EXPO 2020’yi kazansa da kazanmasa da İzmir o eski çirkin iç hatlar terminalinden kurtulacak. Zaten İzmir gibi aydınlık, Ege sahilinin en güzel kentine de bu yakışırdı
Geçen pazar günü İzmir’de çirkin iç hatlar terminalinin yıkım kararının imzası atıldığı için çok sevindim. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın gözetiminde atılan imza, aslında yeni iç hatlar terminalinin yapım ve işletme anlaşmasının imzasıydı.
Yeni terminal yapımından çok eskisinin yıkımının kesinleşmiş olması beni sevindirdi. İzmir gibi aydınlık, Ege sahilinin en güzel kentine yakışmayan iç hatlar terminali, gelecek altı ayda tarihe karışacak. Bu sürede iç hat yolcuları, TAV yapımı dış hatlar terminalinden gidip gelecek. Yani bir tür ‘Schengen Terminali’ haline gelen dış hatlar, ayrıca iç ve dış hat CIP Salonu, genel havacılık uçaklarının yolcularını da kabul edecekleri bölümlerle İzmir’in yaşamına katıldı.
BÜYÜK YATIRIM
EXPO 2015’i Milano’ya kaptıran İzmir, EXPO 2020 için yeniden aday. ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar, Herkes ıçin Sağlık’ temasıyla, geçen 23 Kasım’da Paris’te Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de katılımıyla, Uluslararası Sergiler Bürosu (BıE) Genel Kurulu’nda delegelere bir sunum yapıldı.
İzmir’de gerçekleşmesi durumunda yaklaşık 40 milyon kişinin ziyaret etmesi beklenen EXPO 2020’nin, kentin İnciraltı bölgesinde yapılması konusunda görüş birliğine varıldı. EXPO 2020 için Tayland’ın Ayutthaya, Rusya’nın Ekaterinburg, Brezilya’nın Sao Paulo, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehirleri de adaylar arasında. Ama İzmir çok şanslı görünüyor.
İzmir için yapılan son yıllardaki en büyük yatırım da yeni iç hatlar terminali olacak. Bu terminal EXPO 2020 seçimini kazansa da kaybetse de yapılacak. Bakan Binali Yıldırım, EXPO umuduna dayalı olmayan yatırımları da sürdürürken terminallerle en büyük adımı attı. TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, CEO’su Sani Şener aldıkları bu ihaleyle krizlerin göbeğinde neler yapılabileceğini gösterdi. 20-22 ayda da İzmir’in yeni iç hatlar terminali ortaya çıkacak. DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal bu sürenin TAV tarafından iyi yönetileceğinden emin.
ÖNERİLERİM
1- Yeni iç hatlar terminali projesini gördüm. Mimari projenin çatı yapısından başlayarak dış hatlar terminaliyle bir bütünlük sağlamaması kötü görünüyor. Sanırım DHMİ’nin de isteğiyle özellikle düz çatı yapısında bir değişiklik yapılacak. Hazırlanan mimari proje gözden geçirilerek revize edilecek.
2- Havalimanları yapısal bağla birleştikleri fuar alanları, alışveriş merkezleriyle ciddi ticari bir kimlik kazanıyor. Örneğin Cenevre ya da Münih yapı grubu içindeki fuar alanlarıyla hem iyi para kazanıyorlar hem de dünya çapında işler yapıyorlar. Böyle bir fuar alanı desteği, İzmir Adnan Menderes Havalimanı çevresinde yapılır ve önünde havalimanı apronu da olursa, silah fuarlarından şarap fuarlarına kadar geniş bir yelpazede iş yapar. EXPO dışında havalimanı yapısı içindeki fuar alanlarına gitmek için dünyadan yolcu yağar.
3- Havalimanı çevresindeki yeşil alanlardan birine tıpkı Bordeaux’daki gibi büyük bir üzüm bağı kurulabilir. Bölgenin üzümde ve şaraptaki başarısı bu bağda havalimanıyla bütünleşirken dünyaya da ızmir ve çevresinin üzümünün yüksek değeri sunulabilir.
13 ’üncü sıra bize ait değil
Havayollarının çoğunda 13’üncü sıra yoktur. Yani 12’nci sıradan 14’e geçilir. Dünyadaki birçok otelde de 13’üncü kat yoktur, asansörlerindeki kat düğmeleri 12’den 14’e atlar.
Buna batıl inanç diyebilirsiniz. İnananı vardır, inanmayanı vardır. Ben de çok önem vermem. Yani bir yerde 13’üncü sıradaysam bu beni rahatsız etmez. Ama dünyanın birçok yerinde milyonlarca insan her nedense 13’üncü sıradan, özellikle uçakta 13’üncü sıradaki koltuktan, 13’üncü kattan kaçar. Uzak durur.
MHP’li milletvekili Özcan Yeniçeri, bir soru önergesi vermiş. THY uçaklarında 13’üncü sıra olmamasını eleştirmiş, “Batıl inançlar taklit ediliyor” diyerek uygulamadan vazgeçilmesini istemiş. Hemen ardından Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de uçaklara derhal 13’üncü sıra konulması için çalışma başlatılacağını açıklamış.
İyi de bu ne acele? Bir araştırın, sorun. THY, artık bir Türk havayolu şirketi midir? Bir dünya markası mıdır? Taşıdığı yolcunun ne kadarı transit yolcudur? Dünyanın neresinde pazar hakimiyeti yüksektir?
Bu soruların cevabı alındığında, 13’üncü sıra meselesini tartışmak bile yanlış. Yani olmayan 13’üncü sıra, artık bizim ‘milli malımız’ değildir. 13’üncü yerine 14’üncü sırada oturmaktan kimse şikâyetçi değildir. Ama 13’üncü sıra dayatması neyin ihtiyacıdır?
Global bir havayolunda yerel uygulamalardan kaçmak ticari iştir. THY de ticaret yapan ve markası kıymetli bir havayolu. Yerel itip kakmalara ne gerek var?
Havayolu yolculuğu, ne yazık ki insanların en tedirgin yaptıkları yolculuk. Uçak yolcuları arasında yapılan araştırmalarda kendilerine verilen 13’üncü sırayı istemedikleri, boarding kartlarını değiştirdikleri görülüyor. Bu inanç sadece Batı toplumlarında değil, THY’nin yolcu taşıdığı birçok coğrafyada var. Bunu değiştirmek ne kazandıracak?
Hem sayın milletvekilini, hem de acele karar veren Sayın Bakan Mehmet Şimşek’i anlamakta güçlük çekiyorum. Ayrıca 13’üncü sırayı yeniden koyuyorum demenin maliyeti THY’nin sırtına ciddi bir yük olacak. Uçak içlerinden rezervasyon, check-in bilgisayar programlarına kadar bir dizi değişim için para-zaman harcanacak.
Ama olsun, laf olsun, birileri mutlu olsun.
Türk uçakları Sky Interior ile tanıştı
Genellikle Boeing 737, Airbus A320 gibi tek koridorlu uçaklarda yolcular dar kabinden şikayet eder. Kalkıştan bir süre sonra yolcu sıkılmaya başlar. Daha büyük, çift koridorlu uçaklarda koltuk aralığı dar bile olsa yolcu psikolojik olarak kendini rahat hisseder.
Uzun yıllar A320-737 rekabetinde Airbus’ın en büyük silahı, kabinin 16 santimetre daha geniş olmasıydı. Boeing, yeni yolcu uçağı 787 Dreamliner’da geliştirdiği özel ışıklandırma sistemini tek koridorlu 737’lere ‘Sky Interior’ adıyla uyguladı. Yolcuyu rahatlatan bu tasarım havayollarına opsiyon olarak sunuluyor. Ancak ortalama 60 bin dolarlık ‘Sky Interior’ neredeyse tüm havayolları tarafından tercih ediliyor.
Türk pazarına ilk olarak geçtiğimiz günlerde teslim edilen THY ve Pegasus’un 737 uçaklarıyla giren Sky Interior’ın kısa sürede büyük ilgi görmesi bekleniyor. Tolga ÖZBEK
PEGASUS’UN HEDEFİ
Pegasus, büyümesini sürdürmek için uzun menzilli uçak konusunda da çalışmalara başlıyor. Önce çevre bölgede daha fazla noktaya uçup transit yolcusunu artıracak şirket, daha sonra geniş gövdeli uçaklarla yolcularını 2015’ten sonra New York ve Bangkok’a uçurmayı hedefliyor. ESAS Holding’in en büyük ortağı olduğu Air Berlin ile Pegasus 2012 sonunda uzun menzilde de ortak uçuşlara başlayacak.
THY TASARIMCILARI DAVET EDİYOR
Yeni üniformalarla imajında kalıcı bir değişiklik yapma kararı alan THY, tasarımcıları davete hazırlanıyor. Başta kabin memuru, pilot ve yer görevlileri olmak üzere geniş çapta üniformalar değiştirilecek. Toptancı ruhuyla hazırlanmış üniformalar yerine imza taşıyan tasarım ürünlerine yönelen şirket, yapılacak çalışmalar için alabildiğince özgürlük sağlayacak. Yani tasarımcıları daha yolun başında renk konusunda da sınırlamayacak.
Hürriyet/Uğur CEBECİ
