Bursa’nın İznik ile Orhangazi ilçeleri arasında yer alan, Türkiye’nin 5. büyük doğal gölü olan İznik Gölü, yöreyi ziyaret edenlerin ilgi odağı oluyor
Çinilere rengini veren, etrafı tamamen tarım arazileri ve zeytinliklerle çevrili göl, gün batımında fotoğraf tutkunlarına unutulmaz fırsatlar sunuyor.
Antik Çağ’da “Ascania Limne” olarak anılan, Homeros’un ünlü İlyada’sında da yer alan, 1648 yılında İznik;e gelen Evliya Çelebi’nin övgüyle söz ettiği İznik Gölü, koloniler kuran karabatak ve gece balıkçılı türleriyle Önemli Kuş Alanı (ÖKA) statüsünde bulunuyor.
İç Anadolu göllerinin donduğu kış aylarında kuşlara sığınak olan İznik Gölü, tatlı suyu ile karabatak, tepeli kutan, küçük balaban, gece balıkçılı, alaca balıkçıl, çeltikçi, erguvan balıkçıl, angıt, Macar ördeği, yılan kartalı ve martı gibi türlere ev sahipliği yapıyor.
Gölde yayın, aynalı sazan, tatlı su yılanı, ilik balığı, tatlı su levreği, gümüş, ördek, kızıl kanat yetişiyor. Ayrıca göl, yosun ve bitki türlerinin zenginliğiyle dikkat çekiyor. Pamuk veya üstüpü şeklinde açık yeşil renk bir yosun türü yaygın olduğu gölde, bu yosunun, suyun çalkalanmasını ve oksijeninin azalmasını önlediği belirtiliyor. Ayrıca bu yosunlar, zengin balık çeşitlerinin beslenmesini sağlıyor.
İznik çinilerine rengini veren İznik Gölü’nün suyunun sodalı oluşu nedeniyle vücuttaki yara bere ve sivilcelerin tedavisine iyi geldiği, mide rahatsızlıklarında da kullanılabileceği belirtiliyor.
Bütünüyle tarım alanları ve zeytinliklerle çevrili olan göl, 1990’da sit alanı ilan edildi.
İznik’e 1648’de gelen Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde, yöreye ilişkin şu ifadeler yer alıyor:
“Burası beşinci iklimin yaşandığı yerdir. Suyu ve havası çok güzeldir. Bu gölün çevresinde 45 tane köy vardır ki, bunlar bağlı bahçeli, camili, hamamlı, küçük birer çarşılı mamur köylerdir. Bu gölün suyunda civar ahali çamaşır yıkar. Hiç sabun sürmedikleri halde yine de bembeyaz olur. Bu gölde 70 çeşit balık bulunur.”
AA