İstinye Park yönetimi darp olayını iki kişi arasında yaşanan bir kavga gibi yorumlamış ve üstlerine düşen görevi yerine getirdiklerini belirtmişti
Dünkü yazımda ‘İstinye Park’ta can güvenliğimiz yok mu?’ demiştim. Bunun nedeni 25 Aralık Pazar günü saat 16.00’da alışveriş merkezinin otoparkında bir kişinin darp edilmesi ve olaya şahit olan İstinye Park güvenliğinin müdahale etmemesi, etmediği gibi ‘Polis çağırmayın, şikâyetçi olmayın’ demesiydi. İstinye Park yönetimi darp olayını iki kişi arasında yaşanan bir kavga gibi yorumlamış ve üstlerine düşen görevi yerine getirdiklerini belirtmişti
Birbirini daha önce hiç görmemiş iki kişi otoparkta niye kavga eder? Tabii ki park yeri yüzünden. Daha parkın girişinde iki sıra halinde ilerlenirken saldırgan darp ettiği kişinin önüne geçmeye çalışıyor, darp edilen kişi ‘Sırayla giriliyor’ diyecek oluyor. İçeri girdikten sonra tam dörtlülerini açmış bir arabanın çıkmak üzere olduğu park yerinin önünde beklerken saldırgan sonradan gelip önüne geçiyor. ‘Ama ben burda bekliyordum’ deyince saldırgan ‘İn aşağı’ diyor.
Böyle durumlarda karşımıza nasıl birinin çıkacağını bilmediğimiz için en doğrusu, arabadan inmemek. Bakınız, konuşmak için indiğinizde başınıza bir sopayla darbe alıp kendinizi yerde kanlar içinde bulabiliyorsunuz. Evet, bu her yerde başımıza gelebilecek sıradan bir şehir hikâyesi aslında. Ama İstinye Park gibi çoluk çocuk gidilen, medeni bir yaşam alanı olduğunu düşündüğümüz bir yerde, güvenlikle girilen bir alışveriş merkezinde böyle bir olayın gerçekleşmesi beklenmiyor. Gerçekleşse de nasılsa İstinye Park güvenliği müdahale eder, en azından polis çağırır diye bekleniyor.
Olay artık yargıda
Dünkü yazımdan sonra birçok tepki e-maili ve telefonu aldım. Hatta Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Ramazan Emekli bile bizzat arayarak durumdan ne kadar üzüntü duyduklarını, İstinye Park’tan kendilerine şikâyet gelmediğini, daha sonra darp edilen kişinin karakola giderek şikâyette bulunması üzerine saldırganı da hemen bulduklarını ve olayın artık yargıya intikal ettiğini paylaştı. Şimdi okur şikayetlerinden de bazılarını aşağıda sizinle paylaşıyoruz. Bunu yapmamızın tek nedeni bundan sonra başımıza böyle şeylerin gelmemesi için İstinye Park ve diğer alışveriş merkezlerinin güvenlik konusunda daha dikkatli ve duyarlı olmalarını istememiz.
Okurlar ne diyor?
– İstinye Park otoparkında aracımın kapalı bagajından laptop’um, değerli evraklarım ve harici diskim çalındı. Olayı polis karakoluna da rapor ettim. İstinye Park yetkilileri o bölgede kamera bulunmadığını belirterek olayı başlarından attılar. İstinye Park otoparkı ve güvenliği görevini ciddiye almayarak halkı mağdur ediyor.
Bülent Akın
– İstinye Park ilk açıldığı zamanlarda bir vale yeni aldığım jeepimi paramparça etmiş ve daha da kötüsü bir yaya yaralamıştı. O zaman da polise gidilmemesini ve masrafı karşılayacaklarını söylemişlerdi. Masrafı karşıladılar ancak daha sonra valenin ehliyetsiz olduğunu öğrendim ve yaya yaralamaktan hakkımda kamu davası açıldı. Şimdi de polis çağırmamalarına doğrusu hiç şaşırmadım.
İsmini açıklamayan bir okur
– İstinye Park ile alakalı yazınızı okudum. Bu durum ilk değil, buna benzer bir olay benim de başıma geldi ama ben dayak yemedim, dayak yiyeceğimi hissettiğim için araçtan çıkmadım ve saldırgan da aracımın yan aynasını kırdı. Sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gitti ve bu duruma AVM güvenlikleri gördükleri halde hiç ses çıkarmadılar yani dediğiniz gibi can güvenliği yok orda.
Serdar Edinçgil
– 1 sene önce yaklaşık 10 ay İstinye Park güvenlik görevlisi olarak çalıştım. Otoparkta sadece birer tane kamera var. Onların da çalışıp çalışmadığı belli değil, her otopark katında sadece bir güvenlik görevlisi bulunuyor. Bize her zaman söylenen şey, olay olur ise müdahale etmememiz sadece otomasyona ya da vardiya amirine anons etmemiz yani müdahale hakkımız vardiya amiri gelene kadar yoktur. Ben İstinye Park’ta çalışırken otoparkta BMW model araba bile çalındı.
Orhan Eren
– O İstinye Park ki, güvenlik kontrolünden geçerken, kaç kere “cebinizi tamamen boşaltın. Bir telefon daha var mı üzerinizde, bozuk para.. Metal cisim.. Anahtar…Bir daha geçin, bir daha.. Olmadı bir daha” muhabbeti yüzünden defalarca kavga ettiğim bir yer.
Hatta bir keresinde, “Kardeşim, buraya insanlar silahla girebiliyorlar (ruhsatlı ise serbestçe girebiliyorsunuz) beni bir anahtar veya cebimdeki 50 kuruş için niye 50 defa cihazdan geçiriyorsunuz?” dedim diye, az kalsın döveceklerdi. İnsanların güvenliği kimin umurunda? Aslında, bütün AVM’lerde bu sorun var.
Zafer Arapkirli
– Olayın olduğu hafta eşimle birlikte İstinye Park’a sinemaya gittik. Film 23.30 civarında bitti. Sinema çıkışı bir görevli, diğer çıkışlara giden yolları kapatarak, sadece sinema çıkışındaki merdivenlerden otoparka inebileceğimizi söyledi. Ben önce itiraz ettim, “Buradan inersek aracı bulamayacağımızı” söyleyince, görevli kaba bir şekilde inmemizi söyledi. Tabii otoparka inince karanlık ve ürkütücü bir ortamda arabamızı bulamadık. Konu ile ilgili İstinye Park müşteri hizmetleri ile görüştüm. Görüştüğüm beyefendi, suçu önce sinema yönetimine attı, ardından gece alışveriş merkezine mal girişi olduğunu, mağazaların güvenliğini sağlamak durumunda olduklarını söyledi. “İnsanların güvenliği ne olacak” diye sorunca da, diğer çıkış kapılarının gece açık olabilmesi için, ek güvenlik elemanları almaları gerektiği, bunun ek maliyet olduğu ve mağazaların buna yanaşmadığını söyledi. Sonra da küstah bir tavırla, gece çıkışların açık olmasının benim özel isteğim olduğunu, kişiye özel her isteği de yerine getiremeyeceklerini ekledi.
Emel Günak
Çağdaş Ertuna/Milliyet