönetmeliğimiz bu yükü kaldıracak durumda değil. Özellikle inşaat yıkıntı atıklarının geri kazanımı konusunda mevcut yürürlükte olan yönetmelik tabir-i caiz ise birazcık soft kaldı. Yani zorlayan, ortaya net hükümler koyan bir yönetmelik değil. O noktada bu yönetmeliği değiştirme planı içersine girdik. Geri dönüp 37 maddeden oluşan, şu anda taslak olduğu için 1-1, 1+ ve 5 ekten oluşan bir çalışma yapılmış durumda. Yönetmeliğin amacı hafriyat toprağından başlayarak, inşaat yıkıntı atıklarına kadar genel çevre politikaları çerçevesinde bu atıkların çevreye zarar vermeden toplanması, biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması ve buna ilişkin teknik idari esasların belirlenmesini kapsamaktadır.” diye sözlerini noktaladı.

Dr. Cevat Yaman;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Cevat Yaman, “İstanbul’da Hafriyat ve İnşaat – Yıkıntı Atıkları” konulu sunumuyla davetlilere bilgi verdi. İstanbul’da hafriyat ve yıkıntı atıklarının taşınması, depolanması ve yönetilmesinin gerçekleştirilmesi konusunda yapılan çalışmalardan söz eden Yaman, 2010 yılı öncesi çöp depolar gibi izni verdiklerini; fakat 2010 yılında çıkan yönetmelikle birlikte sadece proje bazlı dökümlere izin verildiğini belirtti. Yönetmeliğin çıktığı süreçten sonra nihai döküme izin verilmediğini belirten Yaman, caydırıcı cezaların da verildiğini vurguladı.

2010 yılında yayınlanan orman kanununda belirtilen 16. Maddeye istinaden konuşan Varır, orman alanlarının hangi durumlar sonucunda döküm alanı olabileceğine açıklık getirdi. Ocak açılarak maden çalışmalarının yapıldığı alanların orman vasfını yitirdiğini kaydeden Dr. Varır; “Burada eğer maden bitmiş ya da ekonomik değilse; bu madeni çıkarmak, alanı maden çıkarmak için kiralayan maden ruhsatı sahibi artık orayı kullanmak istemediğini belirtiyor ve devrediyor. Biz de Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü ile yazışarak burasını yönetmelik sayesinde İBB bünyesine devralıyoruz. Biz İBB olarak bu alanları rehabilite ediyoruz ve bu çalışmayı da 2010’da çıkan orman kanununun 16. maddesinin uygulanabilirliliği çerçevesinde yapıyoruz. Bir de en son 2008 tarihindeki bir genelge olmakla birlikte, bu genelgeyle inşaat ve hafriyat yıkıntı atıklarının denetimini ve idari yaptırım gerekçesi bakanlık tarafından büyükşehir belediyesine verildi.” dedi.

Önceki dönemde denetim ve idari yaptırım yetkileri olmadığı için bu atıkların İstanbul’a gelişigüzel atıldığını belirten Yaman, 2004 yılının mart ayında çıkan yönetmelikle birlikte denetim ve idari yaptırım konularında yetkilendirildiklerini belirterek; “Bu yönetmelik çıkana kadar inşaat ve hafriyat atıkları yönetmeliği olmadığı için bu atıklar İstanbul’da gelişi güzel bir şekilde dökülüyordu; çünkü bir denetim yetkisi yoktu. Bu yönetmelik çıktıktan sonra idari yaptırım yetkisi bize devredildi ve sonra biz bu denetimleri yaptık. Hatta denetimleri sıklaştırarak yeni sahalar oluşturduk ve hala hafriyat atıklarının düzenli bir şekilde depolamaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

Hafriyat ve inşaat yıkıntı atıklarını taşıyacak kamyonların Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıkları Taşıma İzin Belgesi almaları gerektiğine dikkat çeken Yaman; bu belgeyi alabilmeleri için araçların belirli niteliklere sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Damperlerinin sarı renkte olması, Damperlerin yanlarında “Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıkları Taşıma Aracı” ile Plaka yazıyor olması ve Araçlarda “Araç Takip Kiti” bulunması gibi özelliklere sahip olunması gerektiğini kaydeden Yaman, Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıkları Taşıma İzin Belgeleri’nde geçerlilik süresi devam eden tüm araçların, belediyenin web sitesinden güncel olarak takip edilebileceğini dile getirdi. Yaman ayrıca Taşıma İzin Belgesi geçerliliği devam eden 5482 adet hafriyat aracının bulunduğunun ve 6620 Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atığı Taşıyan Araca Araç Takip Kiti takıldığının bilgisini verdi.

Yrd. Doç. Dr. Özgür Çakır;
YTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Çakır, yaptığı sunumla geri kazanılmış atıkların nasıl değerlendirileceği hakkında bilgi verdi. Özellikle inşaat, yani katı atıkların ayrıştırılması ve geri kazanımla nasıl kullanılacağı hakkında bilgiler veren Çakır, inşaat atıklarının genelinin beton olduğunu, betonun yapısında ise %80’lere varan bir seviyede “agrega” adını verdikleri malzemenin bulunduğunu belirtti. Agregaların doğal kaynak olduklarını açıklayan Çakır, yakın gelecekten agregaların tükenmesi durumunda inşaat sektörünün zorlanacağını ifade etti. Kentsel dönüşümün de başlanmasıyla yakın gelecekte agregaların depolanmasının çok mühim bir konu olduğunu beliren Çakır, atık miktarının çok fazla miktarda olması,sürdürülebilir bir büyümede ülke ekonomisi için büyük problem yaratan bir durum olduğunu söyledi. Geri kazanılmış malzemelerin kullanılamadığı zaman, bizlerin sürdürülebilir bir büyümeden bahsetmemizin mümkün olmadığının altını çizen Çakır, gelişmiş ülkelerin doğal kaynaklarının olamamasına rağmen, geri kazanılmış malzemeyi çok iyi kullanabildiklerini söyledi.

Katı atık depolama tesislerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından çoğaltıldığını, hafriyat malzemelerinin daha uygun şartlarda depolandığını ve doğal çevreyle de uyumlu bir şekilde kullanıldığını anlatan Çakır, dünya genelinde ülkelerin agrega tüketimleri ve elde edilen hafriyat malzemeleri hakkında istatistiksel bilgiler verdi. İtalya, Hollanda, Belçika ve Danimarka’nın şu anda AB Üyesi ülkeler arasında en yüksek geri dönüştürülmüş malzeme kullanan ülkeler olduğunu söyleyen Çakır, İstanbul’daki agrega üretimi ocakları hakkında bilgi verdi. Konuşmasını geri kazanıma dönüştürülmüş agregaların kullanımı için, daha uygun ve kalite kontrol’den geçişini sağlayacak bir sistemle daha sistematik bir yöntemin geliştirilmesi gerektiğini anlatarak bitiren Çakır, Kentsel Dönüşümün başlanmasından ötürü yüksek miktarda atık beklediklerini, bu atıkların kesinlikle geri dönüşüme hazırlanması ve bu hazırlıkların bir plan dahilinde yapılması gerektiğinin belirtti.

Panelde son olarak konuşan DİSAN Başkanı Hayrettin Can, geri kazanılmış atıkların nasıl değerlendirileceği hakkında bilgi vererek, örnek uygulamalar eşliğinde geri kazanılan atıkların nasıl ayrıştırıldığını, nasıl geri kazanımla dönüştürüldüğünü, nasıl geri kullanıma hazır hale geldiğini anlattı. Görsel video ve fotoğraflarla birlikte sunumuna devam eden Can, geri dönüşüme, binaların yıkımından önce başlandığını, yıkılmadan önce tahtaların, pencere ve kapıların, metal eşyaların, kabloların ve tehlikeli maddelerin öncelikle ayrıştırıldığını, ardından binanın sadece beton yığınını parçalayarak, ve beton parçalarından da agregaları ayrıştırarak dönüşüme hazır hale getirdiklerini anlattı.

Geri dönüşüme hazırlanılan agregaların elde edilmesinin zahmetli bir iş olduğuna da değinen DİSAN Başkanı Hayrettin Can, geri kazanılmış atık sahalarının daha fazla yapılması gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümde en fazla bizlere geri dönüşüm sahalarının fazlalaştırılmasının önemini henüz kavrayamadığımız için, geri dönüşüme yeteri kadar yatırım yapılmadığına değinen Hayrettin Can, kendilerinin geri dönüşümü önemsediklerini, geri dönüşümde bu ülkenin ekonomisi için sermayalerin bulunduğunu belirtti.

Programın ardından katılımcıların sorularıyla geri kazanılmış atıkların nasıl değerlendirileceği hakkında yapılan soru-cevap kısmından sonra, Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Bulak programın çok dolu geçtiğini belirterek, programa destek veren Mimar ve Mühendisler Grubu’na ve katılımcılara da teşekkür etti.

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

İstanbul’da 35 Bin Binada İnceleme: 15 Bini Riskli Çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Afetlere Karşı Dayanıklı İstanbul isimli projesini tanıttı, megakentte 35 …