Tasarıların isimleri gerçekten çok uzun. Biri 2B Arazilerinin Satışı, diğeri de Kentsel Dönüşüm Yasası…
Tasarıların isimleri gerçekten çok uzun. Biri 2B Arazilerinin Satışı, diğeri de Kentsel Dönüşüm Yasası. Her iki tasarının da neleri kapsadığını az çok kestirebilmek amacıyla açık adlarını yazalım:
2 B Arazilerinin Satışı: Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Yasa. Kentsel Dönüşüm Yasası: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Yasa. Bu yasa tasarıları şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ve esasında birbirleriyle de ilintililer.
Öncelikle yıllardır sorun olarak karşımızda duran 2B arazileri, tasarı yasalaştığında bu arazileri işgal eden hak sahiplerine satılacak. Orman ve Kadastro Bölge Müdürlüklerince 2005’ten beri devam eden ortak çalışmaların tamamlandığını ve 2B arazilerinin Hazine adına tescillerinin yapıldığını daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Ayrıca bu alanlarda güncelleme çalışmaları da halen devam ediyor. Komisyondan geçen Tasarı Meclis Genel Kurulunda yasalaştığında hak sahipleri rayiç bedelin Yüzde 50’ini ödemeleri halinde taşınmazın maliki olacaklar. Peşin ödemelerde bu oran Yüzde 40’a düşüyor. Satış bedeli peşin veya taksitle yapılabilecek. Taksitli satışlarda;
a) Taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içinde ise Yüzde 50’nin Yüzde 20’si peşin, geri kalanı üç yılda altı eşit taksitle ödenecek.
b) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise yine yüzde 20’si peşin, geri kalanı dört yılda sekiz eşit taksitle ödenebilecek. Taksitli satışlarda hazine lehine ipotek tesis edilecek. Borcun tamamı zamanında ödendikten sonra bu ipotek terkin edilecek. Daha önce tapu verilmesine rağmen daha sonra tapuda 2B alan belirtmeleri olan taşınmazlarda bu belirtmeler kaldırılacak. Bunun için herhangi bir bedel de talep edilmeyecek. 2B Yasa Tasarısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, belediyeleri, TOKİ’yi ve kentsel dönüşümü de yakından ilgilendiriyor. Kentsel dönüşüm için gerekli rezerv alanları da bu sayede oluşturulacak. 2B kapsamında kalan arazilerde riskli alanların var olması halinde yine Bakanlık yönetiminde, belediyeler ve TOKİ ile birlikte planlama çalışmalarının yapılması, yeni yerleşim alanlarının oluşturulması için gerekli proje çalışmalarını yapacaklar. Bu arada kentsel dönüşüm yasa tasarısında rezerv alanlarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, riskli alanlara Bakanlar Kurulu’nun karar vereceğini de bu arada belirtelim. Riskli alanları yalnızca Bakanlık teklif edebilecek.
Peki, kentsel dönüşüm alanları kapsamında kalan riskli ve rezerv alanlarındaki taşınmazlar üzerinde yapılmış konutların bedelleri nasıl tespit edilecek? Burada izlenecek yöntem şu: Bu konutların bedelleri, proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durumla kişilerin mal varlığı ve geliri göz önünde bulundurularak Bakanlar Kurulu kararı ile yapım maliyetlerinin altında tespit edilebilecek. Bununla birlikte sosyal donatı ve alt yapı harcamalarının uygulama maliyetine dâhil edilmeyebileceği tasarıda var. Ayrıca kendi konutunu yapmak isteyenlere de kredi verilebilecek. Her iki tasarıda da ayrıntılar oldukça fazla. 2B kapsamında kalan taşınmazların tapuları yapılan değerlendirmelere göre hak sahiplerine verilecek. Bu alanlarda kentsel dönüşüm uygulamalarında, yani riskli ve rezerv alanlarında plân, proje ve uygulamaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yönetiminde, TOKİ ve Belediyeler ile işbirliği içinde yürütülecek. Tüm bu uygulamalarda:
O bölgelerde yaşayan kişilerinde katılımının sağlanması,
İhtiyaçlara cevap verecek gerekli donatı alanlarının oluşturulması,
Proje alanlarında şehrin bütünlüğünü bozacak her türlü düzenlemeden kaçınılması,
Özellikle bina yükseklik artışlarının dikkate alınması, bu uzun süreli kentsel yenilenmenin getireceği faydaları görmemizi sağlayacaktır.
NÜSA UĞUR/Sabah