CHP’li Günaydın, İstanbul, Ankara ve İzmir metrolarının yapım süreçlerine ilişkin açıklama yaptı.
Gökhan Günaydın, parti genel merkezinde düzenlediği toplantıda İstanbul, Ankara ve İzmir metrolarının yapım süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2012 yılı konsolide bütçesinin 19,5 milyar lira olduğunu belirten Günaydın, bu bütçenin İçişleri Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçesinden 8 kat büyük olduğunu söyledi. Günaydın, bu bütçeye rağmen İstanbul’un 19 kilometrelik Üsküdar-Ümraniye/Çekmeköy, 9 kilometrelik Bakırköy-İncirli-Kirazlı, 25 kilometrelik Kabataş-Beşiktaş-Alibeyköy-Mahmutbey ve 25 kilometrelik Bakırköy-Beylikdüzü olmak üzere 4 metro hattının yapım işini Ulaştırma Bakanlığı’nın devraldığını anımsattı.
Günaydın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de son 2 yıllık konsolide bütçesinin de 10,1 milyar lira olduğunu, Ankara’da halen Murat Karayalçın döneminde ihaleleri yapılan, finansman anlaşmaları sağlanan, yapımına başlanan ve 1997 yılından bu yana hizmet veren toplam 23 kilometrelik raylı sistemin bulunduğunu söyledi.
Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2002 yılında Kızılay-Çayyolu, Batıkent-Sincan ve Tandoğan-Keçiören metro hatlarının yapımına başladığını ifade eden Günaydın, ”Metro hatlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanabilmesinin mümkün olmadığının görülmesi üzerine Ulaştırma Bakanlığı bu üç metro hattının yapımını 2011 yılı Nisan ayında devralmış ve 2012 yatırım programına 1 milyar 597 milyon lira konulmuştur” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul ve Ankara’ya göre daha mütevazi bir bütçeye sahip olduğunu ve son on yıllık bütçe tutarının 13 milyar lira düzeyinde gerçekleştiğini belirten Günaydın, İzmir’de 2 bin 250 metre tünelli Ege Üniversitesi-Evka 3 istasyonlarının açılışının 31 Mart 2012 tarihinde yapıldığını, Üçyol-Üçkuyular hattında ise son aşamaya gelindiğini kaydetti.
8 kilometrelik uzunluğundaki metro hattı için 370 milyon lirası inşaat, 80 milyon lirası vagon maliyeti olmak üzere toplam 450 milyon lira harcama yapıldığını kilometre başına maliyetin ise vagon dahil 56 milyon lira olduğunu ifade eden Günaydın, şunları kaydetti:
”İzmir Büyükşehir Belediyesi bu maliyetlerin tümünü kendi bütçesi ile karşılamaktadır. İzmir 2010 yılı sonunda Ulaştırma Bakanlığı’na yaptığı ‘yeni İzmir metro hatlarının yapım işinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından üstlenilmesi’ başvurusu ise yanıtsız kalmıştır. Ankara’da vagon hariç 90 milyon lira, İstanbul’da vagon dahil 141 milyon lira olan metro maliyeti, İzmir’de vagon dahil 56 milyon liradır. Kabaca İzmir, İstanbul’un 3’te bir fiyatına metro yapmaktadır. İstanbul’da 4, Ankara’da 3 metro hattı yapımını Ulaştırma Bakanlığı üstlenirken, İzmir’de hiçbir metro hattına katkı konulmamaktadır. Böylece devasa bütçeli Ankara ve İstanbul merkezi bütçeden desteklenirken, İzmir ve İzmirli destekten yoksun bırakılmakta ve adeta cezalandırılmaktadır.”
-Gaziantep’teki patlama-
Günaydın, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Gaziantep’teki patlamaya ilişkin, ”İstihbarat zafiyeti yok” yönündeki açıklamalarını hatırlatması ve değerlendirmesini sorması üzerine Günaydın, şunları söyledi:
”Sayın Bülent Arınç’ın istihbarat zafiyeti olmadığına yönelik açıklaması ile 15 gün önce alınan istihbarat ile bir bomba yüklü aracın Şanlıurfa’dan Gaziantep’e kadar getirilmesi ve Gaziantep’te bir halk otobüsü durağının önüne yerleştirilmesi ve burada patlayan bomba sonucunda yurttaşlarımızın hayatını kaybetmesini ve yaralanmasını nasıl değerlendirebileceğimiz sorusunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Eğer bir istihbarat zafiyeti yoksa 15 gün boyunca bu araç neden izlenemedi, neden gerekli önlemler alınamadı- Denilebilir ki ‘Böyle araçlardan bazılarını yakalıyoruz, bazılarını imha ediyoruz’. Ancak insan yaşamı söz konusu ise ve ‘istihbarat zafiyeti de yoktur’ diye bir açıklamayı hükümetin sözcüsü yapıyorsa, o takdirde bu neden önlenemedi sorusunun da bir cevabının herhalde verilmesi gerekir.”
-Milletvekili dokunulmazlıkları-
Günaydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün yaptığı milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine de dokunulmazlıklar konusunun son 10 yıldır Türkiye’nin siyasal yaşamında sürekli gündemde olduğunu söyledi.
Günaydın, şunları kaydetti:
”Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılacağı yolunda direk bugünkü Başbakanın ağzından açıklamalar yapmıştır. Ancak o günden bugüne CHP’nin tüm çağrılarına rağmen milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmaması yolunda AKP’nin net tutumunun sürdüğünü görüyoruz. Milletvekilliği kürsüde elbette dokunulmaz olmak zorundadır. Ancak milletvekilinin kürsü dışındaki yaşamını da kürsüdeki sesini kısmak için takip edilebileceğini ve bu yönde de bir düzenlemenin yapılabileceğini de hatırlatmak isterim. Şunu çok açıklıkla ifade etmek isteriz ki milletvekili eğer terör faaliyetleri ile birlikte iş yapıyor ise bunun dokunulmazlık kapsamına asla girmiyor olması lazım. Çünkü barışı ve toplumsal huzuru sağlamakla görevli olan millet meclisinde çalışan seçilmiş milletvekillerinin terörün bir an önce önlenmesi konusunda ortak irade koymaları herhalde herkesin ve toplumun en temel beklentisi niteliğindedir.”
