Türkiye’de Afet Yasası’nı değerlendiren sektör dernekleri, dönüşümün zorunluluğuna dikkat çekiyor ve finansmanın karşılanması konusunda farklı kaynaklara da başvurulması gerektiğini ifade ediyor. Sektör yetkilileri, bazı bölgelerde uygulanacak emsal artış
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Emin Sazak şu açıklamalarda bulundu:
Türkiye topraklarının yüzde 98’inin deprem riski altında, 20 milyonluk konut stokunun üçte birinden fazlası depreme dayanıklılık açısından ciddi risk taşıyor ve dikkate alındığında deprem odaklı kentsel dönüşüm vazgeçilmez bir zorunluluk. Kentsel yaşam kalitemizi ekolojik, mekansal, teknik, hukuki, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla önemli ölçüde etkileyeceği ve inşaat sektörünün gelişmesine ivme katacağı kuşkusuz. Uygulama sürecinde atılacak adımlar da son derecede önemlidir.
Kentsel Dönüşüm alanlarının alışveriş merkezlerinin, çok katlı lüks konutların ve ofis binalarının yükseleceği rant odaklı uygulamalara sahne olmaması gerektiğini vurgulayan Sazak, şöyle devam etti:
Doğal ve tarihi sit alanlarının korunması, kent silueti, yeşil alanlar, ulaşım, kentsel altyapı yeterliliği gibi teknik ve estetik standartların gözetilmesi, vatandaşların mağduriyetlerine meydan verilmemesi, hazırlık süreçlerine ilgili paydaşların da dâhil edildiği planlama ve uygulama yöntemlerine işlerlik kazandırılması gündemde tutulması gereken konular olarak değerlendiriliyor.
Finansmanı sorun
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya da, şöyle konuştu:
Finansal ihtiyacın karşılanmasında; mevcut yapının farklı enstrümanlar ve farklı kaynaklarla desteklenmesi mutlaka gerekli. Bu yasa ile birlikte sosyal, toplumsal ve ekonomik açıdan ideal fayda elde etmek için GYODER olarak, ilgili tüm tarafların; kamu-özel sektör-STK’lar ve hatta vatandaşlardan yerel temsilcilerin dahi yer aldığı geniş katılımlı komisyonların oluşturulması görüşündeyiz.
Çarpık yapıların düzeltilmesi için fırsat
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, kanunun sadece inşaat alanında değil, tüm Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yaşamında önemli değişikliklere yol açacağını belirterek, “Yasanın en önemli katkısı sağlam ve afetlere dayanıklı binaların yapılması olacaktır. Bunun yanı sıra sürdürülebilir, yeşil alan dengesi kurulmuş, ulaşım alt yapısı oluşturulmuş, enerji tasarrufu sağlayan, dengeli ve sağlıklı kentler oluşturulabilecektir. Bu yasa ayrıca tüm Türkiye’nin kronik bir sorunu olan çarpık kentleşmenin düzeltilebilmesi için de çok önemli bir fırsat yaratacaktır” diye konuştu.
Belirsizlik ikincil mevzuat ile netleşir
TMB Başkanı Emin Sazak, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”daki şu noktalara dikkati çekti:
Yasada üçte iki çoğunluk şartının aranması, vatandaşın istediği inşaatçı ile anlaşabilmesi, maliklere kira yardımı verilebilmesi gibi hususlar önemlidir. Yıkılacak yapıların maliklerine yapılması öngörülen kira gibi maddi yardımlarla ilgili bazı belirsizliklerin ikincil mevzuat ile netleştirileceği varsayılıyor.
Yasanın amacı yenilemek emsal artışı kimsenin ağzını sulandırmasın
Afet Yasası’nın, 1999 depremi ile birlikte ortaya çıkan ve milyonlarca insanın hayatını yakından ilgilendiren riskli binaların yenilenmesi amacını taşıdığını belirten İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım, “Öncelikle bu amacı hiç unutmamalıyız. Bu yasa hiç kimseye ekstra bir kazanç sağlamak için çıkarılmadı. Bu yasayı hiç kimse talih kuşu olarak değerlendirmemeli. Yasanın diğer amacı; deprem riski taşıyan binaların yenilenmesi için gerekli finansmanın kendi içinde sağlanmasıdır. Yasa ile birlikte bölgelere göre ortaya çıkacak emsal artışları, binaların maliyetini karşılayacaktır. Bu emsal artışı hiç kimsenin ağzını sulandırmamalıdır” diye konuştu.
Hürriyet