Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da toplu açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları ise şöyle;
”Mesele bir zihniyet değişimi, önümüzdeki engelleri aşacağız, kararlıyız.
Mazisine sahip çıkmayanın atisi karanlıktır.
Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da ecdadımızın emanetlerine sahip çıkıyoruz.
Daha çok işimiz var. ABD seyahatinde, Washington DC’de açılış yaptım. Kültür merkezinin açılışını yaptım. Adeta bizim için gurur eseri oldu. Orası artık, dünya Müslümanları’nın bir merkezi haline geldi.
Ecdadımız İstanbul’u ilmik ilmik örmüş.
Projeler ne zaman bitiyor?
Avrasya Tüneli, İnşaallah, bu yıl sonuna kadar bitiriliyor. İki katlı bir tünel.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 26 Ağustos’a kadar bitirilip açılışı yapılması hedefleniyor.
Yeni havalimanının inşaası devam ediyor. İnşaallah, en büyük 3. olacak dünyada. İlk etabı 2018 açılacak.
İzmit Körfez Köprüsü’nün son tabliyesini de önümüzdeki haftalarda atıyoruz.
Beşiktaş’a da dünya çapında bir stat kazandırdık.
‘Ha Hasan’a, ha sana…’
İnsanlığın derdiyle dertliyiz. Bunun için tepkilerimizi dile getiriyoruz. Dünya 5’ten büyüktür. 196 ülkenin durumunu 5 daimi üyeye emanet edemeyiz. Bu beş ülke içerisinde bir tane Müslüman ülke yok. Tamamı gayrimüslim. Adil mi, değil.
Tüm uluslararası toplantılarda dile getiriyoruz. Tüm kıtaların temsil edildiği konseye insanlığın ihtiyacı var.
Dünyanın bir tarafında insanlar açken bunca israf kabul edilemez diyoruz. Sorunun kaynağı gelişmiş ülkelerken, çözüm diğerlerine bırakılamaz diyoruz.
Biz bunları söyledikçe, karşımıza entresan tehditler, ittifaklar çıkıyor. Bir yanda terör örgütleri, diğer tarafta Türkiye var. Kimi ülkeler açıktan, kimi saklı olarak terör örgütlerinin yanında duruyor.
Şair diyor ya, ‘Mektup yazdım Hasan’a, Ha Hasan’a, ha sana…’
Dünyada DAEŞ’le Türkiye kadar mücadele eden hiçbir ülke yoktur. Suriye’deki ülkelerin çoğunun DAEŞ’le işinin olmadığını bilmiyor muyuz?
İnsanlık, son yıllarda verdiği sınavı kaybetmek üzere.
Kilis gibi 100 bin nüfuslu şehir, kendi nüfusundan fazla misafir ağırlayarak dünyaya örnek oldu. Ufak tefek sorunlar olabilir. Bu yükü böyle kaldırabilecek başka bir ülke herhalde yoktur.
Türkiye’deki küresel toplantılar
En son Antalya’da G20 zirvesini yaptık. Ülkemiz yüzakı olarak tebrik edildi. 14-15 Nisan’da, yine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı. Zirveye 58 ülkeden katılım bekliyoruz. İnşaallah, dönem başkanlığı Türkiye’ye geçecek.
Yıl içerisinde iki önemli toplantı daha var Türkiye’de.
‘Leşlerinin üzerine sersinler’
Biz bu coğrafyayı vatan yapmamızın bedelini 1000 yıldır ödüyoruz. İstanbul’daki camilerden günde 5 vakit ezan okunmaya devam etmesi için bedelleri ödemeye devam edeceğiz.
Temmuz ayından bu yana ilçelerimizi, mahallelerimizi teröristlerden temizliyoruz. Daha dün bir şehidin cenaze törenindeydim. 3 hafta önce devlet övünç madalyasını hak eden tüm şehit yakınlarına madalyalarını takdim ettim. Bizim Rabia’mız var. Birincisi; tek millet. 79 milyonla tek millet. İkincisi; tek bayrak. Rengi şehidimizin kanının rengi. Başka bayrak yok. Paçavralar bizim ülkemizde sallanamaz. O paçavraları teröristler gitsinler leşlerinin üstlerine sersinler. Üçüncüsü tek vatan ve son olarak da tek devlet. Paralel devlet diyorlar. Ne paraleli ya? Bu oyunlara sakın gelmeyin.
Paralel devlete artık prim yok. Pensilvanya’daki zat ve peşinden gidenlere sesleniyorum. Şu aklımızı kiradan kurtaralım. Bizim dinimizde kula kulluk yok, sadece Allah’a kulluk var.
‘Ana muhalefet koltuğu boştur’
Bir hanım efendiye böyle hakaret edenlere karşı susamayız. Cumhurbaşkanlığı makamıyla bir ilgisi yoktur. Karşımızdaki zat öyle seviyesiz ki, onu muhattap almak insanlığımızı sorgulama noktasına getirir. Siyaset nispeten esneklik gerektirir ama bu da bir yere kadar. Bu anlayışlı kararımı sizle paylaşmak istiyorum. Arkadaşlarımdan da rica ediyorum. Artık bizim için ana muhalefet partisinin başkanlık koltuğu boştur. Vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Ne yaparsa yapsın, bizim için mazurdur. Bu zat siyasi konu olmaktan çıkmış, tıbbi konu olmuştur. Halk der ya kendi haline bırakın, biz de öyle diyoruz.
Bu duygularla açılışını yaptığımız eserlerin hayırlı olmasını diliyorum.”
